Gazze'nin kanı üzerinden dönen kirli çark

Hasan Enes Karahan
Hasan Enes Karahan
Gazze'nin kanı üzerinden dönen kirli çark
16-12-2025

Gazze'nin kanı üzerinden dönen kirli çark

MOSKOVA

Savaşınkanlı” muhasebesinde, bir tarafın hanesine gözyaşı ve yıkım yazılırken, diğer tarafın kasası servet ve güçle dolup taşıyor... Tarihin bu en acımasız denklemi, bugün Gazze’de yaşanan insanlık dramında, en çıplak ve utanmaz haliyle karşımıza çıkmış durumda. İsrail’in, adına “savaş” dediği ancak ruhunda bir soykırım projesi taşıyan bu kanlı girişimi, özellikle okyanus ötesindeki “stratejik ortağıAmerika Birleşik Devletleri için son yılların en ‘bereketli’ hasadı durumuna ulaştı.

Wall Street Journal’ın kanla yazılan bilançosu, bu kirli gerçeği tüm vahametiyle ifşa ediyor. Henüz savaşın ilk iki yılında, Amerikansavaş konveyörü”ndenİsrail’e akan silah sözleşmelerinin faturası 32 milyar doları aşmış iken, diğer yandan bu kanlı sayaç işlemeye hala devam ediyor.

Bu devasa pastadan aslan payını, 18.8 milyar dolarlık F-15 savaş uçağı ve 7.9 milyar dolarlık hassas güdümlü mühimmat anlaşmasıyla Boeing’in kapması yine bizleri şaşırtmadı. Öyle ki bu yeni ciro, şirketin İsrail ile son 10 yılda imzaladığı tüm sözleşmeleri gölgede bırakmış vaziyette. Sadece “dört yıl” sonra teslim edilmesi beklenen bu uçaklar için ödemeler şimdiden yapılmaya başlandı bile.

Bu kanlı şölende Amerikalı çok uluslu bir havacılık ve savunma şirketi olan “Lockheed Martin”, füze gelirlerini 12.7 milyar dolara fırlatırken; havacılık, savunma teknolojileri, uzay ve siber güvenlik alanlarında faaliyet gösteren, dünyanın en büyük silah üreticilerinden ve askeri teknoloji sağlayıcılarından biri olan “Northrop Grumman”, ABD merkezli havacılık ve savunma şirketi “General Dynamics” ve dizel motorlar ve türbinleri üreten devasa diğer bir Amerikan şirketi olan “Caterpillar” gibi firmalar da İsrail tarafından geliştirilen ve İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından kullanılan, mürettebatın ve tankın korunmasına öncelik veren, ön motor ve arka kompartımanlı tasarıma sahip bir ana muharebe tankı olan Merkava tank mermilerinden zırhlı buldozerlere uzanan geniş bir yelpazede bu kârdan nasipleniyor... Hatta askeri araçlar, itfaiye araçları ve özel amaçlı kamyonlar üreten büyük bir endüstriyel ABD şirketi olan “Oshkosh” şirketi, aldığı siparişler sayesinde bir üretim hattını kapanmaktan kurtardığını “gururla” ilan da edebiliyor... Kısacası; Gazze’deki Müslüman nüfusun canı ve kanı, Amerikan askeri-endüstriyel kompleksi için adeta bir “altın yağmuru”na dönüşmüş durumda.

Ancak İsrail’in yayılmacılık iştahı, Gazze’deki gibi aleni bir pervasızlıkla yeterli kalmamış durumda. Tel Aviv'in, Lübnan sınırındaki eylemleri, çok daha sinsi “sessiz ve derinden” ilerleyen bir stratejinin eseri konumuna çoktan ulaştı. İsrail’in, 2000 yılında çizilen “Mavi Hat”tı fütursuzca ihlal ederek ördüğü beton duvar, bunun en somut örneği. Tel Aviv’ingüvenlik önlemi’ diye pazarladığı bu hamle, aslında hem sınırı kendi lehine oldu-bittiye getirme hem de uluslararası toplumun sabrını ve tepkisini ölçme denemesiydi. Aslında mantık basit: Güçlü bir itiraz gelirse duvar sökülür; dünya, üç maymunu oynarsa Tel Aviv bildiğini okumaya devam. Ne de olsa, uluslararası hukukun esnekliğine ve “dünyanın unutkanlığı"na güvenleri tam.

Diğer yandan Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Aoun, bu hukuksuzluğa karşı BM Güvenlik Konseyi’nin kapısını çalarak, “inşa edilen duvarın, Güney Lübnan halkının dört bin metrekareden fazla toprağına erişimini gasp ettiğini” her şeye rağmen haykırdı. BM misyon raporları da aslında İsrail’in bu eyleminin 1701 sayılı BMGK kararının açık bir ihlali olduğunu teyit ediyordu. Ama? “Ama”sı yok!

Tel Aviv'in stratejik aklının sahneye koyduğu bir diğer pervasız oyun ise Gazze'den bir grup Filistinlinin zorla tahliye edilerek Güney Afrika'ya gönderilmesi operasyonu olmuştu. Kasım 2025'te, içinde 153 Filistinli bulunan bir uçağın Johannesburg'a aniden inmesiyle ortaya çıkan bu “deneme balonu”, tam bir “gizem” perdesiyle örtülü. Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa'nın emriyle soruşturma başlatılırken, Filistin Büyükelçiliği, “şaibeli bir organizasyon”un ailelerin çaresizliğinden faydalanarak bu yasa dışı yolculuğu organize ettiğini duyurdu.

Gazze geçişlerini kontrol eden İsrail askeri birimi COGAT ise omuz silken bir tavırla, insanların “meçhul bir üçüncü ülkenin kabul etmesi üzerine” bölgeyi terk ettiğini söylemekle yetindi.

Görünen o ki; Gazze'de dökülen her damla kan, Washington'daki kasaları şişirirken; Lübnan sınırında örülen her beton blok ve Güney Afrika'ya indirilen her bir uçak, Ortadoğu'nun geleceğini şekillendiren bu acımasız stratejinin kanlı ve dolarlı mürekkebiyle tarihin en karanlık sayfalarına yazılmaya kaldığı yerden devam ediyor…

.

Hasan Enes Karahan, dikGAZETE.com

Hasan Enes Karahan
Hasan Enes Karahan

Hasan Enes Karahan kimdir? 

İstanbul'da dünyaya geldi. Moskova’da yaşamaktadır. Rusya Adalet Bakanlığı kararıyla yürürlüğe girmiş Uluslararası Suç ve Terörle Mücadele Teşkilatı (KGT) isimli resmi kuruluşun Başkanlığı görevini yürütmektedir. (*)

2010 yılında Moskova Devlet Üniversitesi Rus Dili ve Kültürü Enstitüsü'nden mezun oldu.

2016 yılında Moskova Psikanaliz Enstitüsü'nden mezun oldu ve psikoloji alanında diploma aldı.

2017’de interhemisferik beyin asimetrisinin ergenlerin reklam algısı üzerindeki etkisi üzerine lisans tezini savundu.

Rusya Cumhurbaşkanlığı (RANEPA) Akademisi Ulusal Güvenlik Enstitüsü'nde Türkiye Cumhuriyeti'nin enerji sorunlarının giderilmesi konusunda yüksek lisans tezi yazdı.

Afrika, Avrasya, Asya ve Türkiye bölgeleriyle ilgili enerji, jeopolitik, istihbarat, global ekonomi, güvenlik ve savunma alanlarında özellikle Rusya’da bilimsel makaleler yayınlamaktadır.

Rusya’da halen bazı devlet ve sivil toplum örgütlerinde komite/komisyon başkanlığı ve üyeliği yapmaktadır.

-

(*) Uluslararası Suçlar ve Terörle Mücadele Teşkilatı (KGT) insan hayatının ve bölgemizin güvenliğine, sosyal hayata ve ekonomik istikrara tehdit oluşturan terör ve suç örgütleriyle mücadele etmek amacıyla Rusya Federasyonu Adalet Bakanlığı Moskova İl Müdürlüğü’nün **/**/2021 tarihli kararıyla yürürlüğe girmiş özerk bir kuruluştur. Teşkilat, terörizm ve uluslararası suçlarla mücadele için Rusya Federasyonu içinde ve dışında ilgili kurum ve kuruluşlarla müşterek faaliyetler yürüterek, bu konularda politika ve strateji geliştirmektedir. Teşkilat, hedeflerine etkili ve başarılı bir şekilde ulaşmak için uluslararası güvenlik, jeopolitik, küresel ekonomi, inovasyon, enerji, stratejik istihbarat ve savunma alanlarında benzersiz araştırmalar üzerinde çalışmaktadır. Bu alanlarda “Muhakeme, Müşahade, İcra” düsturuyla Teşkilat bünyesinde her türlü veri ve enformasyonu toplayan, işleyen ve değerlendiren Bilgi ve Analiz Departmanı bulunmaktadır. Böylelikle Teşkilat, yaklaşan tehditlerin olasılığını önceden analiz ederek Kamu Düzenine ve Güvenliğine yönelik tehditleri etkisiz hale getirmek amacıyla uzun vadeli çözüm senaryoları geliştirmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?