Hanoi
Tunç, Vietnam'ın başkenti Hanoi'de düzenlenen Siber Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesi imza törenine katıldı.
Tunç, buradaki konuşmasında, küresel dijital güvenliğin ve hukukun üstünlüğünün korunması yolunda tarihi bir adım olan "Siber Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi"nin imza töreninde katılımcılarla bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Bakan Tunç: Bugüne kadar 102 bin ton insani yardım, 350 insani yardım tırımız Filistin'e ulaştı????Bu anlamlı buluşmanın, Güneydoğu Asya'nın kalbinde, köklü tarihi, zengin kültürü ve doğal güzellikleriyle öne çıkan Vietnam'da gerçekleştirilmesinin toplantıya ayrı bir değer kattığını belirten Tunç, misafirperverlikleri ve uluslararası işbirliğine katkıları dolayısıyla bu önemli törene ev sahipliği yapan Vietnam yetkililerine teşekkür etti.
"Sözleşme, siber suçlarla mücadelede hukuki bağlayıcılığı olan ilk evrensel belgedir"
Bakan Tunç, dijitalleşmenin beraberinde getirdiği sayısız faydanın yanı sıra siber suçların da küresel bir tehlike olarak ülkelerin güvenliği, istikrarı ve refahı için en ciddi tehditlerden biri haline geldiğini söyledi.
Bu tehdidin sınır aşan niteliğinin, aynı ölçüde ülkelerin sınırlarını aşan ortak bir cevap vermeyi gerektirdiğine işaret eden Tunç, şu ifadeleri kullandı:
"Bugün, siber suçlar çok büyük ekonomik kayıplar oluşturmanın yanı sıra demokrasilerimizi, insan haklarını ve toplumsal güvenliğimizi doğrudan tehdit etmektedir. Siber saldırılar, veri güvenliği ihlali, terör, insan ticareti, göçmen kaçakçılığı, çocuk istismarı, uyuşturucu ticareti ve kültür varlığı kaçakçılığı gibi sınır aşan suçlarla mücadele, yeni tedbirler alınmasını ve uluslararası işbirliğini zorunlu kılmaktadır. Bu bağlamda, Birleşmiş Milletlerin bu önemli sözleşmesi, devletlere ve uluslararası topluluğa siber suçlarla mücadelede gerekli hukuki araçları ve işbirliği mekanizmalarını sunmaktadır. Bu yönüyle tarihi bir nitelik taşıyan sözleşme, aynı zamanda siber suçlarla mücadele alanında hukuki bağlayıcılığı olan ilk evrensel belgedir."
"Türkiye, siber uzayın belirli aktörlerin veya bazı yapıların kontrolüne bırakılmaksızın, tüm insanlığın ortak alanı olarak korunması, siber güvenlik ve dijital yönetişim alanlarında uluslararası işbirliğinin, devletlerin öncülüğünde ve egemen eşitlik ilkesi temelinde yürütülmesi gerektiğine inanmaktadır." diyen Tunç, Türkiye'nin, halihazırda siber suçlarla mücadele alanında birçok girişimde bulunduğunu, teknik yardım ve kapasite geliştirme çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti.
"Türkiye, sözleşmeyi imzalayarak kurallara dayalı, işbirliğine açık dijital düzene bağlılığını teyit etmekte"
Türkiye'nin, konuyla ilgili ulusal düzeyde çıkardığı mevzuat düzenlemelerini ve Siber Güvenlik Başkanlığını kurduğunu hatırlatan Tunç, şöyle devam etti:
"Kıtaların ve veri akışlarının kesişim noktasında bulunan Türkiye için sözleşme kapsamında uluslararası işbirliği mekanizmaları, siber dayanıklılığımızı güçlendirecek ve sınır ötesi tehditlere hızlı cevap kapasitemizi artıracaktır. İmzalanan sözleşme, bu faaliyetleri tamamlayacak ve özellikle çocukları çevrim içi ortamda korumaya yönelik öncü nitelikteki hükümleriyle uluslararası standartları daha da ileriye taşıyacaktır. Çocuklara yönelik cinsel suçların önlenmesi ve mahrem görüntülerin rıza olmadan ifşasının suç sayılması gibi yenilikçi hükümler, dijital çağın artan risklerine karşı güçlü bir koruma mekanizması sunmaktadır. Bu bağlamda, sözleşmenin siber suçların önlenmesi, delillendirilmesi ve cezalandırılması başta olmak üzere bu alanda uluslararası düzeyde kalıcı ve sürdürülebilir çözümler üretilmesine katkı sağlayacağına inanıyoruz. Türkiye, bu sözleşmeyi imzalayarak, kurallara dayalı, kapsayıcı ve işbirliğine açık bir dijital düzene bağlılığını bir kez daha teyit etmektedir."
Tunç, BM üyesi ülkelerin temsilcileri olarak, siber dünyada işlenen suçların önlenmesini konuşurken ve özellikle çocukları bu tehlikeye karşı korumak için bir araya gelmişken, Gazze'de en temel hak olan yaşam hakkının yok sayıldığına, bebeklerin, çocukların ve masum sivillerin bombalarla katledildiğine şahit olduklarını söyledi.
Gazze'de 68 binden fazla masum insanın hayatını kaybettiğini, basın özgürlüğünün teminatı gazetecilerin öldürüldüğünü, hastane, ibadethane, okul gibi her şart altında korunması gereken yapıların dahi enkaza dönüştüğünü hatırlatan Tunç, böyle bir ortamda uluslararası hukuk mekanizmalarının yavaşlığı ve etkisizliğinin, insanlığın ortak vicdanında derin yaralar açtığını vurguladı.
"Türkiye, Filistin halkının haklı mücadelesinin yanında olmayı sürdürecek"
Türkiye'nin, adaleti ve hakkaniyeti yalnızca ulusal bir ilke değil, insanlığın ortak vicdanı olarak gördüğünü belirten Tunç, "Bu anlayışla, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye, Gazze'de ateşkesin sağlanması, insani yardımların bölgeye kesintisiz ulaştırılması ve kalıcı barışın tesisine yönelik uluslararası çabalara her zaman destek vermiştir. Türkiye, her koşulda insan onurunu, barışı ve adaleti savunmaya devam edecek, Filistin halkının haklı mücadelesinin yanında olmayı sürdürecektir." diye konuştu.
Adaletin bir bütün olduğuna ve bir yerde çiğnendiğinde dünyanın hiçbir yerinde tam olarak var olamayacağına işaret eden Tunç, şunları kaydetti:
"Burada imzalanan bu sözleşme, siber suçlarla mücadele kadar insan haklarının ve hukukun üstünlüğünün korunması noktasında da küresel bir sorumluluk taşımaktadır. Sözleşmenin, siber suçlarla mücadelede tarihi bir dönüm noktası olacağına, küresel barış ve güvenliğe önemli katkılar sağlayacağına olan inancımı bir kez daha vurguluyor, sizleri saygılarımla selamlıyorum."
Hanoi Büyükelçisi Kemik ile görüştü
Öte yandan, Bakan Tunç, NSosyal'deki hesabından yaptığı paylaşıma göre, Hanoi Büyükelçisi Korhan Kemik ile bir araya geldi.
Tunç, paylaşımında, "Ülkede yürütülen çalışmalar ve vatandaşlarımızın desteklenmesine yönelik yürütülen faaliyetler hakkında bilgi aldık. Ülkemizi başarıyla temsil eden Büyükelçimize çalışmalarında kolaylıklar diliyor, misafirperverliği için teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com







