Yeşilay Genel Merkezi’ndeki iftar programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bunu çok açık ve net söylemek zorundayım. Zira benim nezdimde yine söylüyorum Mısır’ın Cumhurbaşkanı Mursi’dir. Halkın oyları ile o gelmiştir. Yanında savunma bakanlığı yapan general onu darbeyle indirmiştir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
Yeşilay Genel Merkezi’nin Sepetçiler Kasrı’nda
düzenlediği 5.
Geleneksel İftar programına
eşi Emine Erdoğan ile birlikte katıldı.
İftara Erdoğan çiftinin yanı
sıra iftara ev sahipliği yapan
Türkiye Yeşilay Cemiyeti
Genel Başkanı Mücahit Öztürk,
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu,
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı,
sanatçı Mustafa Ceceli ile davetliler katıldı. İftarın
ardından kürsüye davet edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mübarek
Ramazan ayının ülkemize, milletimize ve
İslam ülkelerine hayırlar getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum. Bu iftar
programı özellikle bizleri bir araya getirmekle kalmadı çünkü çok farklı bir
dönemi yaşıyoruz. Bu farklı
dönemde dostlarımızla bir arada olma fırsatını yakaladık. Bundan dolayı Yeşilay cemiyetine teşekkür ediyorum” dedi.
YEŞİLAY VE MTTB ANISI...
Erdoğan, “Yeşilay’ın bir çöküntü dönemi oldu. Öğrencilik yıllarımızda özellikle imam hatip okulunda okuduğumuz yıllarda Yeşilay ile münazaralarda hep iç içeydik. Ve Cağaloğlu’ndaki merkez
binası ve hemen onun yakınında Milli
Türk Talebe Birliği bu iki merkez
bizim için hareket noktasıydı. Yeşilay’a gider münazara için rakiplerimi öğrenir, konularımızı alır ondan sonra da Milli Türk Talebi Birliği salonunda
yarışma için o
tarihi bekler ve ondan sonra da yarışmaya hazırlanırdık. Böyle benim
gönül dünyamda farklı bir yanı var” dedi.
KÖTÜ ALIŞKANLIKLARDAN KURTULMAK İÇİN RAMAZAN AYI BİR FIRSATTIR...
Sigara ve alkol gibi
kötü alışkanlıkların bırakılması için Ramazan ayının bir fırsat olduğuna
dikkat çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
“Ramazan ayının bu manevi temizlenme yanında vücudumuzun fiziki arınmasını sağlayan bir yanı olduğuna da inanıyorum. Diğer zamanlarda
gün boyu sigara kullanan pek çok insanın Ramazan’da bu alışkanlığını gündüzleri mecburen terk ettiğini, akşamları da azalttığını görüyoruz. Hatta diğer aylarda
zaman zaman alkol alan, kumar oynayan pek çok
kişinin de Ramazan’da bu illetten
tamamen uzak durduğu
ifade ediliyor.
İstatistikler bunu gösteriyor. Yılın tamamını Ramazan gibi değerlendirebildiğimiz zaman Yeşilay çatısı
altında verdiğimiz mücadelenin başarı oranının katbekat artacağı açıktır.
Küreselleşmenin avantajları yanında gençlerin zararlı maddelere bağımlılığı
teşvik eden yönleri de bulunuyor. Bu durum bizim zararlı maddelerle ilgili yürüttüğümüz mücadeleyi daha güçlü, yaygın ve etkin sürdürmemizi gerekli kılıyor. Ramazan
ayı bize bu mücadelenin manevi boyutunun en az yasaklar ve cezalar kadar önemli olduğunu gösteriyor.”
“BİR MÜSLÜMAN’IN UYUŞTURUCUYLA, İÇKİYLE, KUMARLA HİÇBİR İŞİ YOKTUR, OLAMAZ”
Bir Müslümanların kötü alışkanlıklarla hiçbir işinin olmadığını ve olmaması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir Müslüman’ın ne uyuşturucuyla, ne içkiyle ne kumarla zaten
asla hiçbir işi yoktur, olamaz. Ben mekruh
kabul edilen sigarayı da bu kapsamda değerlendiriyorum. Bunu niye söylüyorum. Bunun zararları bilimsel
olarak teyit edilmiş midir? Edilmiştir. Ha bazı sözde
bilim adamı
olanlar bakıyorsunuz hoca, koskoca profesör. Ama bakıyorsun sigarayı da, içkiyi de götürüyor. Ve kendisiyle de bunu konuştuğumuz zaman savunuyor. Ama öbür tarafta bakıyorsunuz, yok kalpten, yok böbrekten, yok şuradan, yok buradan bir sıkıntıyla karşısına gelindiği zamanda sigarayı veya alkolü bırakman lazım. Tamam da bunu diğer zamanlarda savunma! Bunu açık ve net olarak ortaya koy.
Koyun ki insanlığı bizler katletmeyelim. İnsanlığın zararına çalışmayalım. Ben
medya ile bununla ilgili çok
savaş verdim. Anayasamızın 58. Maddesinde gençliğin korunmasına
ilişkin madde olduğu
halde çok eleştirildim. Yani bunu İslam emrediyor diye
buna karşı durmanın anlamı nedir. İlla bunun sana bilimsel tespitini ayrıca mı getireceğiz. O da bunu getirilmiş, bütün bunlara
rağmen bu mücadeleler sürdü. Alkol partilerinde ölenler öldürenler bunları hep konuşuyoruz. Doktorlarımızın açıklamalarını dinliyoruz.
Tüm bunlara rağmen inadına bir
mücadele var. Yeşilay işte bunların karşısında bu mücadelesini her safhada inanıyorum ki sürdürecektir” dedi.
Hükümetin kurulması için
süreci başlatacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bilindiği
TBMM başkanlık seçimini tamamladı, şimdi sıra başkanlık divanının oluşturulmasındadır. Anayasamıza göre başkanlık divanının oluşumunun ardından
hükümet kurma görevi noktasında 45
günlük süreci başlatmak üzere parlamentodan bir milletvekiline bu süreci başlatacağım. Mecliste çoğunluğa sahip bir hükümetin en kısa sürede kurulması temennimdir” dedi.
“AZINLIK HÜKÜMETİNİN BÖYLE BİR İMKANA SAHİP OLAMAYACAĞINA İNANIYORUM”
Türkiye’nin önünde çok önemli sorunların bulunduğunu ifade eden Erdoğan, “Tüm siyasi partilerimizi bu konuda sorumluluk üstlenmeye davet ediyorum. Türkiye’nin önünde çok önemli sorunlar, alınması gereken çok önemli
kararlar var. Bu yükün altından kalkabilecek güç, dirayet ve kararlıkla bir hükümetin kurulması arzusundayım. Azınlık hükümetinin böyle bir imkana sahip olamayacağına inanıyorum. Aynı şekilde gündemimizdeki kritik meselelerde
asgari bir anlayış birliği sağlayamamış kuracağı hükümetinde ihtiyacımız
olan çözümleri üretemeyecekleri kanaatindeyim” dedi.
“EĞER PARLAMENTO ÇÖZEMİYORSA ÇÖZECEK OLAN MİLLETİMİZİN TA KENDİSİDİR”
Hükümetin kurulamaması durumunda gerekli adımları atacağını belirten Erdoğan, “Hükümetin kurulamaması halinde yapılacak işlemlerde yine Anayasamızda belirtildiği şekilde tarafımdan adım adım hayata geçirilecektir. Dünyada ve bölgemizde gerçekten hayati gelişmelerin yaşandığı bir dönemde Türkiye’nin hükümet meselesiyle uğraşmak zorunda kalmasını asla arzu etmezdim. Ama şartlar ülkemizi bu noktaya getirdi. İnşallah bu dönemi de en kısa sürede ve en hayırlı şekilde geride bırakacağız. Milletimiz takdirini 7 Haziran’da ortaya koydu. Bu tablodan bir hükümet çıkmazsa
çözüm mercii yine milletimizin ta kendisidir. Eğer parlamento çözemiyorsa çözecek olan milletimizin ta kendisidir. Yani kimse milletimize gitmekten bir defa çekinmesin kaçmasın. Biz uzun zamandır mevcut sistemimizdeki bu mahsurlara dikkat çekerek alternatif tekliflerimizi dile getiriyoruz. Yaşanan her gelişme bizim tespitlerimizi ve bu tespitlerin doğruluğunu bir kez daha teyit ediyor. İnşallah önümüzdeki dönem bu sorunların çözümü
ile ilgili tekliflerimiz sağduyulu bir şekilde tartışılır, değerlendirilir” dedi.
“MISIR’IN CUMHURBAŞKANI MURSİ’DİR”
Erdoğan, “Bir diğer taraftan Mısır’da tabii ki evlerinde 13 tane
Müslüman kardeşler
mensubu insanın başlarına kurşun sıkmak suretiyle onları şehit edenleri de huzurunuzda lanetliyorum. Zaman zaman Mısır’ın şuanda başındaki işgalci zad ile ilgili bu şekilde konuşmamı eleştirenler çıkıyor. Eğer ben demokrasiye inanmışsam, halkın iradesine inanmışsam halkın iradesini yok sayanlara karşı mücadelem devam edecektir. Bunu çok açık ve net söylemek zorundayım. Zira benim nezdimde yine söylüyorum; Mısır’ın Cumhurbaşkanı Mursi’dir. Halkın oyları ile o gelmiştir. Yanında savunma bakanlığı yapan general onu darbeyle indirmiştir. Neyin ne olduğunu çok iyi görmemiz lazım. Ama ne yazık ki dünya ikiyüzlü ve samimi değil. Ve bu samimiyetsizlikler nedeniyle işte şuanda komşu da olanlarda ortada. Eğer ilkeli, samimi duruşların olduğu bir dünya olmuş olsa bu insanlık bi sıkıntıları yaşamayacaktı. Ben buna inanıyorum” dedi.