Kırşehir Kent Konseyi'nin girişimleriyle 2014 yılında Ahi Evran Cami ve Türbesi ile Cacabey Medresesi, UNESCO Geçici Kültürel Miras Listesi'ne alındı.
Ahiliğin kurucusu Ahi Evran-ı Veli'nin vefatından sonra 1482 yılında yaptırılan caminin bir kısmına türbesi de inşa edildi.
Yüzyıllardır Anadolu'nun ve dünyanın farklı yerlerinden ziyaretçilerini ağırlayan cami ve türbe, Ahiliğin engin ve evrensel prensiplerinin de manevi merkezliğini yapıyor.
Kırşehir Belediyesi, Ahiliğin Türkiye'ye ve dünyaya tanıtılması amacıyla başlattığı proje kapsamında Ticaret Bakanlığının da desteğiyle Ahi Evran Külliyesi Projesi'ni hayata geçirdi.
Projeyle o dönemin mimarisine uygun şekilde iki katlı zanaatkarlar çarşısı, kütüphane, Ahilik Araştırma Merkezi gibi mekanlar inşa edildi.
Kırşehir Kent Konseyi Başkanı Tahsin Üçgül, AA muhabirine, Ahi Evran-ı Veli'nin Ahilik teşkilatını kurmasının yanı sıra Osmanlı Devleti'nin kurulmasına önderlik eden manevi şahsiyetlerden birisi olduğunu söyledi.
"Kırşehir Osmanlı’nın kuruluşunda tohum şehirdir"
Üçgül, Ahi Evran-ı Veli ile aynı dönemde yaşayan Hacı Bektaş Veli, Aşık Paşa'nın babası Muhlis Paşa, Şeyh Edebali ve Ertuğrul Gazi'nin Kırşehir'de "hılla toplantıları" adıyla sık sık bir araya geldiklerini ve Osmanlı'nın temellerini Kırşehir'de attıklarını belirtti.
Üçgül, "Kırşehir Alperenler şehri. Türk boyları Orta Asya’dan Anadolu’ya geçtikleri zaman tüm Türk büyükleri bir şekilde Kırşehir’e uğramıştır, buradan geçmiştir.
Kırşehir, Osmanlı’nın kuruluşunda tohum şehirdir. Osmanlı’nın kuruluşu ve Türklerin Anadolu'ya geçişiyle ilgili araştırma yapanların yolu mutlaka Kırşehir’den geçecektir." dedi.
Ahi Evran Cami ve Türbesi'nin asırlardır Kırşehir'e değer katarak, Ahilik teşkilatının manevi merkezliğini yaptığını dile getiren Üçgül, bu değerleri dünyaya tanıtmanın gayreti içinde olduklarını vurguladı.
Kent Konseyi olarak 2014 yılında Kırşehir'deki Ahi Evran Cami ve Türbesi, Cacabey Medresesi, Aşık Paşa Türbesi ve Melik Gazi Türbesi'nin UNESCO Geçici Kültürel Miras Listesine alınması için çalışma başlattıklarını ifade eden Üçgül, bunlardan Ahi Evran Camii ve Türbesi ile Cacabey Medresesi'nin geçici listeye alındığını belirtti.
"Dünya gezginleri bir yere gitmek istediğinde UNESCO’nun listesine bakıyor"
İki tarihi eserin, listeye alınmasıyla dünyaca bir tanınırlığa kavuştuğunu vurgulayan Üçgül, şu değerlendirmede bulundu:
"Ahi Evran Cami ve Türbesi ile Cacabey Medresesi, UNESCO’nun Geçici Dünya Kültürel Miras Listesine alınması dünya gezginleri açısından çok önemli. Çünkü, bir dünya gezgini herhangi bir yere gitmek istediğinde önce UNESCO’nun geçici miras listesini tarıyor.
O ülkede ne var, nereye gidilir, diye. İki eserimizin UNESCO’nun geçici listesinde olması nedeniyle dünyayı gezenler mutlaka buraya uğruyorlar.
Kent Konseyi olarak, zamanında gücümüzün yettiğince buranın geçici kültürel miras listesine girmesi için çalışma yaptık, kabul ettirdik.
Asıl hedef esas listeye alınmasını sağlamak olmalı."
Cami ve türbenin 1482 yılında yapıldığını vurgulayan Üçgül, "14'üncü asırdan bu yana ziyarete açık ve cami olarak ziyaretçilerini ağırlıyor.
Burası, Ahilik kutlamaları sırasında ve yaz aylarında çok ciddi turist alıyor. Buraya gelenler Ahilik felsefesini, Ahilik teşkilatının neler yaptığını öğrenmek istiyorlar.
Ahilik haftası kutlamalarının dışındaki zamanlarda da turist rehberleri, turizm bürolarıyla irtibat halinde olmamız gerekir.
Külliye yaz aylarında çok ciddi ziyaretçi alıyor ama biz bunu 12 aya yaymamız, çok daha fazla turisti buraya getirmemiz lazım." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com