Dünya

Lübnan Adalet Bakanı Nassar: Beyrut Limanı patlaması soruşturmalarında ilerleme sürüyor

Lübnan Adalet Bakanı Adil Nassar, 4 Ağustos 2020 yılında meydana gelen Beyrut Limanı patlaması sonrasında açılan soruşturma dosyasında hiçbir hukuki durgunluk yaşanmadığını, ilerlemenin sürdüğünü belirtti.

Lübnan Adalet Bakanı Nassar: Beyrut Limanı patlaması soruşturmalarında ilerleme sürüyor
04-08-2025 14:32
Beyrut

Lübnan Adalet Bakanı Nassar, Beyrut Limanı patlamasının 5. yıl dönümünde AA'ya verdiÄŸi röportajda, soruÅŸturma dosyasını incelemek ve Lübnan yargısıyla koordinasyon saÄŸlamak amacıyla Paris’ten Fransız yargıçların geldiÄŸini bildirterek, "Tüm yargı talepleri, bana verilen yetkiler kapsamında bizzat tarafımdan takip edilmekte ve sonuçlandırılmaktadır." ifadelerini kullandı.

Lübnan Başbakanı Selam: Beyrut Limanı patlamasında adalet halen yerini bulmadı

Nassar demecinde, "Adalet Bakanlığı, bu dosyada müfettiş hakimi, bakan olarak yetkilerim çerçevesinde tam olarak desteklemektedir; çünkü bu benim üzerime düşen bir görev." diye konuştu.

????

"Böylesine büyük bir suç cezasız kalamaz"

Beyrut Limanı patlamasına yönelik soruşturma sürecinin titizlikle devam ettiğine işaret eden Bakan Nassar, "Lübnan devleti, böylesine büyük bir suçun sonuçsuz, sorgusuz ve cezasız kalmasını kabul edemez." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Nassar şöyle devam etti:

"Beyrut Limanı patlaması soruşturmalarında (hukuki) durgunluk yok, ilerleme sürüyor. Beyrut Limanı dosyası öncelikli meselemiz ve sonuna kadar takipçisi olacağım. Bu soruşturmanın durması mümkün değil."

Dosyaya bakan adli müfettişe yönelik hiçbir siyasi müdahale ve baskının bulunmadığını vurgulayan Nassar, "Beyrut Limanı dosyasındaki soruşturma ileri aşamalara ulaştı. Kararın verilme zamanı, dosyanın tamamlanmasına bağlı olarak adli müfettiş tarafından belirlenecek. Bu konu, adli müfettişin yetki alanına giriyor." dedi.

Beyrut Limanı patlaması soruşturması, davayı yürüten Hakim el-Bitar'a 45'ten fazla davanın açılması sebebiyle Aralık 2021'de askıya alınmıştı.

Ocak 2023’te Bitar, soruÅŸturmayı yeniden baÅŸlatarak, dava kapsamında tutuklu bulunan 5 kiÅŸiyi serbest bıraktı ve aralarında Lübnan Temyiz Mahkemesi BaÅŸsavcısı Gassan Uveydat’ın da bulunduÄŸu 8 kiÅŸi hakkında suçlamada bulundu.

Sanıkların (eski milletvekilleri ve bakanlar) kendisine karşı açtığı davalar nedeniyle 13 ay duraksayan soruÅŸturmayı Bitar’ın yeniden baÅŸlatmasının hukuki boyutu hakkında tartışmalar devam ediyor.

Soruşturmayı yürüten Hakim Tarık el-Bitar 16 Ocak 2025'te, 3'ü liman memuru, 7'si Lübnanlı subay ve gümrük güvenlik gücü olmak üzere 10 kişiyi ifadeye çağırmıştı.

Beyrut Liman'ında meydana gelen büyük patlama

Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos 2020'de patlayıcı maddelerin bulunduğu bir depoda önce yangın çıkmış, ardından tüm kenti sarsan çok güçlü bir patlama meydana gelmişti.

Patlama 235'ten fazla kişinin ölümüne, yaklaşık 6 bin kişinin yaralanmasına yol açmıştı. Patlama nedeniyle 300 bin kişinin de yerinden olduğu belirtilmişti.

Dönemin Lübnan Temyiz Mahkemesi Başsavcısı Gassan Uvaydat, 25 Ocak 2023'te, liman patlamasında daha önce yargılanan tüm tutukluların "istisnasız bir şekilde" serbest bırakılması kararı vermişti.

İngiltere Yüksek Adalet Divanı ise 13 Haziran 2023'te Londra merkezli bir şirketi liman patlamasında sorumlu bularak ölenlerin bazılarının yakınlarına ve yaralılara tazminat ödenmesine hükmetmişti.

Uluslararası Af Örgütü tarafından 3 Ağustos 2023'te yapılan açıklamada, liman patlamasına ilişkin henüz bir kişinin dahi suçlu bulunmadığı bildirilmişti.

Silahların yalnızca devletin elinde olması "zorunluluk, tercih değil"

Lübnan Adalet Bakanı Adil Nassar, ülkedeki yasa dışı silah dosyasında, silahların yalnızca Lübnan devletinin elinde olmasının titizlikle yürütülmesi gerek bir süreç olduğunu vurguladı.

Bakan, bu görüşün "Lübnan CumhurbaÅŸkanı Joseph Avn’ın yemin törenindeki konuÅŸmasında ve BaÅŸbakan Nevvaf Selam’ın hükümet bildirisinde yer aldığını, her iki metnin de silahların yalnızca devletin elinde olması gerekliliÄŸini vurguladığını" belirtti.

CumhurbaÅŸkanı Avn'ın 1 AÄŸustos Ordu Günü konuÅŸmasını memnuniyetle karşıladığını ifade eden Bakan Nassar konuÅŸmanın "Lübnan devletinin dışında silah bulundurulmasının sona ermesi gerektiÄŸi ve bunun artık tartışmaya kapalı olduÄŸu yönünde açık bir tutum içerdiÄŸi” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Nassar, "Silahların yalnızca Lübnan devletinin elinde toplanmasına ilişkin bir karara varılması gerekir; bu bir tercih değil, aksine bir görevdir." dedi.

Bakan, uygulama mekanizmasına ilişkin olarak şimdilik bir şey söylemenin erken olduğunu belirterek, bu konunun sonuçlandırılması ve silahların en kısa sürede Lübnan devletinin elinde toplanması gerektiğinin altını çizdi.

Hizbullah ve silah meselesi: "Devlete karşı hareket eden bir taraf olamaz"

Hizbullah’ın silahlarını teslim etmeye karşı olan tutumuna doÄŸrudan yorum yapmaktan kaçınan Nassar, "Artık devlete paralel hareket eden ya da ona karşı faaliyet gösteren baÅŸka bir tarafın bulunması kabul edilemez." dedi.

Nassar, "Ya hepimiz devleti inşa etmek için dayanışma ve birlik içinde oluruz ya da (Hizbullah) devletin dışında bir taraf olur ve ona karşı durur." dedi.

Lübnan CumhurbaÅŸkanı Avn, 1 AÄŸustos Ordu Günü dolayısıyla yaptığı konuÅŸmada, ABD’nin silahların devlet tekeline alınmasına yönelik önerisine önemli deÄŸiÅŸikliklerin ardından yanıt verildiÄŸini belirterek "İsrail saldırılarının derhal durdurulması ve devlet otoritesinin Lübnan’ın tüm topraklarında saÄŸlanması, silahların yalnızca devletin elinde toplanmasının temel ÅŸartıdır." demiÅŸti.

CumhurbaÅŸkanı Avn, dost ülkelerden Lübnan ordusuna yıllık 1 milyar dolar destek saÄŸlanmasının da talepler arasında yer aldığını belirterek, "İsrail’in önünü kesmek amacıyla hazırladığımız muhtıranın en önemli maddeleri arasında; İsrail saldırılarının derhal durdurulması, İsrail’in iÅŸgal ettiÄŸi Lübnan topraklarından çekilmesi, devlet otoritesinin ülkenin tüm topraklarında saÄŸlanması ve Hizbullah’ın silahlarının Lübnan ordusuna teslim edilmesi talebimiz yer alıyor." diye konuÅŸmuÅŸtu.

Silahların devlet tekeline alınması için olası bir uygulama mekanizması konusunda uzlaşmaya varmak için ülkedeki siyasi temaslar sürerken Lübnanlı taraflar arasında görüş ayrılıkları yaşanıyor.

Özellikle Hizbullah, İsrail saldırıları durdurulmadan ve son İsrail saldırılarının ülkenin güneyinde yol açtığı yıkımın yeniden imarı tamamlanmadan silahlarının gündeme getirilmesine tepki gösteriyor.

Lübnan'ın atacağı adımlar, İsrail’in, Kasım 2024'te imzalanan ateÅŸkes anlaÅŸmasına raÄŸmen Lübnan’a yönelik günlük saldırılarını sürdürdüğü bir dönemde gerçekleÅŸiyor. Bu durum, ülkede zaten kriz içindeki siyasi ve güvenlik tablosunu daha da karmaşık hale getiriyor.

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, X sosyal medya hesabından 27 Temmuz'da yaptığı açıklamada "Hizbullah, silahlarını elinde tuttuğu sürece, sözler yeterli olmayacak. Hükümet ve Hizbullah, Lübnan halkını şu anki durumun sürüncemesinde bırakmamak için şimdi tam bir kararlılık gösterip harekete geçmeli." ifadelerini kullanmıştı.

Barrack, 19 Haziran'da Beyrut yönetimine "ülkedeki tüm silahların yalnızca devletin denetiminde toplanmasını öncelikli hedef olarak belirleyen" ABD önerisini sunmuştu.

21 Temmuz'da tekrar Lübnan'a ziyaret gerçekleştiren Barrack, Lübnan Cumhurbaşkanı Avn'dan Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına ilişkin ABD önerisine yanıtı teslim almıştı.

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım 30 Temmuz'da, silah bırakmanın Lübnan'ın iç meselesi olduğunu belirterek, Hizbullah'ın İsrail için silah bırakmayacağını belirtti.

İsrail için silah bırakmayacaklarını söyleyen Kasım, "Silahlar şu an önceliğimiz değil, önceliğimiz yeniden imar ve saldırıları durdurmadır." ifadesini kullanmıştı.

İsrail ile Lübnan arasında 27 Kasım 2024’te yürürlüğe giren ateÅŸkese raÄŸmen İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyine yönelik hava ve kara saldırıları neredeyse günlük olarak sürüyor.

Ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail yaklaşık 3 bin ihlalde bulundu, bu süreçte en az 213 kişi hayatını kaybetti, 508 kişi yaralandı.

İsrail ordusu, Lübnan’ın güneyinden kısmi bir çekilme gerçekleÅŸtirse de son çatışmalarda ele geçirdiÄŸi 5 stratejik tepeyi iÅŸgal etmeyi sürdürüyor.

Suriye ile ilişkiler: Anlaşma yargılamaları kapsamıyor, sadece iade işlemlerini içeriyor

Lübnan Adalet Bakanı Nassar, Suriye ile aralarında mevcut bir hukuki anlaşma bulunduğunu ancak bu anlaşmanın "her iki ülkede de yargılanan veya mahkum edilen kişileri kapsamadığını" ifade etti.

Nassar, anlaşmanın "yalnızca iade sürecine ilişkin olduğunu, söz konusu ülkedeki vatandaşın yargılanması veya soruşturulmasını kapsamadığını" belirtti.

Adalet Bakanlığının hükümlü dosyalarını incelemeye hazır olduğunu vurgulayan Nassar, "Hukuki bir çerçeve oluşturulduğunda, hükümlünün cezasının kendi ülkesinde tamamlanması, Suriye makamlarıyla varılacak anlaşmayla mümkün olabilir." dedi.

Bakan, Suriye tarafıyla yapılması planlanan anlaÅŸmanın “cinayet, suikast, terör ya da tecavüz gibi bazı suçları kapsamayacağını, ancak diÄŸer suçları kapsayacağını" belirterek, "bu durumda, Lübnan’da hakkında hüküm verilen Suriyelilerin cezalarının geri kalanını Suriye’de tamamlayabileceÄŸini" ifade etti.

Lübnanlı Bakan, Suriye yönetimi ile iletiÅŸime geçmeye tamamen hazır olduklarını ifade ederek, "Bu konuyu tartışmaya tümüyle hazırım." dedi ve Suriyeli mevkidaşını Lübnan’ı ziyaret etmeye davet etti.

Gözlemcilere göre, Lübnan’daki hapishanelerde bulunan Suriyeli tutuklular dosyası, iki komÅŸu ülke arasındaki çözülmemiÅŸ konular arasında yer almaya devam ediyor ve diplomatik iliÅŸkileri etkileyebilecek nitelik taşıyor.

Suriye televizyonuna konuÅŸan kaynaklar, büyük bölümü yargılanmadan tutulan 2 binden fazla Suriyeli tutuklunun akıbetine iliÅŸkin soru iÅŸaretlerinin biriktiÄŸini aktardı. Kaynaklar, söz konusu kiÅŸilerin Suriye’de 2011’de baÅŸlayan devrimden bu yana Lübnan’daki hapishanelerde "felaket" olarak nitelenen koÅŸullarda bulunduÄŸunu ve maÄŸduriyetlerini sona erdirecek bir icra planının görülmediÄŸini belirtti.

Resmi olarak ise, Suriye devlet televizyonu, Enformasyon Bakanlığındaki bir kaynaÄŸa dayandırdığı haberinde, Åžam yönetiminin Lübnan’a karşı tırmandırıcı adımlar atma niyetinde olduÄŸuna dair dolaÅŸan iddiaların doÄŸru olmadığını bildirdi. Suriye hükümetinin Lübnan’daki Suriyeli tutuklular dosyasına öncelik verdiÄŸi ve konunun iki ülke arasındaki resmi kanallar üzerinden en kısa sürede ele alınması gerektiÄŸi belirtildi.

Lübnan BaÅŸbakanı Nevvaf Selam, nisan ayında Åžam’da Suriye CumhurbaÅŸkanı Ahmed Åžara ile bir araya gelmiÅŸti. Selam'ın Suriye'ye ilk ziyaretinde gerçekleÅŸen görüşmede, Lübnan’daki Suriyeli tutukluların durumu da dahil olmak üzere çeÅŸitli konular ele alınmıştı.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER