USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İklim krizi yalanı

İklim krizi yalanı
29-04-2025

İKLİM KRİZİ YALANI

KARBON, ORGANİK YARATILIŞIN TEMELİ!

Fazlasını onu nasılsa bilecekler,

Ve çevreyi en az kirleten bölgelerin birinin canlı faaliyetleri buna göre CEZALANDIRIP birim fiyatı ATAYARAK,

Çevreyi en çok kirleten ve imtiyazlılara da TİCARETİNİ yaptıracaklarmış.

Parayı basan, çevreyi kirletme hakkını satın alma hakkı.

Bunu da karbon ticaretiyle zaten başaracağız. Üstüne üstlük servet eklenir.

Her faaliyetin cezası sayılan sade insanların kıstıklarıyla.

Konunun özeti bu.

YENİ düzenin DİJİTAL PARA BİRİMİ.

Ve bu toplumun nezdinde meşru olan delilin ikna çabalarıdır.

Havadan icat edilmemiş hayali para ticareti sürdürülemedi. Para sistemi çöktü.

Küllerinden yeniden doğacakmış.

Canlı varlıklar üzerine sürdürülebilir kaynak kurgulayıp, p yasasa-pazar oluşturmak...

Bu defa ürün hayali değil, gerçek.

Esasında bankalarda paranın karşılığı olarak hak edilmesi gereken altın değerindedir.

Dahiyane fantastik bir kurguyla, ürün yine yeniden havadan bedavadan.

Ve sürdürülebilir, nesiller boyu!

“Gelecek nesilleri bu kadar ilgilendiren bir oylama...” şeklinin nedeni.

Peki bu ticari ürün ne aslında?

İNSAN

'İnsan faaliyetlerini' olarak tanımlayınca; Ürün, durumu-miş gibi algılanıyor…

‘Faaliyetleri’ kısmı, para elden-ele dolaşırken yapılan kesintilerin piyasayı canlandırması gibi düşünülebilir.

SÜRDÜRÜLEBİLİR kavramı da,

DAİMA ve daima KENDİ VARLIKLARINI SÜRDÜREBİLMEK olarak anlaşılmalı.

ISINMA TURLARI

Öncesi de ilginç. Ayrıca incelenebilir.

Ve bu sadece bakanlığın adına yansıyanlar:

Orman Bakanlığı bu isimle yeniden kuruluş:

1991-2003: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı

'Tarım' ayrılır, 'Çevre' ile birleşir:

2003-2011: Çevre ve Orman Bakanlığı

'Çevre' duyarlı tohumları.

Orman parçalı:

2011-2021: Çevre ve ŞEHİRCİLİK ! Bakanlığı

Akıllı şehirlerin ayak sesleri.

Sevimsiz Greta'nın piyasaya sürülmesi.

Ve,

'İklim Altyapısı' temelleri:

2021- : Çevre, ŞEHİRCİLİK ve İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ Bakanlığı

Sessiz sedasız.

Bakanlığın web sitesinde 2016'da oluşturulmuş bir broşür taslağı bulunmaktadır:

NEDEN EMİSYON TİCARETİ?

Bu başlık içeriğinde yazılanlara kaynak:

DÜNYA BANKASI ve ecofys karbon piyasaları ve trendleri 2015 raporu.

Ecofys 1984 yılında kurulmuştur. Misyonu, “Herkes için sürdürülebilir enerji.

“Yenilenebilir enerji, enerji ve karbon verimliliği, enerji sistemleri ve PAZARLARI ile enerji ve iklim POLİTİKALARI bölgelerinde lider (!) haline geldi.”

2016'da Navigant Credit Union , çevre değil enerji ve sürdürülebilirlik konusunda Ecofys'i satın alıyor.

2015 Ecofys Karbon piyasası ve trendleri sonuçları ortaya çıktığında, finans piyasasıyla ilgili olduğu zaten görülüyor.

Broşürde yine minik harflerle kıyıda-köşede yazan:

“Bu broşür, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde,

DÜNYA BANKASI FİNANSMANI ile yürütülen KARBON PİYASALARINA HAZIRLIK ORTAKLIĞI Projesi kapsamında hazırlanmıştır.”

Öncesi ayrı, özellikle 2016-2021 arasında başka hangi bakımların tamamında sağlık 'İklim değişiklikleri' ekini de ilave etti acaba?

“İklim kanunu diye olay yayınlandılar. Biz de bunun iklimle ilgisini yok sunuyoruz. Ancak ticaret piyasaları açısından kaçınılmaz.”

Işık işlemleri, benzer anlatımlara geçiş yapılması...

İlgisi yok; gerçekten. Yani bu ticaret birliğinin altı bomboş demek ki...

KAÇINILMAZ diye bir şey YOK! Bu kadar dev bütçelerle mücadelelerin asıl sebebi bu.

Karşıtlar bir ticaret birliği kursa, darmadumanlardan oluşur.

Ecofys 2024 raporunda, hem ETS (ticareti) hem karbon vergisini kabul etmeyen ülkeler, dünya genelinin azınlığı.

Her zamanki gibi büyük tantanalarla ve Göbbels modelinin taş çıkışına,

Dünyayı kendilerinden ibaretmiş gibi göstermek için aşırı bir enerji harcamaktalar.

Öncelikle bu enerji ve kaynakların kısılması, çok daha mantıklı yapılmıştır.

Başka neler neler mümkündü?

Dünya, bundan ibaret değildir. Hem de hiç!

“Allah yaratmış” demeden elde edebileceğini aklınıza göre ıslah etme kibri bilim olamaz.

“Rızkı Allah verir” demeden eli-kolu bunlara kaptırma ahmaklığı da iman edemez.

PROPAGANDA FONLARI

‘İklim krizi’ konusu taraftar-karşıt tüm ‘youtube’ videolarına, planlı süreci gibi mesnetsiz bir algı notu eklenmiş:

“BM: İklim krizinin sebebi insan faaliyetleridir...”

Birleşmiş Milletler böyle buyurmuş.

Başka tek dayanak yok!

BM VAKFI:

Web sitesinde açıkça yazanlar:

“BM ve ÖNCELİKLERİ için DESTEĞİ ARTIRMAK, tartışmaları teşvik ve yeni fikirlerin duyurulması için; 

Kanun koyucular ve etkileyiciler (ünlüler vb) arasında, 

SON TEKNOLOJİ LOBİCİLİK için GÜVENİLİR iletişim programını sunuyoruz.”

“Ergen kızlardan (?!) ünlü şampiyonlara kadar onun yerdeki gücünün ve destekçilerinin,

BM ve KÜRESEL AMAÇLAR için HAREKETE GEÇMESİNE yardımcı olmak amacıyla gelişmiş platformlar oluşturuyoruz.”

Ülkeler, topluluklar ve davalar arasında KALICI DESTEK GRUPLARI OLUŞTURUYORUZ.

Çünkü KARŞILAŞTIĞIMIZ ZORLUKLAR yalnızca birlikte çözülebilir.

ÖZEL SEKTÖRÜ, VATANDAŞLARI ve HÜKÜMETLERİ DAHA BÜYÜK ETKİ İÇİN biraraya gelenlerin ilkiyiz!”

Genç aktivistlerden şirketlerine üye olanlara,

Gazetecilerden siyasilere,

STK liderlerinden ünlü kişiler kadar,

!!!

DÜNYAYI DEĞİŞTİREN yaklaşık İKİ MİLYONLUK BİR TOPLULUK OLUŞTURDUK!”

İŞ ÇÖZÜMLERİNİ KOLAYLAŞTIRIYORUZ

Girişimlerimiz ve Küresel İlkeler Sözleşmesi iletişim ile,

KÜRESEL İŞLETMELERİ (?!) DOĞRUDAN BM'ye BAĞLAMAÇABALARINI destekleyerek,

İklim değişikliğini bozma ve küresel sorunlarla mücadele et meye yardımcı olmak...”

AVRUPA KOMİSYONU:

'Yeşil mutabakat' karşıtların şiddetini baskılamak ve uyuyan güzellere ninniler için inanılmaz fonlar harcanmış.

BİR BAŞKA DEVASA SKANDAL” başlığı atılan haberin girişi:

Yeşil Mutabakat, gezegeni kurtarmak için asil bir plan olarak satıldı.

Dürüst defterler, radikal günde bir TRUVA ATI gibi...

KOMİSYON, açık tartışmayı teşvik yerine, İRADESİNİ DAYATMAK İÇİN ARKA KAPILARDAN DOLANIYOR.”

Kaçınılmaz” algısı yapanlar da “Başka iklim kanunu gerek” diyenleri de bunları fonluyor.

Öncelikleri, konunun dağıtılması. Tartışmaların rüzgarında duyarlı olmaması.

SIFIR KARBON kadar saçma ve bilim dışı bir sloganla birlikte,

O kadar okumuş-etmiş insan zırnık düşünmemiş;

KARBONUN, şekillenmenin ve organik yaratılışın temeli olduğunu okumuş da kavrayamamış;

CO2'siz sürdürülemeyeceğini de...

“Korkut ve çatıştır. Ötesini şuursuz çoğunlukta yapar.”

Ne krizmiş bu yahu?!

SIRF İKNA İÇİN,

Lobi faaliyetlerine yıllardır MİLYARLAR SAÇIYORLAR.

DSÖ:

Bu dikta örgütleri hep bir araya gelerek birbirine bağlı ve sadece ortak hedeflere hizmet eder.

Sağlık Bakanlığının simgesinin 2018'deki çeşitliliği.

Hemen ardından; Anayasa ihlalleri dikkate alınmadan DSÖ diktası.

“O kadarını yaptırana neler yapmazlar” misali nabız yokladılar.

Bununla birlikte insanlık dışı despot yaptırımları kanuna bağlamaya çalışıyorlar.

İçindekiler çevre ve sağlık sorunu değil;

Bildiğin MEMLEKET MESELESİ!

Yüzsüzce, inatla, göstere göstere yapılıyor artık.

Etiketi yapıştırıp, gerçekleri söyleyenlere de yollayarak.

Bölgede nasılsa yapılacak.

Hazırlık detaylarının en önemlisi konunun köpürtülmesi.

Çoğunluk, w'up gruplarına indirici mesajları atananlara, “Tekrarı olmaz efendim” şeklinde cevap veren 'gastecileri' dinliyor.

İlk hedef, akıl almaz kurguları insanın bakış açısını sıradanlaştırmak.

Ortalıkta dönenler hep saçmalık olursa, duyarsızlaşır insan zaten.

EZİK MEDYA

Eğildikçe fonları dökülüp saçılan ezik medya açıkça suç işliyor. Bakan yok.

Belgeler, ruhsatlı-ruhsatsız tıbbi ürün tavsiyesi yasadışı olmasına rağmen, ısrarla inatla işlemleri gibi.

AÇIKÇA;

Solucan, böcek, yapay ve hatta insan eti TT! propaganda yapanlar,

Bi insan nefesini ve inek gazını düşman belleyenler,

Çatır çatır mahremiyetle 'karbon ayak izi' sayanlar,

Karbon ayak izini meraktan dahi olsa saydıran bu sistem hizmet eder.

Banka şaibelerini arsızca çözemeyenler!

Gerçekte artışı artırmayı artıran Güneş Perdeleme projesi,

Açık semalar sonucu meydana gelenlere ses çıkmanlar,

AB Parlamentosu'nun önerdiği sorugesinde varlıkları görünmüyor:

“Küçük püskürtmelerin bilgisiyiz. Bunların insan sağlığına ilişkin kayıtları mevcuttur.”

Katil de kanıtlanana kadar masum sayılır gibi.

Sadece millete! Dalga dalga lisanssız, ne olduğu belirsiz bi sıvı zorbalayanlar,

Sadece milleti eve tıkarlar,

Sadece milleti, nefes hakkı için yönetim polisiyle karşı karşıya gelenler,

Bahçede sebze meyve ekimini, sulamayı yasaklayanlar,

Sudan sebeplerle besi hayvanlarının sürülerini katledenler,

Suları tekellere şeytanların, su kıtlığı ve felaket tellallığı,

Buğday tarlalarını imha edenler,

Halkın iradesine rağmen özel mülklere çökenler,

Milletin ata yadigarı zeytinlikleri, bahçeleri ve tarlalarını, jandarma korumasındaki kepçelerle söktürenler,

“Papa fakirmiş ve Gates -zaten kendisi olmayan- servetinin sadece yüzde birini insanlara bırakmış” gibi, 'mülkiyetsizliğin erdemi' algısı,

“Ay deprem mi oldu! Vatandaşlar köylerine” havası yapılacak,

Seçildikleri Anayasa ve içtikleri ant hükmüyle, 'Türk Milleti' diyemeyenler,

Azılı adi suçluları hücresi tutamayıp, emir erlerini ortaya çıkıyorlar, kökenden yurtlardan atanlar,

İnsandan hiç mi hiç bahsetmeyip, adınla erkeği küstürmek için kendini paralayanlar.

Yeri gelmişken;

Türkçe'de insana ADAM denir,

ADAM'ı gerçekleştiriyor: Bilim insanı, bilim insanı, iş insanı, iş kadını, gibi ayrımcı kavramlar, icat edenlerin neyin peşinde?

Hepsinin Türkçesi: BİLİM ADAMI, İŞ ADAMI...

En vahimi: Gücünün gücü yetip, ÇOCUKLARI ASLA KORUYAMAYANLAR.

Hayvanlara eziyet edenlerin topluma zararlıları cani genlerini göremeyenler,

Genel olarak, canlı varlıklara eziyeti ve eziyet etmeyenleri göremeyenler,

HES Kodu zorbalığı sonrasında milletin kişisel bilgilerinin elemin altına alınması,

Ekonomik fiyatlarının DSÖ diktasıyla başlaması,

“Bağımlısınız, dayanıklısınız, kısarsak aza nasıl razı oluyoruz” hızı elektrik kesintileri,

Ve başka neler var!

GÖZLERİNİN ÖNÜNDE DURUP DURUYORKEN;

Halen, KÜRESEL ÇETE bi komplo stratejisi diyenler var.

Bi de ağız köpürterek bize: "Fonlu, siyonist, komplocu..." demişler!

Komplo teorisi:

Komployu kuranların, komploya gelenleri ayıktırmaya yönelik stratejileri etiketlediği, CIA'e yakıştırması bir dille.

Modern anlamda, ilk olarak Kennedy suikastındaki derin devlet parmağını sorgulayanlara karşı piyasaya sürmüş.

Arşiv açılınca anlaşıldı ki, derin devletmiş.

Hayret doğru!

Asıl, bu palavralara alttan-üstten çanak tutanların kime hizmet ettiği ortada. Fonlar yukarıda.

Düello meraklısı ise halihazırda ABD vatandaşı olma ihtimalini yalanlamamış.

Kur'un İngilizce olduğu web'in adı:

Kadın Politikacılar Küresel Isınmayla Mücadele Ediyor

Küresel Işınma ile Mücadele eden Kadın Politikacılar.

Aramada ortaya çıkan ilintili kurumlar: 

Avrupa Yatırım Bankası Avrupa Yatırım Bankası

BM'de: Dünya Kadın Liderleri Konseyi Dünya Kadın Liderler Konseyi

BM ile ortaklaşma toplantıları yapılmış. Site mevcut.

Fonlu bizmişiz fakat!

Nasılsa çoğunluğu araştırılmıyor, okunmuyor.

Muhalif kılıklı, “Başka bi yasa gerek” yandaşı siyasiler de hep burada.

Kendileri bilmiyorlar mı, görüştükleri kişiler ABD vatandaşı mı acaba?

Evlat kaygısı gütmemenin devletle ilişkisi ömrü-hayatıyla umutluyuz.

Asla ve asla milletin evlatları, gelecek nesiller adına veremezler.

Olmasa da veremez. Seçtikleri Anayasa var. Karınca var. İnsanlık var.

Yönetenler-Yönetilenler yok.

Devlete-Millete yeminli görevliler ve görevliler var.

TÖRE KONUŞURSA HAN SUSAR

Kadim Türk Geleneği.

Başka hiçbir yerde görülmemiş hakiki demokrasi olabilir.

Töre; ANAYASA.

Beşer-şaşar, güç zehirleri diye.

İçerisinde, soy da tanımaz.

ESAS olan kut; liyakat.

Bunların özde ne olduğu artık çok daha net idrak edilebildi.

FONLARIN ASIL SAHİPLERİ

Bu defi planları,

Çocuk katilleri!

Gezegeni kurtarma ayağına milyar milyarlarca propaganda dalaverelerine harcanırken,

Bir avuç coğrafya ve o kadar çocuğu kurtaramayanlar. Bunun için tek adım atmayanlar.

Bu projeyi dayatanlar ayrıca:

LA'da bulunan 'elit' ! yamyam kulüp restaurant ahalisinin baş müdavimleri!

Sahibi Zuckerberg'in baldızı. Elit üyelerinden Meryl Streep sayfada.

‘Bağış’ da kabul etmişler. 'Beden' yani TT!

Araştırılması önerilmez, web sitesi akıllara zarar.

Bu defi çalınan herhangi bir kişinin kaynağı, kaynağının kaynağı... araştırılırsa,

Uç duyulur ve çatar.

İnsani ürünler de nazilerde yaşamış sanılmasın.

Günümüzde büyük alışveriş sitelerinin birimleri insan derisinde ürünler satılıyor.

Merhum duayen modacının DNA'sıyla yapılmış (?!) insan deri ürün koleksiyonunun lansmanı ilgi görmüş-müş.

Çok elit 'takılan' bir sitenin sadece ana sayfasında kısa bir metin:

“Özel sipariş üzerine üretim yapılır.”

...

“Bu işin sürdürülebilmesi için bağışlar önemli” gibi bir ifade de eklemiş yine.

Hatıra Pırlanta, Anıt Pırlanta:

İnsanın da yüzde 18'i karbon ya;

Merhum yakınları veya hayvanlarının bedenleriyle elmas yüzük yaptıranlar var.

Bedendeki karbon sıkıştırılarak yapılıyor.

Akıl almaz arsızlıkların neredeyse davul-zurna eşliğinde ortalıkta göbek katlanarak şu şekilde uygulandı,

DÜNYAYI KURTARIYORLAR-MIŞ!

Ve yine yeni yeniden;

'İnsanlık için', kitlesel oranda insan feda ederek!

Şu, uluslararası seçeneklerin amacı hiçbir zaman sorun çözülmez.

Bahsi geçen insanımsı gölgelerin hayalet imparatorluğunun bakanlıkları olarak, ulus devletlere despotluk.

Varlığını sürdürmek için sorun sürdürür.

Hep mücadele eder.

Hiç çözemez.

Eee?

Hem sorun hem sündürük mücadelenin mucidi kendisidir.

‘Birlik’ altında sinsi hakimiyetler kuran programlılar.

Bunu da; Öngörülemeyen, bilinmeyen, anlaşılan bir sorun veya düşmandan başka kimse olamaz.

“Ay ozon tabakası incelmiş” sunumuna ve güya buna bulunan çözümlere, okursa ilkokul çocukları dahi zaten güler yüzlü.

Fakat bizim milletimiz, ayak izini saydırınca kendini de saydıracak, şu aleme adıyla bi iz bırakacak sanıyor.

Öyle hevesli.

Esasen yaşayıp yaşamadıkları zaten şüpheli kripto zenginler de heyecanlı bekletilmiş olsaydı meğerse.

Çağın milyonerleri; Dağınık saçlar ve dizi çıkmış eşofmanla, günü bakarak geçiren tipler.

Hiç elinde görmediği, hiç kullanmadığı büyük paranın gelişmesiyle duygulanır.

Başkalarına zindan olacak bir hayat, bunların faydası.

Varoluş hakları gibi ihtiyaçları duymamaları anlaşılır bir durum.

Bu hakların büyük bir kısmı zaten kullanılmıyor. Ondan kaygısız gibiler.

Ödüller görevlere, cezalara kesince;

Dijital harcamalar, inanılmaz sebeplerle kullanılmayınca veya gizemliengiz çeşitliliğinin hortumlanınca anca...

İnanmadık mı? Olamaz mı?

Birkaç yıl önceki dikta referansıyla bunu diyemiyoruz maalesef.

Ekran zenginleri de kendine koyduğu çıtayı o kadar yükseltir ve izole olur ki,

Zaman zaman, 'şuursuz fanileri' olası gelir kaynağı kitlesi olarak sıradanlaştırmadan kaçınılamaz.

Sistemin temel algı yönetimlerinden biri;

İnsan topluluklarını kitlesel şuursuz güç sayarken,

Her biri ayrı evren gücündeki insan ise 'taneyle' saymak:

“Bir tane Mehmetçik.”

Kafasına drone atılmıştır. Kim atmış? Dile gelemiyor.

Telaffuz edilince plana sadakat mı çiziliyor, ne oluyor?

“Bu arada...”, keyfli bi'tane sohbet'in yapılışına geçilmiştir.

GERÇEKLER

Bu kadar bilinmeyen bir alemde,

Neyin ne olduğu ancak tahmin edilebilir.

Ama ne olacağını kesin bilemeyiz.

BU DEĞİL!

“Büyük resmi mi şimdi gördünüz.”

Büyük resim filan yok, tüm çıplağıyla ortada duran basit gerçekler var.

Az düşünebilen herkes görebilir.

Düşünmek, aklımıza gelenler veya zihnimize sokulanlar değil,

Bunlarla ne yapıyoruzdur. Bilinçle.

“Gerçeklerin bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyu var.”

Yok! Gerçekler hep ortada zaten. Bakana. 

Kendi kanallarında da açıkça ifade edilir.

Şaka yolu veya tartışma ortamında da olsa, bir şekilde ifade etmek zorunda.

Ezoterik inançları gerekir bu.

Medya açıklamalarıyla tezat resmi belgeler, resmi sitelerde kolayca bulunabilir.

Favipiravir KÜB içeriğinin artık tek tıklamayla çıkmaması gibi,

Adında çıkanların kolay bulunamayacağı, erişilemeyecek hale getirilmesi de parçanın parçası.

Akkuyu N. Santral 2010 tarihli Milletlerarası ana sözleşmede artık kolayca bulunamıyor.

Bunların sorumluluğu bana aittir.

Doğrudan etiketleme ve ayrıntılarım, delil niteliğindeki ayrıntıların ayrıntılandırılması ve verilen yanıtlar gibi.

Hatırlamasak, bu yollardan mevcut olan dönerken kalıpları ezberlemiş olmasaydı, yedirirlerdi belki de.

Biz çocukken de, ozon tabakası delikti.

Sprey kullanmak çok başarısız olmalıydı.

Daha sonra zararsız spreyler üretip, spreycileri de kurtardılar.

Aradaki süreç ise tek yapılan, tabiat katliamları.

Ve insan haklarının göz önünde normalleştirilmesi.

YAPAY ZEKA HİSTERİSİ

Akıllı telefonların insan hafızasını kaybettiği gibi,

Yapay zeka da DÜŞÜNME yetisini hedef alıyor.

O kadar ki, Yakın bir gelecekte insanların hiç böyle yetileri yoktu sanılabilir.

Evvelini yaşayıp bilmesem, şu kafayla söyleseler inanmazdım belki de.

Yapay zekaya:

“Bu konuda ne düşünüyorsunuz?”, “Yorumlarınız var mı?” gibi sorular soruluyor. İnanılmaz.

Düşünme zahmetine dahi giremeyenler ortada.

Biri, yarışma simülasyonunda İstiklal marşında en az geçen kelimeyi bilememiş.

İnternet verilerinde açıkça bulunabilen veriyi temizleyememiş.

Sadece, beynelmilel bilgilerini listelemeyi veya herkesin bildiği sır stratejilerini ardını sezmeye yarar.

Verinin bitmesini hatırlamaması yetisi yok.

İnsanı insan yapan; Duygusal zeka yok.

Hayal gücü, taban kadar:

Görsel analiz hak getire: Fotoğraf yorumluyor güya, ama üzerindeki tarih söyleyemedi.

Hissi kablel vuku sezgi ve muhakeme desen, zaten yok!

Gözlemim: Sosyal medyadaki bazı hesapları çalıştırmaya bağlamışlar. Ayrıntılardaki ayrıntılar, gerçekliği gösteriyor.

Ve bu alemin en donanım varlığı, yapay zekaya akıl danışır hale geldi!

SİYASİLER ve ÜNLÜLER KOL-KOLA ALARMI

Çok önemli bir anahtar gösterge artık:

“Buram buram propaganda yaptı, koşarak uzaklaşın!”

Ancak, onun siyasilerin ve ünlülerin olağanüstü harika anlaşmaları,

Medyanın ayarsız-izansız burunbo tetikçiliği,

Hepsinin her milletin insanlık onuru na verdiği küfrün b aşka bir izahı olamaz.

Son derece bıkkın ve ümitsiz bir halkın evlatları için de sınava kalkışması çok ağır.

Şahsım adına;

Despotluklara ve tetikçilerine işgal kuvvetleri tedavisi artık devam edecek. B aşka bakım kalmamış gibi...

Ve

Türkiye, hiçbir zaman basmakalıp yapılardan oluşmadı.

Herkesin kendi şahsına münhasırdır.

Kimin nerede ne yapılacağı belli olmaz.

Bizden çok daha iyi bilirler.

En çok tırstıkları; "öngörülemez çılgın Türkler."

 

NNNN

Netumbo Nandi-Ndaitwah. Nam-ı diğer NNN:

14 yaş arası savaşçısı.

Ülkeye bağımsızlığın kazandırıldığı SWAPO partisinin ileri gelenlerinden.

Önceki başkan yardımcısı.

21 Mart 2025'te Namibya'nın resmi beşinci başkanı ve ilk kadın başkanı oldu.

İlk iş, ABD'ye vize koydu.

Maden ve maden işletmecisi 500 ABD vatandaşının Nisan'da birimi terk edilmesi sağlanır.

Gaz ve petrol işletmelerini doğrudan başkanlığa bağladı.

Almanya'ya soykırım bölgesi:

1) Soykırım süreleri kabul edilecekler.

2) Özür dileyecekler

3) Tazminatı ödeyecekler.

Almanya 2021'de soykırımı resmi olarak kabul etti ve bir f diledi.

Tazminat için gelinen son nokta 1,1 Milyar Euro.

Ancak NNN bunu az buluyor ve anlaşma sürecinin 2026'ya uzayabileceğini bildirdi.

Her alanda, hak-hukuk-adalet reformları yapıyor.

Adım adım.

Yapamadıkları için halka açıklama yapılıyor. Belirlenmiş bir süre istiyor.

“Yolsuzlar, suçlular, ve özellikle sömürgenler bizden korksun artık.” edasıyla,

Küreselcilere durmayı tam çözemedim henüz. Çözmeye de yetmiyor, ne kriptolar gördü bu salağı.

Fakat ayağının tozuyla bunları veren umuttur.

MÜMKÜNMÜŞ!

Örnek alınası ONURLU DİK DURUŞ, anne şefkatiyle buluşmuş gibi.

Anne ama, afacanlara terlik de cebinde belli!

Afrika'dan bir güneş doğdu!

Kendilerin i ezikleyen bir avuç fanlı-fönlü soytarının sazlı-sözlü kıvraklığını gerçek kılanların

Ve

Şu koca DÜNYA sömürgecilerden oluşan sananların yollarını aydınlatan,

IŞIK OLSUN.

**

.

Sümeyya Demirel, dikGAZETE.com

 

 

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?