?>

Almanya: Tedarik Zinciri Yasası, Türkiye-Almanya ticari işbirliğinde birçok fırsat sunuyor

Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Schulz, Almanya'da ocak itibarıyla yürürlüğe giren "Tedarik Zincirleri Özen Yükümlülüğü Yasası"nın Türkiye gibi ülkeler için "büyük bir fırsat" olduğunu söyledi.

Dünya - 3 yıl önce

Ankara

Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz, Almanya'da 1 Ocak'ta yürürlüğe giren "Tedarik Zincirleri Özen Yükümlülüğü Yasası"na ilişkin AA'ya yazılı değerlendirmelerde bulundu.

Büyükelçi, kısa adı "Tedarik Zinciri Yasası" olan yasayla ekonomi ve insan haklarını birbirine bağlayarak, "uluslararası insan hakları durumunun iyileşmesine" katkıda bulunmak istediklerini vurguladı.

Alman ekonomisinin küresel olarak güçlü bir ağa sahip olduğunu, şirketlerin ve uluslararası ortaklarının büyük bir istihdam yarattığını kaydeden Schulz, "Bu istihdam ile diğer ülkelerin refah düzeyine katkıda bulunuyoruz. Özellikle uluslararası alanda çok iyi bir ağa sahip olmamız nedeniyle Almanya, şirketlerine küresel tedarik zincirlerinde insan haklarına riayet edilmesi yükümlülüğünü getiriyor." ifadelerini kullandı.

Schulz, küresel düzeyde şirketleri ve tedarikçilerini de kapsayacak şekilde çalışanlara karşı yükümlülüklere uyulmasını savunduklarını belirterek, "Amacımız, küresel tedarik zincirlerinde insan haklarının durumunu iyileştirmektir. Bu, somut olarak, örneğin 'Made in Germany' markası ürünlerinin zorla çalıştırma veya çocuk işçiliğiyle bağdaşmayacağı anlamına gelmektedir." değerlendirmesini yaptı.

Söz konusu kanunun amacına değinen Schulz, Almanya için insan haklarına riayet edilmesi, sosyal ve çevresel standartlara uyulmasının, "sürdürülebilir bir küresel ekonominin temelini" oluşturduğunu vurguladı.

Schulz, pek çok Alman şirketinin şimdiden sürdürülebilir tedarik zincirlerini oluşturma ve bunlara uyma konusunda örnek teşkil ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Alman ekonomisinin başarısının nedeninin de üretimde insan haklarına riayet edilmesine bağlı olduğuna inanıyoruz. İnsan haklarının korunmasının bir bedelinin olduğunun farkındayız ancak şirketler, uzun vadede bu yatırımla gelecekte kendi ekonomik başarılarını da koruyorlar."

Yasa, Almanya'da merkezi, tescil edilmiş ofisi veya şubesi olan şirketleri kapsıyor

Almanya'da merkezi, ana ofisi, idari merkezi, tescil edilmiş ofisi veya şubesi bulunan tüm şirketlerin yeni yasadan etkilendiğini vurgulayan Schulz, yasanın Almanya'da bu yıl en az 3 bin ve 2024'ten itibaren ise en az 1000 çalışana sahip şirketleri etkileyeceğine işaret etti.

Schulz, şirketlerin bu konuda ne yapması gerektiğine ilişkin, "Bundan doğrudan etkilenen şirketlerin öncelikle bir risk yönetimi kurması gerekmektedir. Bu şekilde insan hakları ihlalleri ve çevreye verilen zararların riskleri belirlenecek, önlenecek ve en aza indirilecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Kanunda şirketlerin önlem olarak alması gereken tedbirlerin yer aldığını kaydeden Schulz, ayrıca bu kanunun şirketlere kendi içlerinde "şikayet prosedürleri oluşturma ve raporlama yükümlülüğü" getirdiğini aktardı.

Yükümlülüklerini yerine getirmiş olanlar avantaj kazanacak

Büyükelçi Schulz, şu ifadeleri kullandı:

"Şirketler, muhtemelen yurt içi ve dışındaki tedarikçileriyle sözleşme yaparak benzer düzenlemelere yükümlü kılacaktır. AB’de (Avrupa Birliği) buna benzer bir yasa yürürlüğe gireceğinden, şirketlerin en kısa sürede bu yasayı uygulamaları doğru olacaktır. Yükümlülüklerini yerine getirmiş olanlar, rakiplerine karşı avantaj kazanmış olacak."

Söz konusu yasayla şirketlerin somut yükümlülüklerine de değinen Schulz, tedarik zincirlerinde özen yükümlülüğünün yalnızca şirketlerin "kendi tedarik zincirlerindeki düzenlemelerle" bitmediğini, yasanın aynı zamanda "sözleşmeli ortakların ve tedarikçilerinin faaliyetlerini de" kapsadığını vurguladı.

Büyükelçi Schulz, "Yani insan haklarına riayet edilmesi şirketin kapısından dışarı çıkıldığında sona erer demek değildir. Aksine, bu sorumluluk tüm tedarik zincirini küresel boyutta kapsıyor zira kanun dünya çapında faaliyet gösteren şirketler için de geçerli." görüşünü paylaştı.

Yasayla gelen somut kurallara değinen Schulz, şunları kaydetti:

"Kanun somut davranış kuralları ve yasaklar getiriyor. Kanun çocuk işçiliğini, köleliği ve zorla çalıştırmayı, iş sağlığı ve iş güvenliğinin göz ardı edilmesini, yeterli ölçüde ücretin verilmemesini, sendika veya işçi temsilciliğini kurma hakkının göz ardı edilmesini, gıda ve suya erişimin engellenmesini, toprak ve geçim kaynaklarından yasa dışı olarak mahrum bırakmayı yasaklamaktadır."

"Bu yasa, iki ülke arasında daha da derin bir işbirliği için birçok fırsat sunuyor"

Schulz, yasanın diğer ülkelerde de özen yükümlülüklerini kapsadığını belirterek, özellikle "Türkiye gibi ülkeler için bunun büyük bir fırsat" olduğunu vurguladı.

Almanya ve Türkiye'nin ticari ilişkilerinin yoğun olduğunu vurgulayan Büyükelçi, ikili ticarette yaklaşık 40 milyar avro ile yeni bir rekor seviyeye ulaşıldığını kaydetti.

Büyükelçi Schulz, Almanya'nın Türk mal ve hizmetlerinin ana alıcı ülkesi olduğunu belirterek, Türkiye'de 8 bine yakın Alman firmasının bulunduğunu ve buna bağlı tedarikçi olarak ticaret yapan Türk firmalarının sayısının daha fazla olduğunu bildirdi.

Schulz, "Türkiye'nin, Alman tedarik zincirlerinde tedarik ve temel ürünler söz konusu olduğunda en önemli ülkelerin arasında yer aldığını görüyoruz. Dolayısıyla bu yasa, iki ülke arasında daha da derin bir işbirliği için birçok fırsat sunuyor." değerlendirmesini yaptı.

Denetim süreci

Yasanın denetim sürecine de değinen Schulz, "Alman şirketleri bu yükümlülükleri yerine getirmediklerinde para cezası uygulanabilir. Cezalar 8 milyon avroya kadar veya dünya çapındaki yıllık gelirlerinin yüzde 2’si tutarında uygulanabilir. İlaveten, belirli bir para cezası oranında şirketlerin kamu ihalelerine katılmaları da yasaklanabilir." ifadelerini kullandı.

Schulz, Federal Ekonomi ve İhracat Kontrolleri Dairesinin (BAFA) yetkili ve uygulayıcı makam olarak Almanya’da şirketlerin tedarik zincirlerinin denetimini gerçekleştirdiğini belirterek, bu makamın şirketleri yerinde inceleme ve şirketlerin yükümlülüklerinin yerine getirilmesi için talimat verme yetkisinin bulunduğunu, getirmedikleri takdirde de ceza uygulayabildiğini kaydetti.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Milli tenisçi Melisa Ercan, Avustralya'da şampiyon oldu

2023-01-18 13:39 - Spor

Fenerbahçe ve Konyaspor, PFDK'ye sevk edildi

2023-01-20 20:02 - Spor

Fed Başkanı Powell, Kovid-19'a yakalandı

2023-01-18 19:52 - Ekonomi

Kartalkaya Kayak Merkezi'nde yarıyıl tatili yoğunluğu

2023-01-22 14:48 - Çevre-Hayat

Santa Harabeleri'nde yıldızlı gece

2023-01-20 09:33 - Çevre-Hayat

Kağıthane-İstanbul Havalimanı Metrosu yolcuların beğenisini kazandı

2023-01-23 13:32 - Gündem

Emine Erdoğan "Turandot" operasını izledi

2023-01-19 10:43 - Gündem

Çin, ABD'yi Suriye'yi "yağmalamak"la suçladı

2023-01-17 18:23 - Dünya

Ukrayna Savunma Temas Grup Toplantısı başladı

2023-01-20 15:03 - Gündem

Togg akıllı cihazı için ön siparişler Trumore platformu üzerinden verilecek

2023-01-20 16:22 - Ekonomi

İlgili Haberler

Trump, yönetim kurulu üyesini hedef alarak Fed üzerindeki baskıyı artırıyor

13:42 - Dünya

Afrinli aileler yıllar sonra evlerine dönmenin sevincini yaşıyor

13:03 - Dünya

İran, Mecliste çıkarılan yasaya rağmen UAEA denetimlerine yeniden izin verdi

12:53 - Dünya

Siyasi kriz Fransa'yı ekonomik çıkmaza sürüklüyor

12:27 - Dünya

Barselona, Bosna soykırımındaki dayanışmasını şimdi Gazze soykırımında gösteriyor

12:17 - Dünya

Günün Manşetleri

Türkiye, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun 1915 olaylarına ilişkin açıklamasını kınayarak reddetti

14:42 - Gündem

Erciyes Üniversitesinin tıp dergisi, dünya platformunda erişilebilir hale geldi

14:38 - Gündem

TBMM Başkanı Kurtulmuş'tan eski Kocaeli Milletvekili Cemalettin Kaflı için başsağlığı mesajı

14:33 - Siyaset

Şanlıurfa'da kuraklık ve aşırı sıcak domates üretimini düşürdü

14:12 - Ekonomi

Beşiktaş tarihindeki ikinci Malili futbolcu; El Bilal Toure

13:58 - Spor