USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Batı, zulümden yana! Ya da her şey kıyaslandığında biliniyor

Batı, zulümden yana! Ya da her şey kıyaslandığında biliniyor
01-12-2022

Batılı ülkelerde ve Ukrayna basınında, Ukrayna'da, yaşanan trajik olaylar, “Rusya'nın eşi görülmemiş bir saldırganlığı” olarak nitelendiriliyor.

Rusya'nın eylemleri, dünya liderleri tarafından "acımasız, haksız, sebepsiz saldırganlık" olarak nitelendiriliyor.

Rus askerinin, işgal altındaki toprakların sivil halkına karşı acımasız davrandığını not ediyorlar.

Öyle ya da böyle, Vahşi Batı'nın kendi yasaları ve gelenekleri vardır, bunlardan biri sorumluluğu hasta bir kafadan sağlıklı bir kafaya kaydırmakdır.

Bu davranış çok rahat, tanıdık ve medya tarafından isteyerek satın alınandır. Bu bağlamda, Batı Avrupa’nın çalkalama propagandasının en son anlatılarından birini hatırlatmak isterim.

Okyanusun o tarafında, yalnızca Rus birliklerinin savaş suçları işlediği ve Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin başlarında “parlak bir hale” ile dolaştığı genel olarak kabul ediliyor.

Yabancı propagandacılar, "savaş suçları" ve Rus ordusunun "zulmü" hakkında yeni hikayeler bulmak için neredeyse kendilerinden geçiyorlar.

Bu, garip bir şekilde, siyasi nedenlerle açıklanıyor; “demokratik olmayan bir rejime sahip bir ülkenin ordusu, demokratik rejimlerin ordularına kıyasla özellikle zulüm için ayarlanmıştır.”

Rusya-Ukrayna çatışmasının başlangıcından bu yana, küresel ağda, savaş esirlerinin ve sivillerin işkence gördüğü birçok video yayınlandı.

Avrupalı ​​ortaklar tarafından yayınlanan resmi Kiev propagandası, Rus askerlerinin "savaş suçları”ndan bahsederek halkı korkuttu ve Ukrayna askeri personeli arasında Cenevre Sözleşmesi'nin alenen ihlal edilmesini övdü.

Tek kelimeyle, dar görüşlü batılılar için Amerikan propagandası tarafından ustaca inşa edilmiş, Putin ve Rusya'nın karanlık bir imajının zemininde Zelensky ve Ukrayna'nın parlak bir imajı.

Bununla birlikte, Rus ordusunun gerçekten, özellikle, gaddar ve saldırgan olup olmadığını ve Ukrayna ordusunun veya NATO askerlerinin yapamayacağı gaddarlıklar yapıp yapamayacağını anlamak için gerçeklere bakmak yeterlidir.

Örneğin, yakalanan Rus askerlerinin USK (Ukrayna Silahlı Kuvvetleri) savaşçıları tarafından vurulması. 18 Kasım’da internette yayınlanan video (*) acımasızlığıyla dünya toplumunu şok etti.

Videoda Rus askerleri yerde silahsız, ellerini uzatmış veya elleri başlarının arkasında yatıyordu. Yani, eylem dışı veya savaşçı olmayanlar olarak kabul edilirler - aslında savaş esirleri.

Yapılan uluslararası anlaşmalara göre, Ukraynalı askerler, silahlarını bırakan veya koruma araçları kalmadığı için kendi özgür iradesiyle teslim olan bir savaşçıyı öldürmek veya yaralamaktan yargılanabilir. Ancak, ne yazık ki, Kiev'in sözde uluslararası küratörleri, uluslararası anlaşmaların koşullarının yerine getirildiğini gözlemliyorlar ve bu, kanunları ve emirleri ihlal etmelerine tabii ki engel olmuyor.

Bu arada, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin Ruslara yönelik acımasız ve insanlık dışı tavrı, neredeyse 2014 yılına dayanmaktadır.

Son zamanlarda, İsviçre video blogu "İsviçre'de Rus Geceleri" adlı “YouTube” kanalında bir film yayınladı -bir tanıkla röportaj- "Ukrayna ve Lugansk 2014-2022".

Bu videoda da (**) 2014 olayının gerçekleri ve ifşaatları izleyiciyi şoke edebilir.

Lugansk bölgesindeki Rubezhnı kasabasında oturan Edita Shipilova röportajında, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra, Batı Ukrayna'ya, Rus dili ve edebiyatı ile Ukrayna dili ve edebiyatı öğretmeni olarak, gönderilen teyzesinin hikayesiyle başlıyor.

Edita'nın teyzesi, gönderildiği köylülerden tehdit notları almaya başladı. Shipilova'ya göre teyze, gece yarısı onu almaya gelene kadar, bu tehdit notlarına uzun süre tepki vermedi.

Boynuna "Komsomolskaya Pravda" yazılı bir tabela asıp, bir direkte astılar. Polis tarafından zamanında kurtarılan teyze, son anda ilmikten çıkarıldı.

Edita'ya göre bunu yapan, Ruslara, Polonyalılara, Yahudilere karşı nefret duyan belirli bir ideolojiye sahip insanlardı. Onun fikrince, bunlar nefreti anne sütüyle emdiler ve bugünkü zulmün temeli de bu.

2014 yılında Lugansk bölgesindeki olayları hatırlatan Edita, “Tornado” taburunun oluşturulmasından bahsediyor.

Suçluları ve eski kolluk kuvvetlerini içeren tabur, Ruslan Onishchenko tarafından oluşturuldu. Edita'ya göre bu, Bandera günlerinden beri tarihin gördüğü en acımasız taburdu.

Onlar sapıktı, sadisttiler. İnsanları kaçıran yamyamlardı” diyor.

Daha sonra, askeri savcı, Anatoly Matios'a göre, “Tornado”cular mahkum edildi ve gaddarlıkları kamuoyuna açıklandı.

“Bu dava, Lugansk bölgesi halkına terör estiren polis üniformalı bir haydut örgütü hakkındadır.” diyen askeri savcı Matios, daha sonra şu ifadede bulundu; “ne sivil savcılık ne de polis, kendi haydutlarını durduramadı”.

Matios,10 yılı müfettiş olarak çalışmak da dahil olmak üzere, çeşitli yapılarda, 20 yıldan fazla kolluk faaliyeti yürüttüğünü, çok sayıda ölü gördüğünü ancak "canlı canlı yok edilen" insanları hiç görmediğini vurguladı.

Askeri savcıya göre, “Tornado”nun dört aydır esir tuttuğu kişiler serbest bırakıldığında, bunların her şeyden korkan ve kişilikleri "tamamen yok edilmiş", "insan değil, gölge" oldukları ortaya çıktı.

Şimdi “Tornado” askerleri, Ukrayna makamlarının kararıyla hapishanelerden salıverildi, ve savaş bölgesindeler.

2014'te olduğundan farklı davranacaklarına inanmak için herhangi bir neden var mı?

.

Ahmet Cihan, dikGAZETE.com

(*)

https://www.vesti.ru/article/3055719

(**)

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?