
İstanbul
SETA Genel Merkezi'ndeki tanıtımda konuşan Hukukçular Derneği Başkanı Melih Gülseren, Filistin'in özgürlük mücadelesine her daim destek verdiklerini, sahada yürüttükleri çalışmaların yanı sıra uluslararası mekanizmaların da dikkatini çekebilmek adına çalışmaların akademik boyutunu da önemsediklerini söyledi.
????Gülseren, "Kıymetli akademisyenlerimizin hazırladığı rapor, yalnızca hukuki bir çerçeve sunmakla kalmayıp, meseleyi entelektüel ve normatif temelleriyle yeniden ele alma çabasının bir ürünüdür. Bu çalışmayı hazırlarken temel amacımız, Filistin halkının mücadelesini uluslararası hukukun metinlerinde görünür kılmak ve bu mücadelenin meşruiyetini hem hukuki hem de ahlaki temelleriyle ele almak. Raporda da görüleceği üzere Filistin direnişi, bir sömürgecilik karşıtı direniş ve ulusal kurtuluş hareketidir. Filistin halkının kurtuluş ve özgürlük mücadelesinin hukuki temeli olarak da kendi kaderini tayin hakkının emredici norm niteliğinde olduğu noktasında rapor ile Hukukçular Derneği olarak aynı fikirde olduğumuzu ifade etmek isteriz. Bu çalışma yalnızca Filistin için değil, tüm sömürgeleştirilmiş ve hakları sistematik olarak ihlal edilmiş halklar için uluslararası hukukun yeniden düşünülmesi gerektiğine işaret etmektedir." diye konuştu.
Yeryüzü Avukatları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Enes Kafadar da uluslararası hukuk kavramının bazı eli kanlı aktörlerin kendilerini aklama aracına dönüştüğünü belirterek, "Bu çarpıklığın önüne geçilene dek mücadelemiz kararlılıkla sürecektir." dedi.
"Karşı hamle yapmak üzere rapor hazırladık"
Açılış konuşmalarının ardından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi ve eski Hukukçular Derneği Uluslararası Hukuk Komisyonu Başkanı Deniz Baran'ın moderatörlüğünde yapılan panele uzaktan bağlanan Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi ve WOLAS Başkan Yardımcısı Hüseyin Dişli, raporda geçen "erga omnes" ve "jus cogens" normlarına ilişkin şunları söyledi:
"Bugüne kadar Hamas'ın yapısına ve faaliyetlerine yönelik destek açıklamaları yapılmış olsa da kimse bu hareketin hukuki meşruiyetine yönelik açıkça söz sahibi olmadı. Bunu artık birilerinin yapması gerekiyordu. Bugün bu sebeple bir aradayız. Filistin'in direnişinin meşrutiyetine dair bir çalışma yapılmıyordu. Bir çekingenlik vardı. Biz bu çekingenliğe karşı hamle yapmak üzere rapor hazırladık. 'Jus cogens' normları, hiçbir devletin ihlal edemeyeceği, uluslararası hukukun en üstün ve bağlayıcı kurallarıdır. Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkı, sömürgeciliğin reddi ve insan onuruna saygı gibi ilkeler bu kapsama girer. Filistin topraklarının işgali, zorla yerinden etme ve ırk ayrımcılığı gibi uygulamalar 'jus cogens'e açıkça aykırı ve hukuken geçersizdir. 'Erga omnes' yükümlülükler; tüm devletlerin saygı göstermek ve korumakla sorumlu olduğu evrensel haklara ilişkindir. Filistin halkının özgürlük ve bağımsızlık hakkı 'erga omnes' niteliktedir. Dolayısıyla bu hakkın ihlali sadece Filistin'i değil, tüm uluslararası toplumu ilgilendirir. Her devlet, bu hakların ihlaline karşı durmak ve gerekli uluslararası önlemleri almakla yükümlüdür."
Dişli, raporun, kendi kaderini tayin hakkı için mücadele eden Filistin direnişinin terörizm olarak damgalanmasına ve İsrail'in işlediği savaş suçlarını gizlemek için uydurduğu hukuki argümanlara karşı güçlü bir itiraz olduğunu vurguladı.
Rapor 5 bölümden oluşuyor
WOLAS Hukuk Operasyonları Koordinatörü Nasır Qadri, raporun, "Kendi kaderini tayin hakkının mahiyeti, bu hakkın Filistin özelinde nasıl değerlendirileceği, terör kavramıyla neden bağdaşmadığı", "BM sözleşmeleri ve kararları çerçevesinde hangi hukuki temellere dayandığı", "İsrail’in yerleşimci sömürgeciliği bağlamında değerlendirilmesi", "Kendi kaderini tayin hakkının kullanım ölçütleri ve ilgili yargı kararları, İsrail yanlısı devletlerin bu hakkı terörizmle ilişkilendirme çabaları" ve "Filistin direnişinin yalnızca hukuki değil aynı zamanda ahlaki meşruiyeti" bölümlerinden oluştuğunu söyledi.
Qadri, raporda, İsrailli askerler ve yerleşimci işgalcilere karşı Filistin halkının meşru mücadele hakkı olduğuna dair hiçbir şüpheye yer bırakmayan değerlendirmelere de yer verildiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com