
İSTANBUL
Atatürk Kültür Merkezi'nde sanatseverlerle buluşacak esere ilişkin açıklamada bulunan koreograf ve modern dans sanatçısı Canberk Yıldız, eserin hikayesinin 2016'da okuduğu Andrew Scull'un "Uygarlık ve Delilik" kitabından çıktığını söyledi.
Gösteride akıl hastanesi metaforunun kullanıldığına değinen Yıldız, şu bilgileri verdi:
"Hastane dediğimiz şey, bir binası olan, gittiğimiz ve iyileşmek için dolaştığımız bir yer. Kendimizi o tarafa götürmeyip kendi kendimize tedavi olmaya uğraştığımız için 'Bence dünya bir akıl hastanesine döndü.' diye bir metafor attım ortaya çünkü herkes kendi şifasını buluyorsa 'O zaman biz bir akıl hastanesinde yaşıyoruz.' gibi bir düşünce doğmaya başladı.
O zaman dedik ki bu metafor, dünyanın küçük bir ölçeğini, bu akıl hastalığının, bu varoluşun bizi nerelere getirdiğini, göz göze gelmeden konuştuğumuz, oturduğumuz zaman, arkadaşlarla buluştuğumuzda sadece telefonlara baktığımız bu dünya acaba bizi ne kadar uzaklaştırdı, ne kadar yakınlaştırdı?"
Modern insanı sahneye taşımanın zor olmadığına işaret eden Yıldız, bunun hareket kalitesini hep beraber var etmenin birazcık daha işlevsel bir durum olduğunu kaydetti.
"Onu yaratmaya çalışmak ve onun dilini bulmak zor çünkü biz de bu dünyada yaşıyoruz." diyen Yıldız, "Yaratıcı dansçılar, MDT İstanbul ekibi olarak oranın içine girmek, dahil olmak, oradaki denklemleri getirmeye çalışmak, aslında en keyifli ve en zor taraflarından bir tanesiydi." ifadesini kullandı.
"Multidisipliner bir çalışma"
Sahnede 13 dansçının yer aldığını aktaran Yıldız, multidisipliner bir çalışma olduğunu dile getirerek, "Arka tarafta led ekranlarıyla metaforu destekleyen görsel tasarım var. Müziklerimizde de bununla birleşik günümüzdeki müzik anlayışına daha yakın elektronik müzikler var. Bir ütopya yaratmaya çalışıyoruz aslında. Küçük dünyaya düştük ve hiçbir zaman birbirimizi görmemişiz. Bu 13 arkadaş birbirini görerek o ütopyaya tekrar dokunmaya çalışıyor." diye konuştu.
Koreograf ve modern dans sanatçısı Canberk Yıldız'ın sosyokültürel dünyayı ve yaşadığı çevreyi bir akıl hastanesi metaforu üzerinden sahneye taşıdığı eserde, çağdaş tıbbın "delilik" kavramına yaklaşımı sorgulanıyor.
Gösteri, anksiyete, bağımlılık ve yeme bozuklukları gibi psikolojik durumları ve travmaları sahneye taşıyor. Eserde her biri farklı ruh halini temsil eden 13 dansçı yer alıyor.
Projenin koreografisi Canberk Yıldız, müzik ve ses tasarımı Onur Seçki, dijital-görsel tasarım ve sahne tasarımı Emir Ünal ve Ziya Gökoğlu, ışık tasarımı Yasin Gültepe, görsel efektleri Emir Ünalan ve Ziya Gökoğlu, kostüm tasarımı Yargıcı markasına ait.
Eserin şarkılarına ise Özge Arslan ve Lalalar imza attı.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com