USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Ekonomi

Evlerde etkili tasarruf yöntemleriyle su tüketimi yarı yarıya azaltılabilir

TİSVA Mütevelli Heyeti Başkanı Akgül, Türkiye genelinde baraj doluluk oranlarının yaz aylarında ciddi risk oluşturabileceğine dikkati çekerek, su tasarrufu için geliştirilen "3-7-10 Kuralı" ile evsel tüketimde israfın azaltılabileceğini söyledi.

Evlerde etkili tasarruf yöntemleriyle su tüketimi yarı yarıya azaltılabilir
09-06-2025 12:23
Google News
İstanbul

AA muhabirinin, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA)'nın 2025 İsraf Raporu'ndan derlediği bilgiye göre, kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarının 2040'ta 1116 metreküpe, 2050'de ise 1069 metreküpe düşmesi öngörülüyor. Bu da Türkiye'nin su kıtlığı yaşayan ülkeler arasına girme riskini artırıyor.

????

Evsel su kullanımının büyük bölümü banyolarda gerçekleşirken, bu alanlarda alınacak basit önlemlerle ciddi tasarruf sağlanabiliyor.

Küvet yerine duş kullanılması yüzde 25 daha az su harcanmasına imkan verirken, yalnızca duş süresinin bir dakika azaltılmasıyla ayda 570 litre, dört kişilik bir ailede ise yılda 18 ton su tasarrufu mümkün hale geliyor.

Ayrıca uzun banyolar yerine kısa duşları tercih etmekle yüzde 50 ile 80 arasında su tasarrufu sağlayabilmek de mümkün oluyor.

Öte yandan çamaşır makinelerinin tam dolmadan çalıştırılmaması da yılda 9 tona yakın suyun israfını önleyebiliyor.

Özellikle ev içi tüketimde muslukların kontrollü kullanımı ve tasarruflu sistemlerin yaygınlaştırılması da önerilirken, el yıkama için ise "3 saniye suyu açıp elleri ıslatma, 7 saniye sabunladıktan sonra durulama" şeklinde uygulanan "3-7-10 Kuralı" tavsiye ediliyor.

"2 milyar insan güvenli suya erişemiyor"

TİSVA Mütevelli Heyeti Başkanı Halil Fatih Akgül,
yaptığı değerlendirmede, Türkiye genelindeki barajların doluluklarının bölgeden bölgeye değişmekle oranların ortalama yüzde 65-70 seviyesinde olduğunu ancak yaz aylarında tarımsal ve evsel su kullanımının artmasıyla bunun önemli ölçüde düşebileceğini söyledi.

Özellikle Marmara ve İç Anadolu bölgelerinde bazı barajların kapasitesinin mevsim normallerinin altında seyrettiğinin altını çizen Akgül, "Bu durum, yaz aylarında özellikle kurak geçen bölgelerde su arzı açısından risk oluşturabilir. Sürdürülebilir kullanım olmazsa, kısa vadede arz talebi karşılamakta zorlanabilir." diye konuştu.

Akgül, dünya genelinde yaklaşık 2 milyar insanın hala güvenli içme suyuna düzenli erişiminin bulunmadığını anımsatarak, Türkiye'nin genel anlamda içme suyuna erişimde dünya ortalamasının üzerinde olsa da bazı kırsal bölgelerde altyapı eksikliği ve mevsimsel kuraklık nedeniyle sorunlar yaşanabildiğini ifade etti.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki bazı köylerle yaz aylarında nüfus yoğunluğu artan turistik bölgelerde dönemsel su sıkıntılarının yaşandığına işaret eden Akgül, "Elimizdeki TÜİK, DSİ ve Birleşmiş Milletler verileri bu konuda önemli göstergeler sağlıyor. Türkiye'nin su stresi yaşayan bir ülke konumuna hızla yaklaştığını da belirtmek isteriz." dedi.

"Kampanya el yıkarken su israfını önlemenin basit ama etkili bir yolu"

Akgül, halkı su tasarrufuna teşvik etmek amacıyla çeşitli farkındalık çalışmaları yürüttüklerini belirterek, bu kapsamda özellikle Dünya Su Günü'nde başlatılan ve hala sürdürülen "3-7-10 Kuralı" kampanyasının çalışmaların merkezinde yer aldığını dile getirdi.

Söz konusu kampanyanın vatandaşlara el yıkarken su israfını önlemenin basit ama etkili bir yolu olduğunu ifade eden Akgül, şu önerilerde bulundu:

"Musluğu yalnızca gerekli olduğu kadar açık tutmak, 3 saniye suyu açıp elleri ıslatma, 7 saniye sabunladıktan sonra durulama' şeklinde uygulanan yöntemle el yıkamada kullanılan su miktarını neredeyse yarı yarıya azaltmak mümkün. Ayrıca kampanyalarımızda 'küçük alışkanlıklarla büyük fark yaratabiliriz' mesajını da ön plana çıkarıyoruz. Bireysel davranış değişikliklerinin ülke genelinde çok ciddi su tasarrufu sağlayabileceğine inanıyoruz. Bu kapsamda vatandaşlarımıza, muslukları gereksiz yere açık bırakmama, kısa duşlar alma, çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolu çalıştırma gibi pratik ve uygulanabilir öneriler sunuyoruz."

Sadece bugünü değil, geleceğin de su kaynaklarını korumayı amaçladıklarını anlatan Akgül, bu nedenle özellikle çocuklara ve gençlere yönelik bilinçlendirme çalışmaları, eğitim faaliyetleri ve sosyal medya kampanyaları yürüttüklerini söyledi.

Akgül, yaz aylarında artan su tüketimi göz önünde bulundurulduğunda, bireysel düzeyde alınabilecek bazı basit ancak etkili önlemlerin ciddi tasarruf sağladığını vurguladı.

Evlerde uygulanabilecek yöntemler arasında, diş fırçalarken ve tıraş olurken musluğun kapatılması, su sızıntısı olan musluk ve rezervuarların gecikmeden onarılmasının yer aldığını belirten Akgül, şöyle konuştu:

"Ayrıca düşük debili duş başlıkları ve tasarruflu musluk başlıkları kullanmak, bahçe sulamasını sabah erken saatlerde ya da akşam yapmak, gri su (lavabo, duş) geri dönüşüm sistemlerini tercih etmek geliyor. Bunlar hem çevreye duyarlılık hem de faturalar açısından ciddi fark yaratıyor."

Modern sulama sistemlerinin yaygınlaşması için destek çağrısı

Akgül, tarımda suyun verimli kullanılmasının öncelikli konular arasında yer aldığının altını çizerek, bu alanda damla sulama ve yağmurlama gibi modern sulama tekniklerinin tercih edilmesi gerektiğini belirtti.

Söz konusu yöntemlerin, geleneksel sulamaya göre yüzde 40 ila 60 su tasarrufu sağladığını kaydeden Akgül, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Zamanlayıcı sistemler, toprak nem sensörleri ve dijital izleme teknolojileri de suyun ihtiyaç kadar kullanılmasını kolaylaştırıyor. Ancak ne yazık ki bu sistemlerin kullanımı hala bazı bölgelerde sınırlı. Gerek maliyet, gerekse bilgi eksikliği nedeniyle birçok çiftçi geleneksel yöntemlere devam ediyor. Bu noktada devlet destekleri ve yerel eğitim programlarının artırılması büyük önem taşıyor. TİSVA olarak biz de bu konuda saha çalışmaları ve çiftçi eğitimleri düzenliyoruz."


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün çizgisi
ANKET TÜMÜ