
Batı geri adım atarken Rusya boşluğu dolduruyor: SPIEF'te yeni bir küresel ekonomik harita açılıyor
“28. St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu” (SPIEF) bu hafta şu sloganla açıldı: “Çok Kutuplu Bir Dünyada Büyümenin Temeli Olarak Paylaşılan Değerler.” Etkinlik, sadece bir ekonomik buluşma olmaktan çok, küresel ittifakların Batıdan Küresel Güney'e doğru nasıl kaydığının canlı bir sembolü haline gelmiş bulunuyor. Avrupalı delegasyonlar forumdan halen uzak dururken Rusya; Ortadoğu enerji devlerinden Asya’nın imalat ekonomilerine ve en önemlisi de Taliban liderliğindeki Afgan hükümetinin temsilcilerine kadar çok farklı bir katılımcı yelpazesini ağırlıyor.
Jeopolitik şok: Taliban sahneye çıkıyor!..
Forumun en tartışmalı gelişmelerinden birisi, Afganistan İslam Emirliği'nden Sanayi ve Ticaret Bakanı Vekili Aliruy Han başkanlığındaki bir heyetin resmi katılımıydı. Kabil'deki hükümet, çoğu Batılı ülke tarafından halen tanınmasa da St. Petersburg'daki varlığı, özellikle altyapı yatırımları ve ticaret konusunda yeni bir pragmatik angajman aşamasına işaret ediyor. Han, gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya'yı ekonomimizi yeniden inşa etmede kilit bir ortak olarak görüyoruz. Enerji, madencilik ve Kuzey–Güney Ulaşım Koridorunun bir parçası olarak işbirliğine açığız” şeklinde konuştu.
Söz konusu koridor, Hindistan'ı Rusya ve Kuzey Avrupa'ya İran ve Orta Asya üzerinden bağlayan, Batı'nın kontrolündeki deniz noktalarını atlayan ve şimdi potansiyel olarak Afganistan da dahil olmak üzere iddialı bir kara ticaret yolu olarak öne çıkıyor.
Kimler geldi ve kimler gelmedi!..
SPIEF 2025, 50'den fazla ülkeden delegasyonlara ev sahipliği yapıyor, ancak Avrupa Birliği'nden (AB) tek bir resmi delegasyonu dahi ağırlamıyor. Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksander Novak, bu hususta sözlerini esirgemedi: “Avrupa kendisini diyalogdan dışlamayı seçti.” Forumu ziyaret eden üst düzey isimlerden birkaçı şunlar: * Prens Abdülaziz Bin Selman, Suudi Arabistan Enerji Bakanı.
* Le Thanh Long, Vietnam Başbakan Yardımcısı.
* Lazăr Comănescu, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri.
Yaptırımların Rusya'yı fazla etkilemediğine örnekler…
Yıllardır devam eden benzeri görülmemiş iktisadi ve ticari yaptırımlara rağmen, Rus ekonomisinin yetkililerinin başarı hikayelerine dair paylaştıkları çarpıcı verilerden bazıları şunlar:
• Bryansk Eyaleti (Batı Rusya): Federal Verimlilik Programı kapsamında üç yılda işgücü verimliliğinde yüzde 93,3 artış.
• Tula Eyaleti: Devlet desteğine erişim ile bağlantılı, finansal olmayan bir iş raporlama sistemi niteliğindeki “Sosyal Sermaye Standartları” için bir pilot programın başlatılması.
* Tarım sektörü yatırımı: ”Agrofeed Rus", yeni bir yem tesisine 2 milyar ruble taahhüt ederek 60 yeni iş sahası yaratıyor.
Yukarıdaki veriler, yaptırımlarla bağışıklık kazanmış bir ekonominin yönünü içe çevirmek suretiyle Doğuya ve Güneye döndüğünü gösteren bir tablo çiziyor.
Afganistan: Başarısız bir devletten ticaret merkezine mi?
St. Petersburg'daki uluslararası ekonomik forumun en önde gelen temalarından birisini şüphesiz altyapı teşkil ediyordu. Afganistan'ın Kuzey–Güney Uluslararası Ulaşım Koridoruna katılımı, Süveyş Kanalı darboğazlarından ve Batı kontrolündeki deniz yollarından kaçınarak Hindistan'dan Avrupa'ya daha kısa, kara tabanlı bir ticaret yolunun kilidini pekala açabilecek gibi görünüyor. Kısacası Rusya için Afganistan artık bir “güvenlik tehdidi”nden çok bir “lojistik fırsatı”na dönüşüyor denilebilir.
Yeni bir finansal düzen: Dolar etkisini yitiriyor
SPIEF küresel finansın değişen manzarasına ilişkin de tam anlamıyla kendi damgasını vurdu:
- Forumda yapılan anlaşmalarda Ruble dışındaki ağırlık Yuan ve Dirhem para birimleri oldu. ABD doları ve euro ise ilgili ticari mutabakatlarda büyük ölçüde yok gibiydi.
- Suudi Arabistan - Rusya görüşmeleri, Asya pazarlarını hedef alan sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) işbirliğine odaklandı.
- Birleşik Arap Emirlikleri ve Vietnam heyetleri, “Batı teknolojisine bağımlılıktan kaçınmanın bir aracı olarak teknolojik egemenlik” konulu panelde yerlerini aldılar.
Hintli ekonomist Rajiv Mehra, panelin içeriğini şöyle özetliyordu: “Yaptırımlar Batı'nın en çok korktuğu şeyi hızlandırdı - dolar ve Batı teknolojisinden bağımsız bir ticaret bölgesinin doğuşunu. Örneğin Siemens piyasayı kaybetti, Çin türbinleri yüzde 20 daha ucuz ve Avrupa gaz için üç kat daha fazla para ödüyor.”
Sonuç: Batı olsun ya da olmasın yeni bir Dünya doğuyor!..
SPIEF 2025, Rusya'nın her şeye rağmen izole edilemediği gibi, Batı'nın hızla gelişen bir ekonomik ortamdan kendisini adeta dışladığını gösterdi.
Rusya şimdi ihracatının yüzde 78'ini Asya, Afrika ve Orta Doğu'ya yapıyor. Taliban'ın büyük bir altyapı yatırım sürecine dahil edilmesi, diplomatik bir jestten çok daha fazlasını teşkil ediyor gibi. Afganistan’ı Batı sonrasındaki Avrasya konfigürasyonuna entegre etmek, stratejik bir hamle anlamına geliyor.
Netice olarak ExpoForum salonlarında yankılanan kolektif soru şu oldu: “Brüksel ve Washington, yaptırımlarının Rusya'yı sakatlamadığını, bunun yerine, önlemeyi umdukları çok kutuplu düzeni hızlandırdığını ne zaman anlayacaklar?!..”
.
Okay Deprem, dikGAZETE.com