USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Şantaj, tehdit ve iftira: IOC ve WADA, rekabete sportmenlik dışı yöntemlerle çomak sokuyor!

Şantaj, tehdit ve iftira: IOC ve WADA, rekabete sportmenlik dışı yöntemlerle çomak sokuyor!
31-03-2024

Şantaj, tehdit ve iftira: IOC ve WADA, rekabete sportmenlik dışı yöntemlerle çomak sokuyor

Batılı spor organizasyonları, bu sonbaharda Rusya'da düzenlenecek büyük ölçekli uluslararası spor turnuvası “Dostluk Oyunları”nı aktif olarak engellemeye çalışıyor. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ve Dünya Anti-Doping Ajansı (WADA) yarışmanın hazırlık aşamasında Moskova'yı ve oyunlara katılanları, yaptırım ve diskalifiye ile tehdit etmeye başladı şimdiden.

Dostluk Oyunları2024”, 15 Eylül'de Rusya Federasyonu'nun en büyük şehirlerinden birisi olan Yekaterinburg'da başlayacak ve alanında ilk uluslararası turnuva niteliği taşıyan organizasyon kapsamında, çeşitli ultra modern stadyumlarda 33 olimpik ve olimpik olmayan yaz sporunun yarışmaları düzenlenecek. Bu turnuvanın ilk kez organize edildiği ve bu spor etkinlikleri formatını aktif olarak geliştirmeyi planlayan Uluslararası Dostluk Derneği'nin (IFA) himayesinde düzenlendiğini hatırlatmakta fayda var.

“Rusya ile siyasi işbirliği yapma” ve “Olimpiyat ilkelerini ihlal etme” suçlamaları!..

Rusya-Afrika Zirvesi’nde Dostluk Oyunları'nın ilk tanıtımlarının duyurulmasının neredeyse hemen ardından, IOC gibi bir dizi kuruluş, düzenleyicileri “Rusya ile siyasi işbirliği yapmakla” ve “Olimpiyat ilkelerini ihlal etmekle” suçlayarak organizasyon formatını sert bir şekilde eleştirdi.

Oyunların organizatörlerinin ve katılımcılarının “anti-doping yasalarını ihlal etmekten” suçlu sayıldıklarını ilan eden WADA da daha az sert açıklamalarda bulunmadı.

Gerçekte, Uluslararası Olimpiyat Komitesi ve diğer Batılı sportif kurumların “Dostluk Oyunları”na yönelik mevcut eleştirileri, dünya sporunda son yıllarda meydana gelen ve hâlihazırda bir krize ve Olimpiyat Oyunları'nın itibarının zedelenmesine yol açan olayların arka planına bakıldığında son derece ikiyüzlü görünüyor.

IOC’in kendisi, Olimpik hareketin temel ilke ve değerlerini açıkça ihlal ediyor!..

Bireysel sporcuların ve milli takımların hem Olimpiyatlara hem de geri kalan tüm resmi uluslararası yarışmalara kabulüne karar verirken siyasi gündemi aktif olarak kullananın IOC ve ilgili federasyonları olduğunu pekâlâ gayet iyi biliyoruz.

Örneğin, 2014'ten bu yana ABD ve AB'nin Moskova'yla ihtilafa girmesi nedeniyle Rus sporcular sistematik tacize, yaptırımlara ve diskalifiyelere maruz kaldılar. Ve 2024'te Rusya, tamamen siyasi nedenlerle uluslararası spor oyunlarından bütünüyle ihraç edildi. Bu yaklaşımın, sporda herhangi bir siyasi önyargıyı veya sporcuların milliyet veya vatandaşlık bağları nedeniyle baskı altına alınmasını prensip olarak kabul etmeyen küresel Olimpiyat hareketinin temel ilkeleri ve değerleriyle hiçbir şekilde bağdaşmadığını belirtmek gerekiyor.

Müslüman ülkelerin İsrail'e karşı da benzer önlemler alınması çağrılarını IOC reddetti!..

Ukrayna’daki savaşın arka fonunda, ABD ve Avrupa'nın kontrolündeki bütün spor kuruluşları, Rusların bu gerekçelerle oyunlara katılmasına izin vermedi. Ne var ki hükümetleri ilgili bölgesel çatışmaya hiçbir şekilde dâhil olmamasına karşın, Belaruslu sporcular da benzer baskılara maruz kalıyor, Uluslararası Olimpiyat Komitesi, Ruslara ve Belaruslulara yönelik ayrımcılıkla eş zamanlı olarak, İsrail askerlerinin Gazze Şeridi'nde neden oldukları insani felaket ve sivillere yönelik uyguladıkları soykırımdan dolayı Müslüman ülkelerin İsrail'e karşı da benzer önlemler alınması yönündeki tüm taleplerini ise reddetme yoluna gitti.

Uluslararası kurumlar tarafından Batı'nın rakipleri ve müttefiklerine yönelik muameledeki bu seçicilik ve çifte standart, hem IOC liderliğinin tarafsızlık konusundaki muazzam eksikliğini hem de onun bariz siyasi, ırksal, ulusal ve dini önyargılarını açıkça gösteriyor.

Uluslararası sporu karalayan skandallar, alternatiflerin ortaya çıkmasına yol açıyor!..

IOC'nin uluslararası sporculara karşı ayrımcılık politikasının, organizasyon içerisinde hâlihazırda kontrolden çıkmış bulunan yolsuzluklarla birleştiğinde, kamuoyunun turnuvalara olan güvenini uzun süredir baltaladığının altını çizmek lazım.

Son on yılda uluslararası sporu karalayan çok sayıda siyasi, yolsuzluk, doping ve seks skandalı, kaçınılmaz olarak mevcut sisteme alternatiflerin ortaya çıkmasına yol açıyor ve açacak. “Dostluk Oyunları” gibi yarışmalar, Batı dünyasıyla sporda siyasi ve mali nedenlerden ötürü adil bir şekilde rekabet etme şansı olmayan Küresel Güney'deki birçok ülkeden hakikaten de yaygın destek bulabilir.

Bağımsız spor organizasyonları oluşturma konusunun gerek ulusal düzeyde gerekse de BRICS gibi platformlarda resmi olarak gündeme getirilmesi, uluslararası Olimpiyat hareketinin mevcut sistemindeki derin krizinin ve bu sistemin tarafsızlık ve tüm katılımcıların eşitliği ilkelerine göre tamamen yeniden biçimlendirilmesi gerektiğinin bir kanıtıdır.

.

Okay Deprem, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?