Gordion Düğümü

Rıdvan Aras

6 ay önce

GORDİON DÜĞÜMÜ:

Kırım deyince aklıma “Gordion Düğümü” gelir. Hani, “kim bu düğümü çözerse, o kişi dünyaya hükmeder” sözünde bahsedilen ünlü düğüm.

Kırım, tarihsel temelinin de gösterdiği biçimde, Karadeniz’ebir kısrak başı gibi” uzanan konumuyla gerçekten de bir “koçbaşı” olmuştur. Çünkü, tüm siyasi fay hatları Kırım’da birleşmektedir. Düğümün birleştiği ve aynı zamanda çözüldüğü yerdir Kırım.

Modern savaşların atasıKırım Savaşıdır. 1853 yılından başlayıp süregelen sonraki savaşlar, aynı zincirin diğer halkaları olmuştur.

Kırım Savaşı, top tüfek buharlı savaş gemileri telgraf ve demiryolunun kullanıldığı "modern" savaşların ilkiydi. 

Günümüzde hiç de yabancı olmadığımız, savaş muhabirliğinin/ gazeteciliğinin ilk örneğinin yaşandığı bir harp olmuştu. Rus Çarı I. Nikolay’ın Osmanlı için sarf ettiği ve daha sonra Batı tarafından kullanılan, “Avrupa’nın hasta adamı” ifadesi, savaş için işaret fişeği olmuş, Osmanlı topraklarını Rusya’ya bırakmak istemeyen Fransa ve İngiltere tarihlerinde ilk kez birlikte olarak Osmanlı’nın yanında yer almış, bunlara İtalya’nın çekirdeğini oluşturacak Sardinya Krallığı da katılmıştı.

Kısacası, Kırım Savaşı bu yönüyle “mini bir Dünya Savaşı”dır.

Alan Parker’in küçük bir savaş arenasında büyük etkiler doğuran Kırım Savaşı’ndan Modern Avrupa’nın doğuşu misyonunu çıkarması boşuna değildir.

Nitekim, “paylaşım” burada nihayetlenmeyecektir.

Osmanlı’yı gerçek anlamda bir göç dalgasıyla karşı karşıya bırakacak olan 1877-1879 Rus Harbi, Balkan Savaşları sorunları çözmeyecek, ilkiyle sonuçlandığı zannedilen problemlerin çözümü ancak ilkinin devamı olan İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminde mümkün olabilecekti.

Sonuç itibariyle, Kırım Savaşı’yla başlayan silsile, 92 yıl sonra, yine Kırım’da, Yalta’da, Roosevelt, Churchill ve Stalin’in anlaşmasıyla sona ermiştir.

Fakat, siyasi fay hatlarının enerji toplaması şüphesiz devam edecektir. Bu cümleden olarak, özellikle SSCB’nin ortadan kalkarak ‘Soğuk Savaş’ın bitmesi, fay hatlarının harekete geçmesine, “müesses nizam”ın sarsılmasına neden olmuştur.

Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle oluşan tek kutuplu dünya, ne olacağı tartışmaları devam eden NATO’nun kabuk değiştirmesiyle eşzamanlı olarak çok kutuplu sürece yönelmiştir.

Bunun anlamı, artık, Karadeniz’in bir NATO Gölü haline gelip gelmemesi, daha özelde ise Boğazlar ve bilhassa Kırım’ın statüsü hususudur.

Nitekim, NATO’nun Karadeniz’in Batı’sına kadar genişlemesi, Ukrayna’nın Batı şemsiyesine alınma gayreti, Rusya’nın, jeostratejik öneme haiz, Goben ve Breslav’ın (Yavuz ve Midilli) bombalamasıyla Osmanlı’nın I. Dünya Savaşı’na girmesine sebep olan Sivastopol’u barındıran Kırım Yarımadası’nı 2014 yılında ilhakıyla neticelenmiştir.

Rusya’nın sinir uçlarının uyarılmasıyla devam eden süreç, herkesin malumu.

Dolayısıyla, mesele yine Kırım’da düğümlenmektedir. Etrafımızı çevreleyen sorunları Kırım’ı büyük fotoğrafa koymadan anlamamız ve çözüme kavuşturmamız mümkün görünmemektedir.

Fay hatlarının yerine oturması, “paylaşım savaşı”nın nihayete ermesi, er geç gerçekleşecektir.

Oklar, yine gözleri çözüm için düğüm noktasına çevirmekte, yeni Yalta’yı işaret etmektedir.

.

Rıdvan Aras, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI