Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 7 Haziran’da yol kazasına maruz kaldıklarını söyledi. PaylaşTweetlePaylaşGönderYorum Yap
25 Ekim 2015 18:55
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 'Biz yola çıktığımızda siyaset kurumu iflas etmişti. Büyük sıkıntılar vardı ülkede. Bu şartlarda biz AK Parti'yi kurduk, iktidar olacağımıza inandık ve bugünlere geldik' dedi.
Bülent Arınç, eski Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'la Van Genç Memursen tarafından Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin konferans salonunda düzenlenen 'Tecrübe Gençlikle Buluşuyor' etkinliğine katıldı. Burada konuşan Arınç, AK Parti'nin kurucuları arasında yer aldığını ve Beşir Atalay'la birlikte üniversite yıllarından bugünlere kadar devam eden kadim bir dostluklarının olduğunu söyledi. Hayatlarının en güzel ve başarılı yıllarının bu partide geçtiğini belirten Arınç, 'Biz yola çıktığımızda siyaset kurumu iflas etmişti. Büyük sıkıntılar vardı ülkede. Bu şartlarda biz AK Parti'yi kurduk, iktidar olacağımıza inandık ve bugünlere geldik. 15 aylık parti, uzun yıllar önce kurulan partilerle mücadele etti ve 363 milletvekiliyle iktidar olduk. 2007 seçimlerinde bu kez oyumuz yüzde 47 oldu. Partimiz içinden bazı adamları çaldılar, bizi bölmek istediler, muvaffak olamadılar. Sonra yüzde 50 oy aldık. Belediye seçimlerinden ve referandumdan zaferlerle çıktık” dedi.
Bu partiyi kuran kadroların halkın sevdiği ve inandığı insanlardan olduğunu dile getiren Arınç, “Bir araya geldiğimiz insanlar Erdoğan, Abdullah Gül, ben ve arkadaşlarımız dürüst, güvenilir, ilkeli, kararlı, cesur siyaset yapan insanlardık. Çünkü o güne kadar her hükümetin karşısına canı sıkıldığında asker çıkıyordu. ‘Seni beğenmedim, git’ dediğinde hükümet gidiyor, kaşlarını çattığında başka hükümetler gidiyordu. Biz milletten aldığımız emanetle sonuna kadar gideceğiz, tankın üstüne çıkacak ve milletin emanetini yere düşürmeyeceğiz diyerek yola çıktık” ifadelerini kullandı.
Siyasetin toplumun sorunlarını çözmesi gerektiğini kaydeden Arınç, “Her farklı kesimin talepleri olur. Bunlar arasından haklı olanları mutlaka yerine getireceğiz. Bir insan kendini temsil edemiyor, dilini konuşamıyorsa, işsiz ve yoksulsa ya da çocuklarının kötü alışkanlıkara kapıldığını düşünüyor ve üzülüyorsa, yeterli sağlık hizmetleri alamamışsa, bunların hepsi sorundur. Sorunları çözme sanatı siyasettir, toplumsal barışı kurmamız gerekir dedik. Bu ülke büyük devlet, dünyada ismiyle tarihiyle en büyük imparatorluklardan biri olan devlet, kendi içinde sorunlu olan bir ülke haline geldi. Ülke huzur görmesin diye ileri gerici kavgası başlatmışlar. Basit kavgalarla, etnik kavgalara dönüştürmek insanları huzursuz kılmak için olmadık şeyler yapmışlar. İnsanlar bir kavganın ateşi içinde yanmış yıkılmışlar. Kimse kimseye tepeden bakamayacak, kimse kimseye maddi açıdan haiz olduğu inancından dolayı bir aşağılama yapmayacak, herkes birinci sınıf vatandaş olacak dedik. Herkes birbirini kucaklayacak, kimse kimseye kötü gözle bakmayacak, batıda maddi anlamda kalkınma neyse burada o olacak dedik. Ayrımcılıklar, haksızlıklar, bölgesel farklılıklar bizden önce vardı biz yok edeceğiz dedik ve bunları yaptık” diye konuştu.
Partinin hizmetinde devam edeceğini dile getiren Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biz bu işin dışında kalamayız. Yeni arızalar var, bu arızaları gidereceğiz. Büyük Türkiye hedefimize hep birlikte varacağız. Türkiye ekonomik bakımdan çok kötü durumdaydı. Ekonomimizi doldurduk, bölünmüş yollar, otobanlar, karşımıza denizin çıktığı yerden de Marmaray gibi denizin altından geçitler yapıyoruz. Hastanelerin en güzellerini biz yaptık. İnsanların hastaları rehin kalırdı. Sosyal güvenlik diye bir şey yoktu. Şimdi bunların hepsi geride kaldı. Sağlıkta çok ileri gittik. 4 yıl önce büyük bir deprem yaşandı. Allah beterinden korusun. 1999 depremini hatırlıyorum. Devlet 3 gün sonra haber alabilmişti. Yıkılan bir köprüyü tamir edemediler. Van depremi olduğunda 3 saat sonra Başbakan 10 bakanıyla buradaydı. Yeni bir kent inşa ettik. Onun acısını kendi can evinden duyan insanlarız. Bizden önce kimse depremin acısını bu kadar kısa sürede saramamıştır. Bundan sonra yapacaklarımız bizi daha ileriye götürecek olanlardır.”
“7 HAZİRAN’DA YOL KAZASINA MARUZ KALDIK”
7 Haziran’da yol kazasına maruz kaldıklarını söyleyen Arınç, yüzde 41 oyun az olmadığını belirtti. Arınç, “ HDP’yi el ele vererek barajı aştırdılar. Ama bu oyların büyük bir kısmı baskıyla, korkutarak aldılar. Silahlı adamlarıyla köylerde yol keserek, eşkıyalık yaparak insanlara bize oy vermemeleri için baskı kurdular. Bazı insanlar gönülle oy verdi ki onlarda barajı geçsin, çözüm süreci sonuca ulaşır diye. 80 milletvekili çıktı. Oy verenlere teşekkür ederek bundan sonra silahlı örgütten uzak halkın senden beklediği hizmetleri yapman lazım. Bu kadar katliamlar yaparken onlara ‘ne yapıyorsunuz, silahı bırakın artık sizinle birlikte değiliz’ diyemiyorlar. Bunlar kandan, terörden, şiddetten beslenmişler” şeklinde konuştu.
Van’da ve Türkiye’de eksikliklerini telafi etmeleri gerektiğini kaydeden Arınç, AK Parti’nin hükümet olmadığı bir yerde 3 partinin de hükümet olma imkanı olmadığını sözlerine ekledi.
AK Parti Van Milletvekili Adayı Beşir Atalay ise, artık Vanlı olduğunu belirterek, “1965 yılında liseyi bitirdik, fakülteye gittik. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde ilk haftada tanıştığımız Bülent Arınç ve Beşir Atalay. O yıllara İslamcı gençlerin sayısının çok az olduğu yıllar. O günün şartlarından sonra gelişen 70’li yılların olayları içinde birbirimizi kollayarak bugünlere geldik. Bazen kader planlamadıklarınızı yaşatır. Aynı sırada otururken, 61. hükümette ikimiz de başbakan yardımcısı olduk ve yan yana oturduk. O arada da ilişkimiz hiç kesilmedi. O dostlukları yakalarsanız yaşatın. AK Parti erdemliler, idealistler hareketi. Partimizi kurduk, uğradığımız bütün haksızlıkları, zulümleri giderdik, bütün haklarımızı aldık. Şiddetle, terörle değil siyasetle aldık. AK Parti büyük bir harekettir. İçinde farklılıklar, yanlış yapanlar olabilir ama AK Parti’nin ekseni aynı. Gelecek hafta bu saatlerde Van’ın sonuçları belli olacak. Bu seçim iktidar olmasıyla ilgili bir seçim değil, bu seçim Türkiye’nin kader seçimi. Adeta Van’ın kader seçimi. Ya terör irtibatlı bir yer ya tekrar huzura, güvene ve o istikrarlı hayata dönüş olacak. Gelecek pazara damgamızı vuralım inşallah. Herkes elinden gelenin azamisini yapmalı. Yapabileceğimiz her şeyi yapmak durumundayız” diye konuştu.
