Türk edebiyatının en önemli değerlerinden biri olan Ahmet Ümit Kütüphane Haftası dolayısıyla Maltepe Üniversitesi’nde öğrencilerle buluşarak kitap okumanın önemini anlattı. “Gençlerle edebiyat, edebiyatın gerekliliği, sanat, edebiyatla hayat arasındaki ilişki gibi konular üzerine kendi deneyimlerimden yola çıkarak hoş bir sohbet edeceğiz” diyen Ümit, “En iyi kitabınız hangisi? sorusuna ise “En iyi kitabımı ben öldükten 50 yıl sonra seçin” dedi. Bu zamana kadar toplam 24 kitabının çıktığını ve her birinin çocukları gibi olduğunu söyleyen Yazar ,“Evet son kitabım gerçekten çok beğenildi. Hem eleştiriler çok pozitifti bu benim için çok önemli, hem de daha geniş okurlara ulaşması anlamında en çok ilgi gören kitabım oldu. ‘Ama bunların en iyi hangisidir?’ sorusu ancak ben öldükten 50 yıl sonra belli olur. 50 yıl sonra bu kitaplardan hangisi hala okunuyorsa o kitap en iyi kitabım olacaktır” diye konuştu.
“MASAL MASAL İÇİNDE İSİMLİ KİTAPTAKİ MASALLARI ANNEMDEN DİNLERDİM”
Kendisi için en özel kitabın ise ‘Masal Masal İçinde’ adlı kitap olduğunu çünkü oradaki masalları küçükken annesinden dinlediğini dile getiren Ümit, “Diğerlerinin hepsinde iyi romanlar yazmaya çalıştım, elimden geldiğince yoğun emek verdim, güzel bir yaratım süreci oluşturdum ve sonuçta bu kitaplar ortaya çıktı. Ama dediğim gibi kitaplarımızın kaderini belirleyecek olan tek yargıç, zaman” dedi.
“HAYAT ÇOK GÜZEL AMA BU GÜZELLİĞİN FARKINA VARMALARI İÇİN SANATLA İLGİLENMELERİ GEREKİR”
Gençlere kitap okumanın önemi konusunda tavsiyeler de veren Ümit açıklamalarına şöyle devam etti: “Hayat çok güzel ama bu güzelliğin farkına varmaları için sanatla ilgilenmeleri gerekir. Eğer sanatla ilgilenmezlerse özel, derin ve güzellikleri gören bakış açısına sahip olamazlar. Gençler, hayatın eğlence kısmına daha çok hevesliler. Bu doğru ve güzel bir şey ama aynı zamanda eğer sanata yoğunlaşırlarsa hayatın gerçekten de farklı bir açıdan değerlendirilmesi ve görülmeyen güzelliklerin görülmesi fırsatını yakalayacaklar. Ayrıca derslerinin yoğunluğundan dolayı kitap okumaya fazla zaman bulamayan gençlerin şikâyetlerini çok duyuyorum. Bu yanlış bir şeydir, eğer öğrenci iyi bir roman okuyucusu olursa okuduğu tüm şeyleri çok daha kolay anlayacak, çözümleyecek ve çok daha iyi bir şekilde aktarabilecektir. Sadece sanatsal estetik bir hazdan söz etmiyorum, roman okuduğunda ya da sanatın farklı bir dalına yöneldiğinde aynı zamanda dersleri açısından da fayda göreceklerini söylüyorum. Son olarak belki de bütün ömürleri boyunca yaşayamayacağı deneyimleri romanlardan öğrenebileceklerini söylüyorum.”
