?>

27 Mayıs'ta işkence altında 'demokrasi şehidi' olan babasını anlattı

Yassıada'da işkence altında hayatını kaybeden İstanbul Emniyet Müdürü Faruk Oktay'ın oğlu Hasan Emre Oktay, "Gönül ister ki 27 Mayıs yargılansın, gıyabında da olsa. 27 Mayıs yargılansaydı belki 15 Temmuz olmazdı." dedi

Çevre-Hayat - 4 yıl önce

İstanbul

27 Mayıs'ta işkence altında "demokrasi şehidi" olan babasını anlattı Türkiye'nin demokrasi tarihinde "kara bir leke" olan 27 Mayıs 1960 askeri darbesi sonrası tutuklu yargılandığı Yassıada'da gördüğü işkence sonucu hayatını kaybeden dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Faruk Oktay'ın oğlu psikolog Hasan Emre Oktay (74), şahidi olduğu darbe dönemini ve yaşadıklarını anlattı.

Türkiye'nin demokrasi tarihinde "kara bir leke" olan 27 Mayıs 1960 askeri darbesi sonrası tutuklu yargılandığı Yassıada'da gördüğü işkence sonucu hayatını kaybeden dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Faruk Oktay'ın oğlu Hasan Emre Oktay, şahidi olduğu darbe dönemini ve yaşadıklarını anlattı.

O zaman 13 yaşında olan Oktay, darbe gecesi Nişantaşı Vali Konağı Caddesi'ndeki Hayat Apartmanı'ndaki evlerine çok sayıda askerin geldiğini belirterek, yaşadıklarına ilişkin şunları söyledi:

"Gece 3'te babam telefonla konuşurken ağabeyim Ömer ile uyanıp salona gittik. Annemin çığlığını hatırlıyorum, evin önüne bir tank gelmiş, iki cemseden tam teçhizatlı askerler çıktı. Bir cemsenin üstünde ağır makineli, bir diğer cemsede de projektörler vardı. Evin arkasını kuşatıyorlar. Ateş mi edecekler, ne yapacaklar, korkuya kapıldık. İnanılır gibi değildi. Bir müddet sonra 'güm güm güm' kapıya vuruldu. Babam, anneme 'Nimet, belediye başkanını, valiyi almışlar, beni de alacaklardır.' dedi. Kapıyı açtık, silahlı askerler vardı. 'Beyefendiyi karargaha götüreceğiz.' dediler. Babam 'Tamam.' dedi. Ceketini açıp 'Silahım var.' deyip işaret etti, onu aldılar ve merdivenden indiler. Babamı son görüşümüz bu. Bir daha da görmeyeceğiz. Hani insan orada bir sarılır, 'Babacığım hakkını helal et.' diye. Ona hep içim yanar. İndi, cemselerden birisine bindirdiler ve gidiş o gidiş."

O günlere ilişkin bir başka acı hatırasını aktaran Oktay, "Beni yakan olaylardan birisi de annemin Davutpaşa Kışlası'na babamın ilaçlarını göndermesi sırasında yaşananlar. Babamın düzenli alması gereken ilaçlar vardı. İlaçları götüren ağabeyim geri döndüğünde suratı bembeyazdı. Oradan biri eline vurmuş ve ilaçlar saçılmış, 'Sen burayı hastane mi sandın, defol.' demiş." diye konuştu.

"Canına mal oldu ama şerefiyle gitti"

Yassıada'da, darbecilerin, işkence altında babasından ortaya atılan yalanları üstlenmesini istediklerini aktaran Oktay, şunları dile getirdi:

"Yassıada'da en büyük işkenceye maruz kalan grup başta babam olmak üzere İstanbul Emniyet grubuydu. 'Celal Bayar ve Adnan Menderes sana öğrencilere ateş et dedi ve sen ateş ettin, nerede bu yüzlerce öğrenci, nereye sakladınız?' diyorlar. Bunları sonradan bize anlattılar. 'Ölü olsa aileleri olur, nerede yüzlerce öğrencinin aileleri.' diye cevap verince çok bozuluyorlar. Çünkü darbe boşa çıkıyor. Orada ışıklı oda işkencesi görüyor. Döverek sorguluyorlar. Hatta sahte belge imzalatmaya çalışıyorlar, 'Celal Bayar ve Menderes bize ateş et dedi, biz etmedik.' diye. İmzalasa belki kurtulacak ama babam şerefli bir insan, canına mal oldu ama şerefiyle gitti."

"Bizans döneminde kalma zindana attılar"

Hasan Emre Oktay, darbecilerin isteklerini kabul etmeyen babasına yönelik işkencelerin sonraki günlerde artarak devam ettiğini anlatarak, şöyle devam etti:

"Dövdükten sonra Yassıada'da Bizans döneminden kalma zindana atıyorlar. Bir koridor üzerinde bir metreye bir metre genişliğinde hücreler var. Zifiri karanlık. Ayakta durulamayacak kadar küçük, yerde de su var. Orada 3 gün tutmuşlar. Kaç kere girmiş. Çok kişi babamın gördüğü işkenceleri anılarında anlatıyor. Ethem Yetkiner (İstanbul Valisi) 'Bir gün hamama gittik, hamamda Faruk'un vücudunu gördük, gırtlağından beline kadar her tarafı morluk içerisindeydi.' diye anlatıyor."

Bazı kesimlerin 27 Mayıs askeri darbesini "devrim" olarak nitelemesine tepki gösteren Oktay, seçimle gelmiş meşru hükümetin açık bir darbe ile devrildiğini söyledi.

Babasının Yassıada'da 4 ay kaldığını ve gördüğü işkencelere rağmen Yüksek Adalet Divanı'nın istediği hiçbir malzemeyi vermediğini ifade eden Oktay, hiçbir şey bulunamayınca işkencenin de arttığını söyledi.

Babasının ölüm haberini gazeteciden öğrendiler

Emre Oktay, babasının ölüm haberini evlerini telefonla arayan bir gazeteciden öğrendiklerini belirterek, o günü şöyle anlattı:

"Evvela eve gelmişler haber vermeye, annemin telaşlı halini görünce, hasta deyip söylemeden gitmişler. Sonra birden bir telefon çaldı, hepimiz ürktük. Halam açtı ve anneme verdi. Basından birileriymiş arayan. Annem dinledi, dinledi, telefon elinden düştü, fenalık geçirdi. Telefondaki kişi 'Faruk Oktay öldü, nereye defnedeceksiniz naaşı? Kasımpaşa Askeri Deniz Hastanesi'nde. Gidin alın.' Sonra cenazeyi almaya gittik, bize 'Aman siz bakmayın.' dediler. Yara bere içindeymiş adamın vücudu. Feci işkence görmüş. Aldık, Zincirlikuyu Mezarlığı'na gittik."

Tören düzenlenmesine izin verilmediğini söyleyen Oktay, Kayseri Cezaevi'nde yatan Celal Bayar'ın eşi Reşide Bayar'ın ve Tevfik İleri'nin cenaze merasiminde insan patlaması olduğunu, bunun da halkın 27 Mayıs darbesinin arkasında durmadığını gösterdiği belirtti.

"El yazısıyla bize yazdığı bir nasihat var: Çalış, didin, muvaffak ol"

Darbe sonrası Yüksek Adalet Divanı'nın verdiği tüm kararları hükümsüz hale getiren yasanın 2020'de TBMM'den geçtiğini ve mağdurlara tazminat hakkı doğduğunu dile getiren Oktay, "Allah razı olsun, ilahi adalet tecelli etti. Aslında gönül ister ki 27 Mayıs yargılansın, gıyabında da olsa. 27 Mayıs yargılansaydı, belki 15 Temmuz olmazdı." dedi.

Darbe sonrası aile olarak da maddi manevi büyük zorluklar yaşadıklarını ifade eden Oktay, ağabeyi Ömer’in üzüntüden verem olduğunu söyledi.

Dürüst, disiplinli ve çalışkan bir insan olarak anlattığı babasına olan özlemini dile getiren Oktay, sözlerini şöyle tamamladı:

"Babam çok iyi bir insandı. Nasıl söyleyeyim? Doyamadık ki, göremedik ki. Yani 52 yaşında öldü. Ben de 13 yaşındaydım. Yani şöyle bir delikanlılık çağında falan babamla olamadık ki. Çocuktuk, hep sabah erken çıkar, bazen çok geç gelirdi. Emniyet Müdürlüğü kolay iş değil tabii. Kendi el yazısıyla bize yazdığı bir nasihat var. 'Çalış, didin, muvaffak ol. Hal ve hareketinle kendini sevdir ve saydır. Zinhar hileye satma. İtimadına layık ol. Sağ ol. mesut ol, muvaffak ol evladım.' Yıl 1959. Babamın bize bıraktığı miras budur. Biz de şerefimizle yaşadık, onun peşinden gittik."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

Şehit bekçi Kansu Turan'ın cenazesi toprağa verildi

2021-05-22 22:03 - Gündem

16 yaşındaki İtalyan yüzücü Pilato'dan dünya rekoru

2021-05-23 23:53 - Spor

Türkiye'nin ilk çeltik fabrikasının kurulduğu Tosya'da çeltik ekimi başladı

2021-05-25 15:17 - Ekonomi

Lille'de futbolcular şampiyonluğu kutladı

2021-05-24 03:51 - Spor

Çıldır Gölü sazlığında binlerce sineğin dansı kameralara yansıdı

2021-05-25 15:21 - Çevre-Hayat

Fikirlerini çilesiyle yoğuran sanatkar: Necip Fazıl Kısakürek

2021-05-24 15:58 - Gündem

Türkiye Diyanet Vakfı 'Kurbanlarınızla Gazze'ye Hayat Verin' kampanyası başlattı

2021-05-23 17:21 - Gündem

6 dilde idare hukuku sempozyumu

2021-05-20 20:33 - Ekonomi

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, yaklaşık 277 milyon lira sosyal yardım yapılacağını bildirdi

2021-05-24 16:11 - Gündem

27 Mayıs'ta işkence altında 'demokrasi şehidi' olan babasını anlattı

2021-05-26 16:37 - Çevre-Hayat

İlgili Haberler

Çanakkaleli çiftçi Filistin'e destek için tarlasına traktörle "Özgür Filistin" yazdı

16:58 - Çevre-Hayat

Kayseri'de Tozlu Göleti kıyısında balık ölümleri görüldü

16:52 - Çevre-Hayat

Nemrut Krater Gölü'nün çevresi sonbahar renklerine büründü

16:03 - Çevre-Hayat

Annelik hasretini koruyucu aile olduğu üç kardeşle dindirdi

14:38 - Çevre-Hayat

İnternet bağımlısı gencin sanal alemde geçirdiği süre YEDAM desteğiyle kısaldı

14:32 - Çevre-Hayat

Günün Manşetleri

Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin, Türkiye’nin Amman Büyükelçisi Caymazoğlu’nu kabul etti

00:28 - Dünya

Türkiye'de tüm okullarda "Filistin farkındalık etkinlikleri" düzenlenecek

00:07 - Gündem

Suriye'nin Halep kentinde PKK/YPG ile Suriye güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı

23:42 - Dünya

Yargıtay'ın bozma kararının ardından 28 Şubat davasında karar açıklandı

23:33 - Gündem

Nepal'de şiddetli yağışların yol açtığı afetlerde hayatını kaybedenlerin sayısı 47'ye yükseldi

23:02 - Dünya