
İstanbul
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ev sahipliğinde "Küreselleşen Dünyada Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi" temasıyla Şişli'de bir otelde düzenlenen ve Anadolu Ajansının global iletişim ortağı olduğu Uluslararası Aile Forumu devam ediyor.
????Forumun ikinci günü, İstanbul Üniversitesinden Prof. Dr. Faruk Taşçı'nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen "Ekranlar Çağında Aile Olmak" paneliyle başladı.
Panele, Filistin Sosyal Kalkınma Bakanı Samah Hamad, NUN Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Esra Albayrak, İbn Haldun Üniversitesinden Prof. Dr. Medaim Yanık, Sosyal Kalkınma ve Aile Bakanlığı Aile İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Shaikha Al Thani ve Fildişi Sahili Uluslararası Aile Kalkınma Federasyonu Başkanı Olivier Yao konuşmacı olarak katıldı.
Bakan Hamad, İsrail'in saldırıları altında yaşam mücadelesi veren Filistinlilerin yaşadıklarının kelimelerle tarif edilemeyecek boyuta ulaştığını vurgulayarak, "Bu şartlar altında doğan ve uzun süre bu tür bir yaşamın içinde kalan bu küçük çocukların yaşayacağı travma ve yetersiz beslenmeyi düşünün. Bu adaletsiz ve haksız durumun eninde sonunda sona ereceğine inanıyoruz ancak etkileri ne yazık ki nesiller boyu devam edecek." ifadelerini kullandı.
Eğitimin tüm yaşananlara rağmen Filistinliler için öncelik olduğunu belirten Hamad, birçok annenin kaldıkları çadırda çocuklarına cep telefonu ya da tabletle eğitim verdiğine dikkati çekti.
İsrail'in Filistin'e uyguladığı blokaj nedeniyle yaklaşık 12 aydır bölgeye gıda, su ve ilaç gibi temel ihtiyaçların yanı sıra çocukların eğitiminde kullanılacak tabletlerin girişine izin verilmediğini aktaran Hamad, "Hala devam eden bu adaletsiz ve haksız ortama rağmen Filistinliler hayatlarını yeniden inşa edecek ve biz Orta Doğu'da teknolojinin merkezi olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
"Aileler, aynı evin içinde farklı dijital evrenlerde yaşıyor"
NUN Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Albayrak da dijital çağın aileleri benzersiz dönüm noktasına sürüklediğini dile getirerek, "Aile kurumundan eğitime, sosyalleşmeye, iş hayatından kültürel etkileşime ve aktarıma kadar, geleneksel olarak aile merkezli yönetilen pek çok yaşamsal sürecin artık dijital alanda icra edildiğine şahitlik ediyoruz." dedi.
Albayrak, küresel verilere göre 18 yaşından küçük çocukların ve ergenlerin dünya genelindeki internet kullanıcılarının 3'te 1'ini oluşturduğunu, özellikle 15-24 yaş arasında olan gençlerin ise internete en çok bağlanan demografik grup olduğunu aktardı.
Dünya genelinde toplam nüfusun yüzde 48'inin internete bağlandığına dikkati çeken Albayrak, "Gençlerin yüzde 71'i çevrim içi. Türkiye'de de durum benzer. TÜİK verilerine göre 6-15 yaş arasındaki çocukların yüzde 91,3'ü aktif internet kullanıcısı." diye konuştu.
Dijital bağımlılık nedeniyle eşler arasında zedelenen bağa da değinen Albayrak, şöyle devam etti:
"Ebeveynler yalnızca çocuklarından değil, bu süreçte çoğu zaman birbirlerinden de kopuyorlar. Sosyal medya platformlarında geçirilen süreler, hem eşler arasında hem ebeveyn ve çocuklar arasında göz temasını azaltıyor, aile içi sohbetlerin ve paylaşımların azalmasına yol açıyor. Oysa aile, bireyin anlam üretiminde, benlik duygusunun inşasında ve davranış kalıplarının oluşumunda hala temel kurum olmaya devam ediyor."
Albayrak, konuşmasının sonunda tüm katılımcıları, Enstitü Sosyal tarafından başlatılan ve dijital çağda yetişen çocuklara ait hakları tanımlayan ve bu hakları ihlal eden sistematik tehditleri açığa çıkaran Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni imzalamaya davet etti.
"Çocukları özellikle travmalardan korumak lazım"
İbn Haldun Üniversitesinden Prof. Dr. Yanık, sorunlu ailelerin problemlerini çözmek için yapılan çalışmalarda mutlu çiftlerin de gözlemlenmesi, dijital dönemde mutluluklarını nasıl devam ettirdiklerine bakılması gerektiğini söyledi.
Yanık, ailelere yönelik devlet düzeyinde sosyal politikalar ve zihniyet değişimine yönelik kampanyalar üretilebileceğini ve ailelerin psikososyal hizmetlerle desteklenebileceğini kaydederek, "Ekonomik olarak toparladığımız aile daha iyi olur. Fakirlik aileyi bozan bir şey. Makul düzeyde bir ekonomi, aileyi koruyucu bir özellik gösterir. Örneğin, sosyal devlet olarak anneye doğurma sonrası vereceğiniz haklar, yapısal olarak anneyi rahatlatıyor." ifadelerini kullandı.
"En iyi panzehir aile"
Fildişi Sahili Uluslararası Aile Kalkınma Federasyonu Başkanı Yao da dijital çağın getirdiği sorunlarla mücadelede ailenin önemli rol oynadığını belirterek, "En iyi panzehir aile, boğuştuğumuz sıkıntıların ilacı da yine aile." vurgusu yaptı.
Ailelerin yalnızca içerik tüketicisi değil, aynı zamanda değerlerin yeşerdiği kuluçka merkezi olduğunu belirten Yao, gençlerin çevrim içi ortamlarda güvenli şekilde varlık göstermesinde ailenin en ön safta yer aldığını kaydetti.
Yao, ailelerin çocuklarını dijital ortamda koruyabilmeleri için mentörlük ve destek hizmetlerinden faydalanmaları gerektiğine işaret ederek, teknoloji şirketlerinin içerik üretiminde ailelerin görüşlerine başvurması ve etik dijital ekosistemlerin inşa edilmesi çağrısında bulundu.
Sosyal Kalkınma ve Aile Bakanlığı Aile İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Al Thani de Katar'da teknolojik içeriklerin denetlenmesi için kurumlar kurduklarından bahsederek, "sosyal medya iş güvenliği (İSG)" isimli bir alan yaratmaya çalıştıklarını belirtti.
Sosyal dokunun küresel çapta korunması için tüm tarafların işbirliği içinde çalışması gerektiğini belirten Al Thani, "Köklerimizi ve değerlerimizi kaybetmeden dijital olanakları olumlu şekilde kullanmalıyız. Dijital dünya bize sahip olmasın, biz ona sahip olalım." görüşünü paylaştı.
Öte yandan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile NUN Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Albayrak, panel öncesinde forumdaki stantları gezerek görevlilerden bilgi aldı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com