
Ramallah
El-Beydar Bedevi Haklarını Savunma Kuruluşu yaptığı yazılı açıklamada, Filistin topraklarını gasbeden İsrailli sivillerin, Eriha kentinin kuzeybatısındaki Maaricat bölgesinde yeni bir alanı yasa dışı şekilde, kendileri için yerleşim yeri haline dönüştürdükleri duyurdu.
Filistin topraklarının gasbedilmesiyle oluşturulan bu yasa dışı yerleşim biriminin aynı bölgede kurulan beşinci yer olduğu belirtildi.
????Bu gelişmenin son aylarda atılan en tehlikeli adımlardan biri olduğu kaydedilen açıklamada, “Bu adım, onlarca yıldır bölgede yaşayan yerli bedevi toplulukları boğmaya ve açık otlak alanlarını Yahudileştirmeye yönelik sinsi bir projenin öncüsüdür” ifadelerine yer verildi.
Yerleşimcilerin bölgeye çadırlar kurduğu ve arazinin tesviye edilmesi için iş makineleri getirildiği ardından alanın demir çitlerle çevrilmeye başlandığı aktarılan açıklamada, benzer sahnelerin Batı Şeria’daki "C" bölgelerinde giderek yaygınlaştığına işaret edilerek "Basit bir çadırla başlayan bu gasbedilmiş topraklar hızla korunaklı yasa dışı yerleşim alanlarına ve ardından da tam teşekküllü yerleşimlere dönüşüyor" denildi.
Söz konusu gasbedilmiş Filistin toprakları üzerine kurulan yeni Yahudi yerleşiminin rastgele bir çadır kampı olmadığı belirtilen açıklamada, görünüşte hayvancılık ile ilgili gibi görünen yerleşimin gerçekte ise tamamen siyasi bir proje olduğu ve amacının ise "bölgenin asli unsuru bedevi topluluklarını sistematik baskıyla göç etmeye zorlamak” olduğu kaydedildi.
Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, Tel Aviv rejiminin resmi olmayan kolları gibi hareket ettiği silah, büyük bütçeler ve yasal zeminle desteklendiği vurgulandı.
Filistinli kaynaklarına göre, 2024 yılı sonunda Batı Şeria’daki İsrailli yerleşimci sayısı yaklaşık 770 bine ulaştı.
Filistin ile İsrail arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria, A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, "güvenliği" ise İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin "idare ve güvenliği" İsrail'e bırakılmıştı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com