Terör örgütü PKK için, mensubu olduğu TBMM'ne saygı adına bile olsa basit bir "kınama"da bulunamayan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Boğazlarda viski içip HDP’ye ol veren şerefsizler” ifadesine ilişkin, "Seçmenimize küfür, hakaret edene de bin misliyle aynen iade ediyorum. Bize şeref kavramını kullanmaya kalkmasınlar. Haddini bilsinler" dedi.
Demirtaş, Bülent Arınç’ın, "Alçakça bir PKK yalanı" dediği iddialara da sahip çıktı.
Asker sivil demeden katliamlarına ve yakıp yıkmalara
devam eden terör örgütü PKK
için asla kullanmadığı ifadeleri İktidar partisi ve
karşı durdukları için kullanmaktan çekinmeyen HDP Eş
Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ezilenlerin Sosyalist
Partisi (ESP) Genel Merkezi’ne Suruç Katliamı için
başsağlığı ve geçmiş
olsun ziyaretinde bulundu.
Suruç katliamının yaşandığı dakikadan bu yana
iktidar sözcülerinin Suruç katliamını gerçekleştiren zihniyeti ve
kendi paylarını örtmek için akıl almaz manipülasyonlarla, çarpıtmalarla HDP’yi hedef gösterdiğini iddia ederek, “Neredeyse Suruç katliamının sorumlusu
olarak HDP’yi
ilan ettiler. Buradan da çok net
bir şekilde ortaya çıktı ki AKP’nin Suruç katliamcılarını, tetikçilerini
yakalama gibi bir niyeti yoktur. Çünkü
sağlıklı bir soruşturmayla, adil bir soruşturmayla Suruç tetikçisi onu Suruç’a getiren, Adıyaman’dan Suriye’ye götüren Suriye’den geri getiren
Diyarbakır bombacısıyla irtibatları,
MİT ile irtibatı bütün bunlar ortaya çıkarılsa asıl failin siyasi iktidar olduğu ortaya çıkacak. Bu yüzden ilk dakikadan beri Suruç katliamını çarpıtıyorlar.
İyi ki öldü diyenden niye
daha fazla HDP’li ölmedi diyene
kadar Türkiye sağ,
ırkçı siyaseti tarihinin en kepaze dönemini yaşadı Suruç
katliamı sonrası” diye konuştu.
Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu ülkenin
askerlerini bile bile Ağrı Doğubeyazıt’a ölüme gönderip seçim kazanmak için neler yapabileceklerini orada görmüş tanıklık etmiştik. Maalesef
seçimi kaybettiklerinde çılgınlığın boyutları en üst safhaya ulaştı. Suruç katliamı böyle bir zihniyetle
Türkiye’de planlanmıştır. Diyarbakır bombacısı
halen ortaya çıkarılmış değil. Mersin,
Adana parti binalarımızın bombalanması
henüz ortaya çıkarılmış değil. Bunların tamamı Suruç katliamıyla bağlantılıdır. Biz Suruç katliamında yitirdiğimiz 31 pırıl pırıl devrimci sosyalisti HDP’nin mücadelesinde yaşatacağız. Suruç’un unutulmayacağını göstereceğiz.”
"HÜKÜMETİNDE OPERASYONLARI DURDURMASI PKK’NIN DA SİLAHLARI SUSTURUP ELİNİ TETİKTEN ÇEKMESİ LAZIM"
Ziyarette gazetecilerin sorularını da cevaplayan Demirtaş, bir gazetecinin örgüte elinden
silahı çek çağrısında
bulunduğu hatırlatarak, bu çağrının bazı çevreler
tarafından geç kalındığı yönünde eleştirildiği
sorusuna , “Barış çağrısının geç kalmışı
olur mu? Bugün biz barışı sağlayabilsek yarın ölme ihtimali
olan gençlerimizin ölümünü durdurmuş olacağız. Biz
ne zaman savaş çağrısı yaptık ki
barış çağrısına geç kaldınız diyor bazı çevreler. Şuanda biz karşılıklı
elinizi tetikten çekin çağrısı yapabilecek en meşru gücüz. Ne
savaşı körükledik, ne savaş istedik. Ne birileri gibi gerçekten savaş çıkınca onun
üzerine siyasetini
kuran bir politika ürettik. Biz
her zaman barışı savunduk. Durduğumuz nokta değişmedi değişmiyor.
Çözüm süreci bitsin diye uğraşan çevreler biran
önce çatışma başlasa da oradan nemalanalım diyen çevreler bu
savaşın sorumlusudur. ‘Son
terörist kalıncaya kadar, Kandil’i dümdüz edinceye kadar
operasyonlar devam edecek’ diyen AKP’dir bunun sorumlusu. Biz son derece makul bir
çağrı yapıyoruz. Silahları susturun. Bundan daha açık çağrı olabilir mi? Silahlar susacak insanlarımız ölmeyecek. Ondan
sonra siyasetçiler tekrar devreye girecek. Masa
çözüm masası,
müzakere masası devreye girecek ve biz kendi sorunlarımızı konuşarak çözmek için gayret sarf edeceğiz. Fakat bunun için silahların susması lazım. Hükümetinde
operasyonları durdurması
PKK’nın da
silahları susturup elini tetikten çekmesi lazım.
Bazı çevreler bilmeli silahlar susmadan
ölüm durmuyor. Ölümü durdurmanın tek
yolu silahları susturmak için hep
birlikte toplum olarak barış çığlığımızı yükseltmektir” yanıtını verdi.
"SEÇMENİMİZE KÜFÜR, HAKARET EDENE DE BİN MİSLİYLE AYNEN İADE EDİYORUM"
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin
“Boğazlarda viski içip HDP’ye ol veren şerefsizler” ifadesinin hatırlatılması üzerine Demirtaş, “HDP İstanbul’da 3.partidir. Bu Türkçeyi
doğru dürüst konuşamayan
Türk milliyetçilerinden daha fazla oy almıştır. Küfür hakaret sözcükleri kullanmadan cümle kuramayan bu zatlar iyi bilmeli ki HDP
Türkiye’nin en yoksul mahallelerinden oy almıştır. Öyle 3.parti olmuştur İstanbul’da. Tek bir seçmenimiz bile
bizim için kıymetlidir. Bize oy verenin iradesine biz sonuna kadar sahip çıkarız. Seçmenimize küfür, hakaret edene de bin misliyle aynen iade ediyorum.
Seçim öncesi hırsızdan hesap sorarız deyip seçim sonrası hırsızın sarayında zevk sefa sürenler midir şerefli olanlar. Bize şeref dersi veya şeref kavramını kullanmaya kalkmasınlar. Haddini bilsinler” karşılığını verdi.
BÜLENT ARINÇ'A DA LAF YETİŞTİRDİ, "PKK YALANIDIR" DENİLEN İDDİALARA DA SAHİP ÇIKTI...
TSK bombardımanı sırasında sivillerin öldüğü iddialarını TSK’nın yalanladığı ve hükümet cephesinden Bülent Arınç’ın, "TSK operasyonları sırasında sivillerin öldüğü şeklindeki söylentinin alçakça bir PKK yalanı" olduğuna dair sözlerinin sorulması üzerine ise Demirtaş, Arınç'n "PKK yalanı" dediği iddialara da sahip çıktı ve şöyle dedi:
“Bizim dünkü PM ve MYK toplantılarımız sonrasında hava
saldırılarında sivillerin katledildiği köy Zergele Köyüne bir HDP heyetinin gitmesi kararlaştırıldı. Bugün veya en geç yarın sabah
yola çıkacak arkadaşlarımız. Aralarında bir
grup milletvekilimizin de bulunduğu bir heyet
olay yerinde tespitler yapacaklar. Eğer
Dışişleri Bakanlığı veya AKP yetkilileri ya da Bülent Arınç arzu ediyorsa heyetimize katılabilir. Gidip alçaklı bizatihi yerinde görmek istiyorsa buyursun gelsin. Biz çünkü ille öyle
oldu demiyoruz. Alçaklık nedir yerinde gözlemleyeceğiz. Birkaç
gün sonra da
rapor gelecek açıklayacağız.”