İstanbul
Şehircilik alanında uzman isimler,
"8 Kasım Dünya Şehircilik Günü" dolayısıyla değerlendirmelerde bulundu.
Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (KENTSEV) Başkanı Haldun Ersen, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü'nün Arjantin'de Buenos Aires Üniversitesinden Prof. Carlos Maria Della Paolera'nın girişimiyle 1949'dan beri kutlandığını hatırlattı.
????Bu konudaki etkinliklerin Türkiye'de 1976 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (o dönemdeki adıyla Devlet Güzel Sanatlar Akademisi) Şehircilik Araştırma Enstitüsünde başlatıldığını dile getiren Ersen, şehircilik alanındaki yaklaşım değişimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ersen, yaşamın ve medeniyetlerin gelişiminin hep şehirler olduğunu, kentleşmenin modern toplumsallaşma sürecinin taşıyıcısı konumunda bulunduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"Şehircilik, bir yerleşim biriminde yaşayan insanların ortak temel ihtiyaçlarının giderilmesi ve birlikte yaşam düzeninin oluşturulmasına dönük her türlü fiziki, sosyal ve kültürel çalışmaların tamamıdır. Elektrik, su, yakıt gibi ev içini ve sokak, cadde, meydan planlaması ile bu planlama sonrası ortaya çıkan tüm sonuçların düzenlenmesi söz konusudur. Bu nedenle şehircilik yalnızca belediyelerin değil siyasi yönetimlerin ve aktif katılımla halkın kendisinin birlikte ve bir bütün olarak ele almaları gereken bir olgudur."
Ersen, ortak kullanım alanları, yeşil alanlar, trafik, toplu taşıma, ulaşım, hayvanlar, ekoloji ile kültür-sanat gibi pek çok konunun şehircilik açısından değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Kısacası şehircilik, şehirde yaşayan herkesi birinci dereceden ve doğrudan etkileyen bir kavramdır ve halkın aktif katılım göstermesi ve halkla yönetişim gereken bir olgudur." dedi.
"Modern şehirciliğin gelişmesinde kentsel dönüşüm çok önemli yer tutuyor"
Haldun Ersen, modern ve depreme karşı dirençli şehirlerin gelişmesinde kentsel dönüşümün çok önemli yer tuttuğunun altını çizerek, Türkiye'de 2012 yılında çıkan Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu ile şehirlerin ve konutların yenilenmeye başlandığını hatırlattı.
"Bu yenilenmenin temelinde insan odaklı olmak ve siyaset üstü yaklaşımla kentsel dönüşüm sürecinin yönetilmesi gerekir." diyen Ersen, kentsel dönüşümün yanı sıra akıllı şehirler ve iklim değişikliğine çözümler üretebilmenin, şehirlerin geleceğini buna göre planlayabilmenin ve afetlere hazırlıklı olmanın modern şehirciliğin ilgilendiği konuların arasında bulunduğunu anlattı.
Ersen, iklim değişikliğinin şehirler üzerindeki etkisinin azaltılması için araçlarda ve konutlarda karbon salımını düşürmek ve enerji verimliliğini artırmak amacıyla projeler üretmek gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ayrıca geleceğin akıllı şehirlerinde yaşayacak canlılar ve gelecek nesiller için çok önemli olan bu konular üzerinde çalışarak şehirlerin dayanıklılığını artıracak vizyona ve projelere olan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. KENTSEV, kurulduğu 2020'den bu yana yaptığı eğitimler, yetiştirdiği uzmanlar, düzenlediği konferanslar ve kongreler, geliştirdiği projeler ve bu yıl yapacağı KentFest ile ülkemizde şehirciliğin gelişmesi için çaba harcıyor ve bu alanda ülkemizin geleceğine ışık tutuyor."
"Yapılacak iyileştirmeler kentsel dönüşüm süreçlerini daha etkin kılacaktır"
Şehircilik, Kentsel Dönüşüm ve Entegre Tesis Yönetim Derneği Başkanı Hüseyin Kılınçarslan da şehircilikte kentsel dönüşüm, güçlendirme, periyodik yapı denetimleri, dijital şantiye kayıtları ve müteahhitlik yeterlilik sınıflandırması başlıklarını öncelikli risk yönetimi alanları gördükleri söyledi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca şehircilik alanında yürütülen çalışmaların devam ettiğini dile getiren Kılınçarslan, buna karşın kentsel dönüşümün saha uygulamalarında beklenen hızın yakalanamadığını belirtti.
Kılınçarslan, "Bu durumun temel nedenlerinden bazıları kamu, yerel yönetim ve özel sektör arasındaki koordinasyon eksikliği, hak sahipliği süreçlerinde gecikmeler, dijital izlenebilirliğin sınırlılığı, müteahhitlik yeterliliklerinin yetersiz tanımlanması, finansman erişimindeki zorluklar ve saha denetimlerindeki zayıflıklardır. Bu alanlarda yapılacak iyileştirmeler, kentsel dönüşüm süreçlerini daha etkin kılacaktır." dedi.
"Kentsel dönüşümün ilerleyebilmesi işbirliğiyle mümkün"
Hüseyin Kılınçarslan, kentsel dönüşümün sürdürülebilir modelle ilerleyebilmesinin "Cumhurbaşkanlığının vizyoner yönetişim yaklaşımı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının teknik kapasitesi, yerel yönetimlerin sahadaki tecrübesi ile STK'lerin, çalışanların, mühendislerin, mimarların, teknikerlerin, ustaların ve tüm saha emekçilerinin işbirliğiyle" mümkün olduğunu söyledi.
Bu bütüncül işbirliğinin politik hedeflerin sahada daha hızlı, etkin ve denetimli şekilde uygulanmasını sağlayacağını dile getiren Kılınçarslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni nesil kentsel dönüşüm yaklaşımı kapsamında binaların asansörlerde olduğu gibi belirli aralıklarla teknik değerlendirmeden geçirilmesi ve yapı sağlık karnesinin oluşturulması gerekmektedir. Yapı bileşenlerinin malzeme, uygulama tarihi, uygulayıcı bilgisi ve görüntü kaydıyla dijital olarak arşivlenmesi, süreçlerin şeffaf ve hesap verebilir olmasına katkı sağlayacaktır. Bu sistem, Cumhurbaşkanlığımızın dijital arşiv vizyonuyla uyumlu çalışmalıdır."
"Sürecin daha hızlı, denetimli ve dijital destekli yürütülmesi sağlanmalı"
Hüseyin Kılınçarslan, mevcut müteahhitlik yeterlilik sisteminin gözden geçirilmesi ve 500 metrekarelik arsa sahiplerinin kolayca aldığı müteahhitlik yetkisi uygulamasının kaldırılması gerektiğini vurguladı.
Teknik yeterlilik, kurumsal kapasite ve mali sorumluluk kriterlerinin zorunlu hale getirilmesinin önemine işaret eden Kılınçarslan, "Ayrıca Bakanlık, belediyeler ve özel sektör arasındaki karar süreçleri sadeleştirilerek sürecin daha hızlı, denetimli ve dijital destekli yürütülmesi sağlanmalıdır." dedi.
Kılınçarslan, kentsel dönüşümün stratejik devlet politikası olarak daha etkin ilerleyebilmesi için mevzuatta bazı güncellemelerin gerekli olduğunu kaydederek, şu önerilerde bulundu:
"Salt çoğunlukla karar alma mekanizmasının uygulanması, dijital denetim zorunluluğunun getirilmesi, güçlendirme projelerine özel teşviklerin sağlanması, yapı sağlık karnesi sisteminin hukuki temele oturtulması ve ehliyetsiz müteahhitlik uygulamalarının sonlandırılması, bu kapsamda önem arz etmektedir. Bu düzenlemeler, şehirlerimizin güvenlik seviyesi ciddi ölçüde yükseltilecektir. 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü, şehirlerimizin bugününü ve geleceğini yeniden düşünmek için önemli bir fırsattır. Bugün Türkiye'nin ihtiyacı, bilimsel temellere dayanan, şeffaf, dijitalleşmiş, güçlü denetim mekanizmalarına sahip bir kentsel dönüşüm ekosistemidir."
Kılınçarslan, kentsel dönüşümün milli güvenlik ve gelecek nesillere karşı sorumluluk olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com







