Hangi mülki idare amiri Isparta Senirkent Yassıören Köyü’nde usulsüz ağaç kesimine izin veriyor?

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Hangi mülki idare amiri Isparta Senirkent Yassıören Köyü’nde usulsüz ağaç kesimine izin veriyor?
03-04-2025

Hangi mülki idare amiri Isparta Senirkent Yassıören Köyü’nde usulsüz ağaç kesimine izin veriyor?

1 Nisan 2025 Pazartesi ikinci bayram günü hem bir aile dostunun vefatı hem de sılayı rahim gayesiyle gittiğim Yassıören Köyü Kırçeşme Mezarlığında kötü bir sürprizle karşılaştım.  Dedemin mezarı başındaki Dağın ağacı sözde mezarlık temizlenmesi kapsamında kesmişler. Oysa her ziyarete gittiğimizde mezarı, Dağın ağacından tanıyorduk. Uhrevi bir havası vardı. Acaba kesilen ağaçlar kime satılıyor kimin cebine gidiyor, merak ettim? Yazıklar olsun…

Daha sonra bu konuyu yukarıdaki ifadelerle Facebook'ta kurucusu olduğum Senirkent/ Yassıören/Büyükkabaca BisseGüreme/ Garip/ GencelliUluğbey/Akkeçiili adlı grupta paylaştım.

Gerçekten çok üzülmüştüm. Çünkü şahide taşının yanı başındaki ağacın kimseye veya başka bir mezara zarar verecek veya erişimi engelleyecek durumu yoktu.

Kuru, çürük ve kırık değildi. Buna rağmen ağaç kesilmişti. Ancak bazı ağaçlar kesilirken bazı başka mezarların yanındaki ağaçlara dokunulmamıştı. Ortada çifte standart vardı. Bundan şu anlaşılmasın; dedemin mezarı başındaki ağaç kesildiyse diğerleri de kesilsin demiyorum. Zaten kuru, çürük veya kırılmış ağaçların kesilmesine kim ne diyebilir?

Acaba kesilen ağaçlar kime satılıyor kimin cebine gidiyor, merak ettim? Yazıklar olsun… ifadesi, bir hemşehri ve manevi bağlarla köye aidiyet duyan bir vatandaş olarak kamunun ve köy halkının bilgilendirilmesi talebinden başka bir anlam içermemesine rağmen, gereksiz şekilde havadan nem kapan birileri, konuyu benim, köyü karıştırmak istememe kadar götürdüler. O kadar ki “yarası olan gocunur” diye düşünmeden edemedim.

Çünkü ağaçların kesilmesi veya satılması ile ilgili herhangi bir isim veya görevliden söz etmemiştim. “Kimin cebi” ifadesi ile paranın gittiği yer kast edilmiştir. Bu kasıt, ücret karşılığı kesimi yapan şahsı işaret ettiği gibi köyün idari bütçesini de göstermektedir. 

Düşünsenize kesim yapılan alan 96 bin metrekare...

Kesim motoru yakıtı ve günlük ücret yani yevmiye 5000 TL. civarındaymış. Muhtemelen bu işçilik ücreti, köyün tüzel kişiliğinin cebinden/kasasından ödeniyor. Kesimi yapan, hayrına bu işi üstlenmişse takdire şayan bir davranış. İlgililer eğer kesimi yapılan ağaçların, kereste veya yakacak odun kapsamında açık duyuru ile satışını yapıyorlarsa ne güzel bir durum, hiç olmazsa köyün gelir hanesine kaydedecekleri bir akar oluyor.

Yok eğer yine işi yapanların dediği gibi kesilen ağaçları yakıyorlarsa bu da kötü bir durum. Çünkü köy tüzel kişiliğinin bir gelir kaleminden mahrum bırakılması demektir. Bence yakılanlar işe yaramayacak çalı-çırpı, ot veya testerenin işlemediği taşlı kökler olabilir.

Şimdi 96 bin metrekarelik alanda ağaç kesimi yapıldıysa kaç metreküp kerestelik ağaç çıkmıştır? Yok bunlar yakacak odun kapsamında ise kaç ton odun elde edilmiş ve bunlar satılarak köy tüzel kişiliğinin bütçesine kazandırılmış mıdır? Kesilen ağaçların milli ekonomiye kazandırılmadan yakılması ne demek? Bu, keyfilik olmaz mı? İhtiyaç sahibi fakir fukara bir köylüye tahsis edilse daha iyi olmaz mı?

İlginç olan ne biliyor musunuz? Konuyu sosyal medyada paylaşımımdan rahatsızlık duyanlardan birisi “o ağacı sen mi diktin, neden çam dikmedin?” diyerek aklı sıra beni sorgulamaya kalkınca inanın afalladım. Ha bir de kesilen ağaçlar, Kırçeşme mezarlığı ile Çanlar mezarlığı arasında gidip geldi.  Nasıl oldu derseniz erbabına sorun derim. Eğer köydeki ailemize ait mezarlar tahrip edilirse sorumluları şimdiden belli. Umarım böyle bir sey olmaz.

Köylerde ağaç kesimi izni kime ait?

Türkiye'de köy mezarlıklarında ağaç kesimi konusunda yetki, genel olarak mülki idare amirine (vali veya kaymakam) aittir. Muhtarların ise doğrudan ağaç kesimi yetkisi bulunmamaktadır; ancak köy sınırları içindeki ormanların korunması ve orman suçlarının takibi konusunda orman teşkilatıyla iş birliği yapma yükümlülükleri vardır.​

6831 sayılı Orman Kanunu'nun 81. maddesine göre, orman içinde veya civarında bulunan köylerin muhtar ve ihtiyar meclisi, kendi köy hudutları içinde bulunan devlet ormanlarının muhafazasında orman teşkilatı ile iş birliği yapmakla görevlidir. ​Ayrıca, Ormanların Korunmasında Muhtar ve İhtiyar Kurullarının Görevlerine Ait Talimatname'nin 9. maddesi, köy muhtar ve ihtiyar meclisi üyelerinin, izin almadığı veya orman içinde bir hizmeti bulunmadığı halde ağaç kesmeye veya nakletmeye çalışan şüpheli kişileri orman dışına çıkarmaya yetkili olduğunu belirtmektedir. ​

Bu nedenle, köy mezarlıklarında ağaç kesimi için gerekli izinlerin alınması ve işlemlerin yürütülmesi konusunda mülki idare amirinin yetkili olduğu, muhtarın ise bu süreçte orman teşkilatıyla iş birliği yaparak destek sağladığı söylenebilir.

Orman köyü olmayan ve mezarlığında az sayıda ağaç bulunan köylerde de ağaç kesme yetkisi konusunda mevzuat geçerlidir.

Köy mezarlıkları, genellikle köy tüzel kişiliğine veya belediyeye ait olduğundan, bu alanlarda yapılacak her türlü ağaç kesimi için izin alınması gerekir.

Yetki ve İzin Süreci:

Mülki İdare Amiri (Kaymakam veya Vali): Ağaç kesme izni, mülki idare amiri tarafından verilir. Belediye veya Köy Muhtarlığı: Mezarlık köy tüzel kişiliğine aitse, muhtar veya ihtiyar heyeti kesim talebini iletir.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü: Bazı durumlarda bu müdürlükten de izin alınması gerekebilir, özellikle koruma altındaki ağaçlar varsa.

Orman İdaresi: Ağaç orman statüsünde değilse ve özel bir koruma kararı yoksa, orman idaresinin doğrudan yetkisi bulunmaz.

Sonuç:

Köy muhtarı, doğrudan ağaç kesme yetkisine sahip değildir ancak kesim talebini mülki idare amirine iletebilir. Kesim izni verilirse, işlem, belirlenen kurallara göre yapılır. Özellikle korunmaya değer veya anıtsal ağaçlar söz konusuysa daha titiz bir süreç gerekebilir.

Usulsüz ve izinsiz ağaç kesmek suç değil ağaçların neden kesildiğini sorgulamak abes, öyle mi?

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
sıtkı hoca 2 ay önce
dedemin ağacı, ebemin yorganı, teyzemin gülü, dayımın sümbülü misali. başka konu mu bulamadın be hoca. basra harap olmuş, sen neyin derdindesin.