TERÖRİST, HÂİN, VATAN, DEVLET, MİLLÎ MEFKÛRE BİLİNCİNDEN YOKSUN HİÇ KİMSE “BİZDEN!” OLAMAZ.
IŞİD TERÖRİSTTİR. HÂİNDİR. YOK EDİLMELİDİR.
HER TÜRLÜ FİTNENİN ARKASINDA İNGİLTERE+ABD VARDIR.
Bir başsağlığı paylaştım. İçlerinde dincilik yapmak için İstiklâl Marşı’nda ayağa kalkmayan, salonu terk eden soysuzların barındırıldığı bir STK’nun sosyal medya grubuna yazdım.
Bu tarz gruplarla ilişkisi olmayan işgüzâr birisi de başka bir yerde cevap yazmış. Bu mesajları özetliyorum.
Önemli…
“Polislerimiz şehid oldu.
Tetik çeken ajanlar "ALLAHÜ EKBER VE LİLLÀHİLHAMD" diyerek tetik çektiler.
Bu ihànete karşı en çok İslâmî hassàsiyeti yüksek kesimlerin duyarlı olmasını bekliyorduk.
Ancak ne gam.
Yürekten "Vatan sağolsun." diyen milletimizin yiğit ve fedàkâr evlatlarına ne mutlu.
İstiklâl Marşı'mıza dahî tahammül edemeyen, şehidlerimizin üzüntülerini dahî paylaşamayanlara elbet Rabb’im soracaktır.
Şehidlerimize Allah CC'tan rahmet, Azîz Milletimize başsağlığı dilerim.
Rabb’im cennetinde buluştursun İnşàAllah.
Halil MERT”
Bu başsağlığı mesajıma biri hem de “Muhsinci” bilinen biri, cevap yazmış.
Özet; şuursuzlukla ithâm edip, beni muhafazakârları zan altında bırakmakla suçlamış.
Doğru söylemiş.
Ama kendisine sorum?
Muhsin YAZICIOĞLU'nu kim öldürdü? Neden öldürdü? Bu FETÖCÜ İHÀNET'i kim büyüttü?
Aynı kadrolar İran’cı bilinen, Selefi bilinen, Suudi’ci bilinen hatta IŞİD'çı bilinen birilerini “bizim cephemiz” diye himaye ediyor.
Kimse kusura bakmasın. İdeolojinizde MİLLÎ DEVLET yoksa, bekâ ve Millî Mefkûre kaygısı yoksa ne dostsunuz ne de kardeş.
Biliniz.”
Kim IŞİD?
“İslâmcı!” bilinen bir terör örgütü. TSK mensubu astsubaylarımızı diri diri yaktılar. Hiçbir kafir ya da gayrimüslime meselâ İngiliz, ABD, İsrail Ordusu’na tek mermi atmadılar. Sadece masum Müslümanları öldürdüler. IŞİD/DEAŞ ile ordusuyla savaşan tek ülke Türkiye…
IŞİD/DEAŞ İngiliz+ABD Operasyonudur. Onların emrindedir.
Tüm bunlara rağmen sarıklı, sakallı diye (görünürdeki gerekçe) bu tiplere müsamaha gösteren, geçmişteki hâin FETÖCÜLER gibi sırf dindar ya da dinci görünüyor diye himaye edenler de masum değildir.
Nasıl PKK’ya yataklık yapanlar toplum vicdânında mahkûm ediliyorsa dinci görünen ihanetlere ki genel olarak iki gruplar terör örgütleri ve şirk+fitne merkezleri. Bunlara göz yumanlar, himâye edenler de Millî Devlet nezdinde ve kamu vicdânında yataklık yapan suçlulardır. Kul sormazsa bilin ki Allah soracaktır.
Şirkle ve İnsanlık Düşmanları ile mücadele eden, ahlâk ve adaleti öğreten Güller Gülü SAV ki bize insanlık öğretti; “rehberimiz” deyip, sonra da Mekke Müşrikleri kadar zalim birileriyle olmak affedilemez.
Gelelim IŞİD Operasyonuna…
Terör Örgütü sokakta, sosyal medyada bangır bangır “GELİYORUM.” diyor. Özellikle Yalova’da kelime-i Tevhid Bayraklı gösteri yapıyorlar. Soruyorum neden göz yumuluyor?
Ülke, yılbaşı için tehdit ediliyor…
Ülke çapında operasyon yapılıyor.
İçeride en az 8-10 teröristin olduğu bir hücre evine karakoldan bekçi ve polis göndermek hangi akıl, hangi vicdan? İçeride kadın ve çocuklar da varmış… Olsun…
Sorarım size o terörist hainler, karıları, çocukları benim şehitlerimin cebindeki toz olabilirler mi?
Çevik Kuvvetsiz, Özel Harekâtsız Terör Operasyonu nerede görülmüş?
Sayın Cumhurbaşkanım, İçişleri Bakanı da Yalova Emniyet Müdürü de hesap vermelidir. Düşünün, üç polis şehid, dokuz personel yaralı… Kabul edilemez. Yayın yasağı var. Güzel de neye yayın yasağı? İffetsizlik serbest. “Kadın programları” diye ahlâksızlık, pislik serbest ve normalleştiriliyor. Kimse kusura bakmasın. Şehidlerin sebebi emir komuta ve kontrol zaàfiyetinden başka bir şey değildir.
Öncesinde basına yansıdığı kadarıyla bu teröristler yakalanıp savcı ve hakimler salıverdi ise bunlar da soruşturulmalıdır.
MİT aynı şekilde ne yapıyor? Teröristler sonradan vatandaş olduysa buna kim izin verdi?
Canlı yakalanan teröristler hastaneye getiriliyorlar. Halk linç etmek istiyor. Polis engelliyor. Yahu devlet anladık da devletin görevi adalettir. Adalet kamu vicdanına hizmet eder. Vicdan “linç” diyor. İsterseniz anket yapın.
Hatta cezaevlerindeki IŞİD Militanlarına infazlar başlamalı.
Nerede o Anadolu irfànı?
İslâm, hımbıllık ve şahsiyetsizlik değildir.
İslâm, cesaretsizlik asla değildir.
İslâm, ferasettir, cesarettir, adalettir.
İslâm, devlettir, vatandır, ahlâktır, terbiye, mefkûre ve idealizmdir.
İslâm, nefsi tatmin, şahsî menfaat, para, koltuk, şirk değildir.
Sayın Cumhurbaşkanım.
Devletin itibârı zedelenmektedir. Düşünün eskiden askere, polise kimse el kaldırmazdı. Neden mi? Çünkü onlar devletti. Biz “Eski Türkiye!” deyip, devletin çivisi olan bu insanları da değersizleştiriyoruz. Siz özellikle asker, polis evlatlarınıza lütfen zaman ayırın. Harp Okulları’na, Polis Okullarına ziyaretlere gidin.
Düşünün bir ay önce uyuşturucu kaçakçıları polisimizi şehid ettiler, sokakta polisimizle tartışan, kavga eden, tehdit eden birilerini izliyoruz.
Deyin ki; “Asker, polis evlatlarımdır. Eğer birileri torpilli ise bu milletin askeri, polisi benim evlatlarımdır, Aziz Milletimin evlatlarıdır, benden ve milletimden torpillidir. Kim kamu personeline… ‘Sen benim kim olduğumu biliyor musun?’ derse cevabını yargı verecektir.”
Polislerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine ve Büyük Türk Milleti’ne başsağlığı diliyorum.
Bir terör örgütü, büyük Türk Milleti’ni tehdit edemez. Medya ve televizyonlarda IŞİD, PKK ve her türlü bölücülükle ilgili bol bol programlar yapılmalıdır. Evlatlarımıza özellikle Yüce Dinimiz anlatılmalı, terörizm anlatılmalı, etnik, mezhepçi, tarikâtçı, siyasî bölücülük anlatılmalıdır. Bu toprak, tarihin her döneminde hedef olmuştur. Bizim vatanımızdır. Hep uyanık ve dikkatli olmak zorundayız.
.
Emekli Yarbay Halil Mert, dikGAZETE.com
-Strateji ve Yönetim Uzmanı, Elektrik-Elektronik Mühendisi
Ayrıntılı açıklamayı buradan izleyebilirsiniz;