Hocalı’dan Gazze’ye; Büyük İslam Birliği Kongresi toplanmalı

Mehmet Yıldırım
Mehmet Yıldırım
Hocalı’dan Gazze’ye; Büyük İslam Birliği Kongresi toplanmalı
26-02-2024

Hocalı’dan Gazze’ye; Büyük İslam Birliği Kongresi Toplanmalı 

26 Şubat 2024Hocalı Katliamı’nın 32. Yıl dönümü olacak…

25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece Ermeni çeteleri, Sovyetler Birliği’nin 366. Alayı’nın desteğinde; Azerbaycan’ın Hocalı kasabasında soykırım gerçekleştirecekti.

O gece, insanın bu kadar vahşileşeceğine tanık olacaktı. Resmi kayıtlara göre, öldürülenlerden 63’ü çocuk, 106’sı kadın, 70’i yaşlıydı. 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulmuştu. 1275 kişi ise, Ermeni güçlerin elinde esirdi. Esir alınan 68'i kadın, 26'sı çocuk 150 kişiden hiç haber alınamadı.

Hocalı sakinlerinin kafa derisinin soyulması, kulak, burun, cinsel organlarının kesilmesi, gözlerin çıkartılması gibi kadın, yaşlı ve çocuk ayrımı yapılmaksızın işkenceler uygulandığı tespit edildi.

Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan, İngiliz araştırmacı Thomas de Wall'un yaptığı bir röportajda o günlerden şu şekilde bahsediyor:

Azerbaycanlılar, Ermenilerin sivil halka karşı katliam yapmayacağını düşünmekteydiler. Biz bunu Azerbaycanlılara şaka yapmadığımızı göstermek amacıyla ibret olsun diye yaptık.

Küffar dün Karabağ’da bugün Gazze’de katliama devam ediyor.

Kafirler yekpare bir duvar karşımızda.” Birleşmiş küfür duvarı. “Bizler de yekpare, bir bütün İslam kitlesi olmak zorundayız.”

Dede Korkut kitaplarında geçen tabir; "dini bozuk, kâfir" diye geçiyordu. Fakat şimdi ehl-i İslâm'ın karşısındaki tek bir millet olarak ehl-i küfür...

Elbette küfrün bayraktarlığını yapan devletlerin içerisinde; haksızlığa/ zulme başkaldıran toplumlar var.

Ve karşımızda muazzam bir emperyalizm cephesi var.

Gazze’de insanlar kuzeyden güneye; ‘hayvanlara bile tatbik edilemeyecek’ bir vahşete maruz kalarak göçe zorlandı. Ve son durak Refah’ta katliam sonlandırılacak; tek bir Müslüman kalmayana dek.

İsrail eski Başbakanı Ehud Olmert, İsrail'in Gazze'ye yönelik devam eden saldırısının, Başbakan Benjamin Netanyahu'nun hükümetinin Batı Şeria'yı Filistinlilerden temizleme planının sadece bir adımı olduğunu söyledi. Olmert’te göre; Netanyahu Hükümeti bir “çete.”

Olmert açıkça söylüyor; Netanyahu yani Küresel Şer Cephesinin asıl amacı, savaşın bölgeselleştirilmesi. Bu amaca kapsamlı şiddetli çatışmalar olmadan ulaşılamayacak.

ArmagedonGazze sadece giriş bölümü; Batı Şeria ve Tapınak Dağı savaşı. “Bu çetenin amacı Mescid-i Aksa’yı Müslümanlardan temizlemek”

Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi’ye göre Ramazan yaklaşırken; İsrail’in saldırganlığını sürdürmesi tüm bölgenin patlatılma riskini taşıyor.

Mescid-i Aksa’nın patlatılmasının önüne geçmek için zaman daralıyor.

Türkiye, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimi için gün sayıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yurtdışı ziyaretleri ve telefon diplomasisi ile Gazze’nin üzerine çöken belayı savuşturmaya çalışırken bir taraftan da yurt içi ziyaretlerini sıklaştırdı. Muhakkak yoruluyor.

İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) İsrail’e ‘Ateşkes’ çağrısı askıda kalıyor.

Geçtiğimiz hafta sonu Paris’te İsrail, Amerika, Mısır ve Katarlı temsilciler; Gazze’de çatışmanın durdurulması ve rehinelerin serbest bırakılması için görüşme yapmış.

Asrın Katili, insanoğlunun en şerlisi Netanyahu (Hutame/ Sakar’a Sürüklenecek); İsrail ile Hamas, ateşkes anlaşmasına varsa bile Gazze'nin en güneydeki Refah kentindeki İsrail askeri operasyonunun "bir miktar ertelenebileceğini" söyledi, ancak Gazze'de tam zaferin “uzakta” olduğunu iddia etti.

Ateşkes, geçici bir çözüm. Düşmanın kafasında, katliama ara verdiği yerden devam etmek var.

O Yahudiler: “Ateş, bize sayılı günler (atalarımızın buzağıya taptığı kırk gün) dışında asla dokunmayacak.” dediler. De ki: “Allah’tan (bu hususta) bir söz mü aldınız? (Böyle ise) Allah verdiği sözden asla dönmez. Yoksa Allah hakkında, bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?” -Bakara Suresi 80. Ayet-

Yahudiler, kendilerini Allah yanında imtiyazlı üstün bir ırk olarak görüyorlardı. Yüce Allah, onların kutsayıp put haline dönüştürdüğü üstün ırk anlayışını ve ırkçılığı İncil ve Kuran’la reddetmiştir.

Kudüs Müftüsü Hacı Emin el-Hüseyni ve Hintli Müslüman aktivistler tarafından 1931’de düzenlenen İslam Birliği Genel Kongresi/ The General Islamic Congress; Siyonizme ve Avrupa sömürgeciliğine karşı birleşik bir Müslüman cephesi sunmayı amaçlıyordu. Kongre, İslam Siyasetinde bir dönüm noktası oldu.

Kudüs Müftüsü Hacı Emin el-Hüseyni, kongrenin amacının "dünya Müslümanları için ortak bir platform sağlamak, böylece birleşerek, İslam misyonunu yerine getirmek" olduğunu açıkladı.

Delegeler “kutsal yerleri var gücümüzle savunacaklarına” dair yemin ederek “Siyonist malların” boykot edilmesi çağrısında bulundular.

Filistin davasının güçlü bir destekçisi olan Muhammed İkbal, iki büyük tehlikeye dikkat çekmişti; aşırı milliyetçiliğe karşı uyarıda bulundu ve delegeleri “Müslüman kardeşlik ruhunu dünyanın her yerine aşılamaya” çağırdı.

Kongre, ilk kez uluslararası bir Müslüman ileri gelenler topluluğunun Siyonizm'i sömürgeci bir tehdit ve Filistin mücadelesini İslam'ın bir davası ilan etmek için bir araya gelmesiydi.

Dünya, 60. Münih Güvenlik Konferansında, Batılı Liderlerin; Rusya'nın Ukrayna'daki saldırganlığına karşı söyledikleri, Batı'nın mutlak ahlaki tutarsızlığını seyretti.

Küresel Kuzey, Vaşington (Amerika) ile beraber, İsrail’in ‘Soykırımına destek verirken, “kurallara dayalı düzen” hakkında yaptığı çağrılar maalesef insanlığa umut vaat etmiyor.

Küresel Güç Odakları, Ukrayna’yı cephede Rusya ile savaşı sürdürmesi için her türlü desteği verirken; dünya Gazze’de ölüm ve yıkımla yüzleşiyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Karabağ’daki zaferi getiren, sabırla inşa edilmiş karar alma ve liderlik vasfını; Somali-Türkiye Savunma Anlaşmasında da gördük. Aden Körfezi ile Kızıldeniz’de meydana gelen çatışma ve Etiyopya- Somaliland arasındaki anlaşma; Somali’nin hakim olduğu Afrika Boynuzu’nun jeopolitik önemini tekrar güncelledi.

Somali Hükümeti, güven duyduğu Türkiye ile savunma anlaşması imzaladı.

Türkiye, ciddi güvenlik krizi barındıran Afrika Boynuzu da “Oyun Kurabilecek” kapasiteye sahip. Türkiye, her ne kadar Afrika’da bölge dışı aktör olsa da tarihi süreçte Afrika ile tekrar yeniden bütünleşme süreci başlattı.

1931’de Kudüs İslam Birliği Kongresi’nin toplanmasına yol açan olaylar, günümüz için de geçerli. İslam Coğrafyasına düşman saldırısı devam ederken, bir taraftan da farklı mezhep ve milletler arası çatışma körükleniyor.

Diplomasi ve uluslararası toplantılar, kalıcı çözüm üretemiyor. Devletlerin karar alma sürecindeki gecikme; Gazze’de binlerce masum canın vahşice öldürülmesi ile sonuçlandı. Hayatta kalanları bekleyen tehlikenin büyüklüğünün farkındayız.

Gazze Katliamı sürerken; Ermenistan, Azerbaycan sınırında askeri mevzilere küçük çaplı da olsa saldırıyor. İşgal ettiği ve hukuksuz bir şekilde elinde tuttuğu Karabağ’ı, Azerbaycan’a geri vermek zorunda kalan Ermenistan; Fransa’nın güdümünde silahlandırılıyor.

Gerek Balkanlar gerekse Kafkaslar, sıcak çatışmanın eşiğinde. Elbette Türkiye’nin alacağı tavır, yakından takip ediliyor.

Topkapı Sarayı'nın girişinde yazan; “Bütün mâzlûmların sığınağı (Yâ vâliyete Külli Mâzlûm)" levhası, sadece yazıdan ibaret değil. Ecdadımız, Müslümanlara sahip çıktığı gibi; yeryüzü mazlum/mustazaf insanlarına da sahip çıkmıştır.

Alman Welt gazetesinin; "Bu dönüm noktası, Türkiye'nin bir savaş uçağı ülkesi olarak yükselişine işaret ediyor" başlıklı haberinde; KAAN'ın ilk uçuşunu başarıyla tamamladığı ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan için bunun ABD'ye karşı kazanılmış bir zafer anlamına geldiği yer aldı.

BİLGE KAAN; küfrün/ emperyalizmin paslanmış, çelik zırhlı duvarını aşacak. Başka yolu yok.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, acilen Uluslararası İslam Kongresini toplamak zorunda. Müslüman olmayan fakat mevcut Küresel Şeytan Şebekesinin vahşetine/ soykırımına dur çağrısı yapan İspanya, Venezuela, Honduras, Şili, Güney Afrika gibi daha birçok devlette; İslam Kongresine davet edilmeli.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu kongreyi düzenleyebilecek/ yürütebilecek irade ve güce sahip.

*

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yetmişinci yaşını tebrik ederken kendisine afiyet, sağlık ve sıhhat temenni ederiz. Allah ayağına taş değdirmesin, nice hayırlı ve bereketli işlere vesile olsun.

.

Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com

https://www.dikgazete.com/yazi/hocali-da-subat-ayinin-acisina-kim-dayanir-4262.html

https://www.dikgazete.com/haber/milli-muharip-ucak-kaanin-ilk-ucusu-alman-medyasinda-genis-yer-aldi-877481.html

https://www.arabnews.com/node/2462921/cartoon-amjad-rasmi-courtesy-asharq-al-awsat

https://serverkursu.com/izle/islam-dergisinin-100-sayisi-basin-ve-yayin-calismalari

https://www.aa.com.tr/en/middle-east/former-israeli-premier-accuses-netanyahu-of-purging-west-bank-of-palestinians/3146059

https://www.aa.com.tr/en/middle-east/jordan-warns-of-gaza-war-expansion-amid-israeli-onslaught/3147376

https://www.aa.com.tr/en/middle-east/oic-calls-for-unconditional-ceasefire-to-prevent-further-loss-of-life-in-gaza/3147288

https://www.politico.eu/article/france-seeks-to-up-ante-in-former-soviet-union-with-new-weapons-for-armenia/

https://www.timesofisrael.com/netanyahu-total-victory-in-gaza-will-be-weeks-away-once-rafah-operation-launched/

https://akra.media/Medya/MedyaDetay/11300/?share=

https://www.dikgazete.com/haber/somali-cumhurbaskani-turkiye-ile-savunma-ve-ekonomik-isbirligini-ongoren-anlasmayi-imzaladi-877622.html

Mehmet Yıldırım
Mehmet Yıldırım

Uluslararası İlişkiler Uzmanı & Ziraat Mühendisi, AFAD Gönüllüsü, Aşçı

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?