USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Diyanet İşleri başkanına

Diyanet İşleri başkanına
23-08-2025

-Diyanet İşleri Başkanlığı binası

Diyanet İşleri başkanına

13/07/2024 tarihinde, “Peygamber, Meryem ile evlenecek mi” (*) başlıklı bir yazı yazmış ve Halil Konakçı’nın, “Allah, cennette Hz. Meryem ile efendimiz Hz. Muhammed'i nikahlayacak… Hz. Meryem annemizdir. Neden annemizdir biliyor musunuz? Hem Hz. İsa'nın annesi olması hasebiyle hem de cennette efendimiz aleyhissalatü vesselamın eşi olacağı hasebiyle. Allah cennette Hz. Meryem'i efendimiz aleyhisselam ile nikah edecek" sözlerini eleştirmiştik!

08/03/2025’te; “Orucu ne bozmaz?!. Diyanet İşleri Başkanlığı’na!..(**) başlıklı yazımızda da; “Bünyenizde memur (cami hocası) olarak çalışan Halil Konakçı’nın, İslam anlatıyorum diye hurafe anlatmasına; bunlardan biri de “Hz. Peygamber, Hz. Meryem ile evlenecek” demesidir ki; Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. İbrahim Maraş, Konakçı'nın sözleri üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi sosyal medya hesabından 2017 yılında yaptığı, “FETÖ, Hz. Muhammed'in Hz. Meryem ile evlendiği ve haşa Hz. İsa’nın babası sayıldığı gibi sapkın söylemlerde bulunmuştur” yazılı paylaşımının görseline yer verip, şu soruyu sormuştu: “Halil Konakçı'yı kim koruyor? Diyanet'in elemanı olan bu şahıs, ipe sapa gelmez bilgileri, din diye pazarlarken, kendi kurguladığı hayali kuruntularını, Meryem'in Peygamberimizle evleneceği masalını, cinsel fantezilerini camilerde kusarken, Diyanet niye susuyor?!.”

İbrahim Maraş’ın sorusu üzerine şunu da ekleyelim… Camide görevli olduğu halde il il gezen ve üzerine bir dokunulmazlık zırhı bürünmüş görünen bu şahsın, memur olarak asil görevini aksatıp, hurafe anlatmak gibi bir ek görevi var mıdır?! Açılan iki soruşturmadan da yanılmıyorsam bir sonuç çıkmadığına göre; (Hakkında şikayetle ilgili görevlendirilen Diyanet müfettişi görevden alınmıştır) kendisi Diyanet tarafından korunmakta mıdır veya Diyanet’i takmamakta mıdır ya da Diyanet’in üstünde midir?!.

Bütün yaşananları değerlendirdikten ve bugüne kadar bir şey yapmadığınız ya da yapamadığınız düşünüldükten sonra, bir dönem aynı dokunulmazlık içerisinde görünen ve birilerinin aparatı olan Adnan Oktar’ın, bünyenizde görev yapan yeni versiyonu mudur?!.” demiştik!..

Başkan bu yönde bir cevap ya da açıklama yapamamıştı ve Halil Konakçı yalnız değildi!..

Onun gibi hurafe anlatıcıları hep vardı, bundan sonra da var olmaya devam edecek fakat son dönemde İslammış gibi İslam dışı şeyleri öyle çok anlatıyorlar ki; dinden nefret ettirdikleri gibi ateist, deist oluşumuna büyük katkı sağlıyorlar!..

Mesela, İslam’da olmayan sırat köprüsü ve köprüden geçişi Cübbeli Ahmet,15 bin yıl” olarak bildirirken(!), Konakçı; “3 bin yıl” ile sınırlıyor!

Din üzerine hurafe ve özellikle cinsellik/kadın hakkında o kadar çok konuşan var ki!..

Cinsel konuları geçip, 4-5 tanesinin diğer konularla ilgili söylediklerine bir göz atalım:

“Elimi öpen cennete gidiyor!”

“Şah-ı Nakşibend hazretlerinin tam 500 kilometre kare alana şefaat hakkı var! Bizim en basit müridimiz 70 kişiye şefaat edecek!”

“Hoca efendimiz, şeyhimiz, gavsımız; efendi babamız, beyaz at üstünde Gazze’de savaşıyor; görenler var!”

“Abdülkadir Geylani çocukların eline taş veriyor, çocuklar atıyor, tank patlıyor. Kendisi şu kadar askeri öldürüyor! Peygamber de onlara su dağıtıyor!..”

“Allah ile yapılan görüşmede Allah, bizzat, “Ahmet’i bana bırakın. Onun işlerine bin hususi yönetiyorum. Ona kimseyi dokundurmayın buyurdu! Bu rüya filan değil! Size rüya filan anlatmıyorum ha! Yaşanmış bir olayı anlatıyorum!..”

“Kibrit kutusuna saklayıp cennete sokacak!”

“Gavs hazretleri Mekke’de mangal yaparken, ikindi namazı geçmesin diye güneşi durdurup, bekletmiştir. Şahitler var!”

“Sakalını kesen kadın gibi olur!”

“Sigara içenin ağzına öbür dünyada cinsel organı verilecek!”

“Şeyhin karşısında durmak 150 sene ibadetten eftaldır!”

“Bir evde Sahih Buhari, Şifai Şerif, Hilyei Şerif bulunursa, vallahi o ev depremde yıkılmayacak billahi yıkılmayacak; size de bir şey olmayacak!”

“Şaşkınlığa düşerseniz, ölülerden yardım dileyin!”

“Ya gavs yetiş dedin mi Abdülkadir Geylani’nin gelir! Ben kaç defa çağırdım, müşkülümü halletti!”

“Tuvalet taşı, Allah ile konuşmuş ve beni niye tuvalet taşı yaptın diye şikayetci olmuş. Allah; ‘Sakalsız birinin mezar taşı yapsam daha mı iyi’ demiş!..”

“Allah, kainatı yaratmadan önce kendisine bir sevgili yarattı!”

“Ayetle hadis çelişse, hadisten hüküm alırız. Ayet de vahiy, hadis de vahiy!”

“Siz cennete giderseniz, cehenneme giden yakınınız ya da çoğunuzun hasretini dindirmek için Allah onun benzerini yaratacak; siz üzülmeyesiniz diye!”

“Aracıya gerek yokmuş, direkt Allah’a bağlanacakmış. Elktrik trafosu gibi çarpar yakar! Direkt Allah’a bağlanırım diyen şeytana bağlanır!”

“Hz. Ömer bana haber gönderip, söyleyin ona ders versin demiş benim için!”

“Şeyh, geceleri müritleri uyurken onları ziyaret edip, olup olmayacağına bakar!”

“Gavsın seçilmesi için Allah, konseyi topluyor ve bu konseye 124 bin peygamber katılıyor!” (Polat Alemdar yok muymuş?!.)

“Hazreti Ömer Nil Nehri’ne mektup yazdı!”

“Gavs hazretleri, depreme dur dedi. Deprem, sana uymakla emrolundun dedi ve durdu!”

“Rasulullah ile görüşen, hadis soran alimler var, yok mu?!.

Rasululah geldi, efendi hazretleriyle hastanede görüştü!”

“Azrail kaç defa geldi. Efendi hazretleri, şimdi gelmeyeceğim dedi, Azrail’i geri gönderdi!”

(“Hiçbir ümmet, ecelini ne öne alabilir, ne de erteleyebilir.” Müminun suresi: 43

“Allah, günahlarınızdan bir kısmını bağışlar, sizi belli bir süreye kadar yaşatır. Şüphesiz Allah’ın tayin ettiği ecel geldiği zaman, artık ertelenmez. Keşke bilmiş olsanız!” Nuh suresi: 4

“Allah, eceli geldiğinde hiç kimseyi ertelemez. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.” Münafikun suresi: 11.)

“Efendi hazretleri ruhaniyetiyle aramızdadır. Kabri şeriflerinden bizi yönetiyorlar. Kendisi ben kabrimden sizi yöneteceğim buyurdu!”

“Hadisi şeriflerin vahiy olduğunu inkar edenler, Kur’an’ın beyanıyla kafir olmuşlardır!”

Bu sözleri söyleyenler aynı zamanda tarikatçı!..

“Toprak Hattı Grubu” adı altında çalışmalar yapan ilahiyatçı akademisyenler geçen yıl şöyle bir açıklama yaptılar: “Mekke müşrikleri de dahil olmak üzere hiçbir müşrik toplum, Allah’a şirkte çıtayı bu gafil tarikatçılar kadar yükseğe çıkarmamıştır!..”

Bunları din diye anlatanlara Kur’an, ‘müşrikler’ diyor!..

Müşriklerin benzeri ve Fas’ta alim olarak bilinen Abdel Bari Zamzami Ben Seddik, 2011 yılında, ölen eşle 6 saat içinde ilişki olsun demişti. Sözleri tepkilere neden olmuş ve konuşmasından sonra dışlanmış; daha sonra kendisine fetva yasağı getirilmişti!

Siz konuşma yasağı getirmeyin fakat ruhların kabirde olduğunu zanneden ve "Peygamberler mezarda eşleriyle cinsel ilişkiye giriyor.", “Her yıl hacca gidiyorlar” diyen müşrik sığırlara ‘Grok’ bile; “Evet, bu rivayetler Kur'an'ın Berzah kavramıyla (23:100) çelişir; ölüm sonrası fiziksel hayatı ima eder, oysa Kur'an'da ölüler dirilme gününe kadar bir engel (berzah) ardındadır. Peygamberlerin ruhen diri olduğu kabul edilir (3:169 gibi), ancak cinsel ilişki gibi bedensel eylemler zayıf rivayetlerdir ve uydurma sayılır. Sahih kaynaklarda yer almaz.” şeklinde cevap verirken; siz, Türkiye Cumhuriyeti’nin din konusunda tek yetkili kurumunun başı olarak, insanların ateist ve deist olması için gayret gösterenlere neden sessiz kalıyorsunuz?!.

Siyasi ve diğer konulara girmediğim gibi, “Kur’an bu konuda şöyle diyor” filan da demiyorum!..

Ama şunu söylüyorum: Yetkili olarak, Allah, sizden hesap soracak!..

Ve ben şahitlerdenim!..

.

Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com

(*) Peygamber, Meryem ile evlenecek mi

https://www.dikgazete.com/yazi/peygamber-meryem-ile-evlenecek-mi-ve-ne-veriyim-abime-7035.html

(**) Orucu ne bozmaz?!. Diyanet İşleri Başkanlığı’na!..

https://www.dikgazete.com/yazi/orucu-ne-bozmaz-diyanet-isleri-baskanligi-na-7725.html 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?