Çevre-Hayat

Tehlike altındaki kuşların sesi kaybolmaya yüz tutmuş çalgılarla buluştu

Dünyada ilk kez, nesli tehlike altındaki kuşların doğa kayıtları ile kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel çalgılar "Miras" adlı müzik albümünde birlikte yer aldı.

Tehlike altındaki kuşların sesi kaybolmaya yüz tutmuş çalgılarla buluştu
22-05-2025 17:07
İstanbul

22 Mayıs Dünya Biyoçeşitlilik Günü'nde yayımlanan ve Kuş Kolektifi kurucusu Yaz Güvendi'nin yürütücülüğünde, Borusan Sürdürülebilir Fayda Programı desteğiyle hayata geçen "Miras" albümünde, Türkiye’deki beş farklı habitatta yaşayan, nesli tehdit altındaki 31 kuş türünün sesi kullanıldı.

????

Albümde urkeklik, elmabaş patka ve dikkuyruk gibi türlerin sesleri, çeng, ruzba, kam davulu gibi geleneksel çalgılarla buluştu.

Albümün tanıtımı öncesinde AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Güvendi, Kuş Kolektifi'nin nesli tehlike altındaki kuş seslerinden ilhamla müzik, gözlem ve umut temelli bir doğa hareketi olduğunu söyledi.

Hem müzik ve kuş araştırmacılarının hem de müzisyenlerin albümde bir arada çalıştıklarını belirten Güvendi, "Miras, aslında nesli tehlike altındaki kuşlarımızın ve kaybolmaya yüz tutmuş çalgılarımızın seslerinden oluşan bir müzik albümü." dedi.

Albümü bir doğa yolculuğu olarak kurguladıklarını ve her parçanın bir habitatı simgelediğini anlatan Güvendi, şöyle devam etti:

"İlk parçamızın adı Patika mesela. Patika ve Orman Habitatı. İlk parçamızda ormana giriş yapıyoruz patika üzerinden ve ikinci parçamızda Urkekliğin Yankısı ile beraber dağ habitatına geçiyoruz. Dağ habitatından sonra bozkıra, Bozkırın Kanatları parçasıyla bıldırcın sesleri arasında süzülüyoruz ve sonrasında sulak alan parçamıza, Elmabaşın Rüyası'na geçiyoruz. Elmabaşın Rüyası'ndan sonra da Yelkovanın Yolu ile aslında bir umut olduğunu, deniz maceramızda gösteriyoruz."

Güvendi, albümün sadece bir işitsel deneyim değil aynı zamanda bir kültürel ve ekolojik hafıza çağrısı olduğunu, albüm ile sanatçılara doğa koruma farkındalığı kazandırmak, doğa korumacılara ise sanatın aslında aktivizmlerinde kullanabilecekleri bir araç olduğunu hatırlatmak istediklerini dile getirdi.

"5 farklı müzisyenin üretiminden oluşuyor"

Müzik araştırmacısı Murat Küçükarslan ise albümde hangi çalgıların seçilebileceğini, bunların günümüz koşullarında nasıl icra edildiğini, çalgılara nereden ulaşılabileceği konusunda araştırmalar ve çalışmalar yaptığını daha sonra bunu diğer müzisyenlerle paylaşarak üretim sürecini gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Albümün 5 farklı müzisyenin üretiminden oluştuğu bilgisini veren Küçükarslan, kuşların müzikle yakın bir ilişkisi olduğunu, pek çok besteciyi ve bestecilerin çalım tekniklerini etkilediğini, kuşların seslerini taklit etmek üzere yeni motifler üretildiğini ve bin yıllardır var olan bir ilişkiyi bu albümle tekrar hatırlattıklarını söyledi.

Kaybolmaya yüz tutmuş yüzlerce çalgı olduğunu, bu çalgılar arasından şarkıları seçerken geleneksel icraları hala yapılabilen enstrümanları belirlediklerini vurgulayan Küçükarslan, "Burada her besteci arkadaşımız kendince bir yaklaşım geliştirdi. Bazı bestelerde kuş seslerinin doğrudan, herhangi bir müdahaleye maruz kalmadan kullanıldığını da görebiliyoruz. Kuşların zaten ötüşlerinin içinde yer alan melodi ve ritmik yapıları kullanarak bunları müzikleştirdiği ve başka enstrümanlarla bu müziği desteklediği çalışmalar da var. Oldukça renkli, çeşitli bir dinleme sunuyoruz." diye konuştu.

"Kuşların en tipik seslerini buldum"

Kuş araştırmacısı ve uzman biyolog Kerem Ali Boyla da dünyada yaklaşık 11 bin tür olduğunu ve bu türlerin yüzde 12'sinin tehlike altında bulunduğunu hatırlattı.

Hangi kuş türlerinin seslerinin kullanılabileceği konusunda albüme destek verdiğini belirten Boyla, "Amatör kuş gözlemcileri çok fazla kuş sesi kaydediyor ve bu sesleri de bazı açık platformlarda paylaşıyorlar. Ben müzisyen arkadaşlara her bir kuşun özellikle en tipik, en tanınır ve onu en iyi betimleyen kısa kayıtlarını tarayarak buldum, onları paylaştım. Çünkü onlarca, yüzlerce kayıt var ama mesela turnanın en güzel tipik sesi nedir deyince, onun en tipik sesini tanımlayarak onu paylaştım." diye konuştu.

Boyla, Miras albümünün amacının eski sesleri kayda almak, dinlemek, paylaşmak ve kaybetmeye yüz tutan enstrümanlara ve canlılara dikkat çekmek olduğunu, dolayısıyla şarkılarda kullanılan kuş seslerinin frekanslarının şarkılarda bozulmamasına özellikle dikkat ettiklerinin altını çizdi.

Albümün ikinci parçasında yer alan urkeklik ile ilgili yaptığı çalışmalardan örnek veren Boyla, şunları söyledi:

"Urkeklik, çoğu insanın çok bilmediği, kekliğin bir akrabası olan ama çok daha iri ve sadece çok yüksek dağlarda, 3000 metrenin üzerinde bulunan bir kuş. Biz genelde onu görmek için Aladağlar'a veya Doğu Karadeniz Dağları'na gidiyoruz. Benim 10-15 kere gittiğim bir alan orası. Orada dolaşırken onun sesini duyarız ilk önce. Ben bu sesi duyunca zaten heyecanlanıyorum. Parçada o sesle başlayınca ben kendimi Aladağlar'da hissediyorum."


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER