Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, doların yükselişinin vatandaşa nasıl yansıyacağına ilişkin, “Tabii ki doların artışı enerji maliyetlerini kamu maliyetlerini özellikle zorlayan bir unsurdur. Bu olumsuzlukları vatandaşlarımıza yansıtmadan yürütmeyi düşünüyoruz” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız,
Çelik Boru İmalatçıları
Derneği (ÇEBİD)
Başkanı Ahmet Kamil Erciyas ve yönetim kurulu üyelerini
kabul etti. Kabulde
Yıldız gazetecilerin sorularını da cevaplandırdı. Bir gazetecinin, dolardaki artışın enerji fiyatlarına
olumsuz bir yansıması olup olmayacağını sorması
üzerine Yıldız, “Türkiye
yaklaşık yüzde 72’ler oranında enerji sektöründe bir
ithalat kalemi var. Yüzde 28’ler civarında
zaman zaman yıllara
göre değişiyor bir
yerli üretim var. Burada su kaynaklarımızdan tutun ki yerli üretime varıncaya
kadar birçok konuyu sayabiliriz.
Tabi ki doların artışı enerji maliyetlerini kamu maliyetlerini özellikle zorlayan bir unsurdur. Biz o yüzden
dolar paritesinin artmasından çok hoşnut olmayız bunu birçok kerelerde söylemiştim ama
kendi içinde balans edebilecek bir
takım unsurları da var enerji sektörünün. 13
Ocak itibariyle günümüze kadar, ham petrolün varili 46 dolardan 60 dolarlar seviyesine çıktı. Doların paritesi 2.28’lerden şuanda 2.60’lar bandında
devam ediyor. Bütün bunlar yüzde 30’luk ham petrolde, yüzde 15’lik dolar paritesindeki artış
bizi olumsuz manada tabiî ki etkiliyor. Bu olumsuzlukları vatandaşlarımıza yansıtmadan yürütmeyi düşünüyoruz. Bu tür dalgalanmaları kendi içimizde absorbe etmeyi kendi içimizde eritmeyi planlıyoruz. Bütün planlarımız bunun üzerine kurulu” diye konuştu.
“2015 YILINA ÖZELLİKLE İLK 3 AYDA YAKLAŞIK BİN MEGAVATLIK KURULU GÜÇ DEVREYE ALDIK”
Türkiye’nin dolarla alıp TL ile satan bir
ülke olduğunu kaydeden
Bakan Yıldız, şöyle konuştu:“O yüzden bütün bunların her birisinin parite farkları enerji sektörünü olumsuz
olarak etkiliyor ama yerli kaynaklarımızı su, rüzgar, güneşle alakalı bütün kaynaklarımızın bu manada olumlu tesirde bulunduğunu söylemem lazım. Sevindirici bir rakamı paylaşmak isterim. 2015 yılına özellikle ilk 3
ayda yaklaşık bin megavatlık kurulu güç devreye aldık. Bu bin megavatın yüzde 90’ı rüzgar, su ve yerli
kömür gibi öz kaynaklarımızdan kaynaklanıyor.
Bu sevindirici bir gelişme. Her bir yerli
kaynak üretimimiz bütün zorluklara, bir kısım spekülatif çevreci arkadaşlara
rağmen bin megavat civarında yalnızca 2015
yılında güç devreye aldık. Her devreye aldığımız güç
bizim ithal doğalgazın azaldığı anlamına gelir. Burada yalnızca bizler değil, vatandaşlarımızın bütün kesimlerinin aslında burada bu konuya itina göstermesi lazım diye düşünüyorum. Bunun iktidarı muhalefeti yok. Bu
Türkiye’nin ithal ettiği kaynakların azaltılması yönünde olacaktır. Türkiye’nin enerji politikaları yerli kaynaklara önem veren onu ön planda tutan ve Türkiye’nin birçok rezervini değerlendirme imkanımızın olduğu bir politika ve stratejiyi barındırıyor o yüzden bir kısım STK’ları da
aynı hassasiyete
davet ediyorum.”
dikGAZETE -