
Kocaeli
İstinye Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayça Bal Öztürk'ün, TÜBİTAK Girişimcilik Destek Programı (BiGG) desteğiyle 2020'de kurduğu biyoteknoloji firması AdBioInk, TÜBİTAK Marmara Teknopark bünyesinde faaliyet gösteriyor.
Firmanın yerli ve milli olarak geliştirdiği biyomürekkep ve biyopolimerler, insan vücudunun doğal ortamını taklit ederek, hücrelerin sanki vücut içindeymiş gibi gelişmesini sağlayan bir mikroçevre oluşturuyor. Doku mühendisliği ve yapay organ araştırmalarında önemli ilerlemeler sağlayan bu ürünler, aralarında teknoloji devleri ABD ve Japonya'nın yanı sıra Almanya, Güney Kore, İspanya, Polonya ve Brezilya'ya ihraç ediliyor.
Öztürk, AA muhabirine, doktora sonrası araştırmalarını ABD'de Harvard Üniversitesi'ne bağlı doku mühendisliği laboratuvarında gerçekleştirdiğini, burada biyomalzeme ve doku mühendisliği alanında uzmanlaştığını anlattı.
Türkiye'ye döndükten sonra biyomühendislik alanındaki çalışmaların hızlanması için yoğun çaba içerisine girdiğini aktaran Öztürk, 2020'de TÜBİTAK BİGG Programı desteğiyle şirketini kurduğunu kaydetti.
Öztürk, TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) destekleriyle ürünlerini geliştirmeye devam ettiğini, KOSGEB İleri Girişimcilik Desteği ile de altyapıyı ilerlettiklerini belirterek, doku mühendisliği alanında yapay organ ve doku geliştirilmesinde kullanılması için biyomalzemeler geliştirdiklerini ifade etti.
Özellikle biyomürekkep ve biyopolimerler gibi biyomalzemelerin üretiminde uzmanlaştıklarına değinen Öztürk, "Şimdiye kadar Amerika ve Japonya gibi yüksek teknolojiye sahip ülkeler olmak üzere 7 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirdik. Ürünlerimizin kilogram başı ihracat değeri 100 bin dolar civarında." dedi.
"Başta deri olmak üzere kemik, kıkırdak uygulamalarında kullanılabilir"
Doç. Dr. Öztürk, geliştirdikleri biyomürekkeplere ilişkin, "Biyomürekkepleri aslında 3D biyoyazıcı sistemlerinin bir tür sarf malzemesi olarak değerlendirebiliriz. Yapay organ ve doku üretiminde hücre dışı matriks görevi görerek, hücrelerin uygun bir ortamda tutunmasını ve gelişmesini sağlar. Geliştirdiğimiz biyomürekkepler ışık altında kürlenebilen özel sistemler. Normalde viskoz formda bulunurlar, biyobaskıdan sonra ışıkla kürlenerek içerisindeki hücrelere zarar vermeden yapısal form kazanırlar. Başta deri olmak üzere kemik, kıkırdak gibi dokularda, ayrıca kardiyak ve sinir doku uygulamaları gibi birçok alanda kullanılabilirler." ifadelerini kullandı.
Ulusal ve uluslararası çapta birçok proje yürüttüklerini, küresel ölçekte daha da yaygınlaşma noktasında faaliyetler içerisinde olduklarını anlatan Öztürk, "Sağlık teknolojilerine yön veren küresel bir biyoteknoloji firması olmayı hedefliyoruz." dedi.
Öztürk, biyomühendislik alanındaki çalışmalarından dolayı TÜBA Türkiye Bilimler Akademisi Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödülü'nü (GEBİP) aldığını aktararak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ödülüm, 2024 Aralık'ta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından takdim edildi. Bu benim için çok büyük motivasyon kaynağı oldu. Çalışmalarımızın görünürlük kazanması, takdir edilmesi motivasyonumuzu daha da artırdı."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com