
Yarından Sonra; Terörsüz Türkiye
Irak- İran Savaşı esnasında Irak’ın Halepçe şehrinde meydana gelen kimyasal saldırı sonucu, buradan kaçan Kürt halkına Türkiye, kucak açmıştı. Türkiye’nin kitlesel göçü kabul etmesi, insani bir durumdu.
Türkiye’nin bu tavrı, Kürt müşterek hafızasında yer almıştır. Hatta yıllar sonra, gazeteci Ruşen Çakır; Gomaşinen/ Hatırlıyorum adlı bir yayın başlatır.
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal, PKK Çatı Terör Örgütü’nün kuruluşundan; Suriye, Irak ve İran’da yapılanıp, bölgeselleştiği dönemde terörü bitirmek için adım atar. Özal’ın çözüm arayışı akamete uğratılır.
Müslümanların lideri konumundaki Osmanlı Devletinin, Ortadoğu coğrafyasından sökülüp atılması; bölgeye huzur getirmedi.
Başta Türkiye olmak üzere Ortadoğu’da Kürt halkının mağduriyetini istismar eden PKK sadece silahlı mücadele yapmadı. Aynı zamanda Kürt halkının doğal insani kodlarıyla oynamaya kalktı. İslamla yoğrulan bölge halkını; seküler laiklik yani dinsizliğin yüceltildiği söylemler ile boğmaya kalktı. İslam, onlar için Kürt Ulusallaşmasının önündeki en büyük engeldi.
Sağduyu Partisi Kurucusu ve Onursal Başkanı Muharrem Nureddin Coşan; 12 Haziran 2011 Genel Seçim öncesi, Türkiye Siyaset Sosyolojisini allak bullak eden bir açıklamada bulundu. Muharrem Nureddin Coşan, doğal liderliğini üstlendiği kendi sevenlerine ve Anadolu halkına; “Değerli kardeşim, aklını kullan!” çağrısı yaptı.
Seçimde MHP’nin baraj altı bırakılmak istendiğine ve buna fırsat verilmemesi istenen açıklamada, “sağduyu” vurgusu yapıldı; “Şimdi silkin, şimdi uyan, dengeleri boz. Bozkurtlara fırsat ver, yol ver, OY ver” ifadeleri kullanıldı.
Osmanlının son dönemi ve modern Türkiye’nin siyasi hayatına ve devlet nizamına yön veren İskenderpaşa Camiasının doğal lideri Muharrem Nureddin Coşan, aynı açıklamada; “Haydi! Yalnız bırakmayalım meydanda özgürlükler vaad edegelen arkadaşı. MHP’li kardeşlerim, barajı aşın da sizinle birlikte, daha önce söz verip de yerine getiremeyenler için bir telafi fırsatı doğsun. Birleşsin güçler def etsin akbabaları, şanımız yürüsün cihanda. Sefillere uşak olmayalım” demişti.
Sefillere uşak olunmaması ve MHP’nin desteklenerek barajdan aşırılması istenmişti.
Açıklamanın belki de en önemli cümlesi; “Kafanı devekuşu gibi kuma gömüp yaşadığın ülkede değerlerinin buharlaşmasına kayıtsız kalma, ‘neme lazım, menfaatim’ deme!” idi.
Muharrem Nureddin Coşan, 31 Mart 2019 seçimleri öncesi Cumhur İttifakı'na; ‘evet’ diyeceklerine dair açıklamada bulunmuştu. Açıklamanın devamında; “Bizi bize, bizi nefsimize, kardeşi kardeşe, Kürt’ü Kürt'e, Arap'ı Arap’a, Alevi'yi Sünni'ye, Türk’ü Türk’e, Agop’u Abdullah’a, milleti de zillete düşüren KAHROLMUŞTUR. Ayrıştıran, bölen, ötekileştiren, itibarsızlaştıran, tefrika sokan, şeytan güdümlü, tek dişli canavar KAHROLMUŞTUR. Barış ve selamet elçisi İnancımız her daim baki ve payidar olacaktır. Bu bağlamda, biz de (EVET) ile sizi destekliyoruz” sözleri yer almıştı.
Kürt’ü Kürt'e, Arap'ı Arap’a, Alevi'yi Sünni'ye, Türk’ü Türk’e düşüren; bölen, ayrıştıran, ötekileştiren ve itibarsızlaştıran açık ve net olarak kesinlikle ‘KAHROLMUŞTUR’.
Bazı siyasi analistler; Muharrem Nureddin Coşan’ın Cumhur İttifakının kurulmasında rolü olduğunu söyler; elbette olmuştur.
Yerel siyasetle birlikte İslam Barışını önceleyen paylaşımları da olan Muharrem Nureddin Coşan’ın İslam Milletini oluşturan etnik unsurların barış, uhulet ve suhulet içerisinde yaşamalarını istemesinden daha doğal ne olabilir?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024'te PKK lideri Abdullah Öcalan'a, örgütü lağvetmesi koşuluyla, “Umut hakkı için başvurması ve TBMM'de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşması” çağrısı; Küresel Güçlere dur çağrısıydı aynı zamanda.
PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan; “PKK’nin ömrünü tamamladığını belirterek ve örgüte, kongresini toplayıp kendini feshetme çağrısı” karşılık buldu.
PKK'den yapılan açıklamada; “12. Kongre'nin 5-7 Mayıs tarihlerinde düzenlendiği ve kongrede silahlı mücadelenin sona erdiği kararı alındığı” ifade edildi.
Kongreye 232 delegenin katıldığı belirtilen açıklamada, “PKK 12. Kongresi, pratikleşme süreci Önder APO tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı” denildi.
MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli’nin de dediği gibi; “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye Cumhuriyeti’nin üçüncü evresi. Terör örgütünün feshi ise yeni yüzyılın ulaşılan ve gerçekleşen ilk hedefidir.”
Büyük bir başarı elde edildi. Türkiye’de zaten terör bitirilmişti. PKK Kongresiyle birlikte; Suriye, Irak ve Avrupa’daki tüm unsurlar da silahlı mücadelenin sonlandırıldığını kabullenmek zorunda.
“Dünya bir yol ayrımına gelmiştir!”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da dediği gibi; “Çevremizdeki krizlerin ülkemiz ekonomisine, güvenliğine olan etkilerini ele aldık. İnsanlık olarak son yılların en sancılı günleri yaşadığımız bir gerçektir. Dünyanın bir yol ayrımında olduğu her geçen gün daha net görülüyor.”
İç dinamikler tahkim edilerek Terörsüz Türkiye sürecinde kritik bir eşiği daha aşıldı. Alınan karar ülke güvenliği, bölgenin huzuru ve milletin ebedi kardeşliğini pekiştirmesi adına önemli.
Terör ve şiddet devreden çıkarsa; her alanda yeni kapı açılır.
Amerikan Filmlerini takip edenler bilir. Doğal olaylar sonrası meşhur kıyamet ve küresel yok oluş sahneleri çok kullanılır. Birileri liderlik yaparak toplumun bir kısmını kurtuluşa sürükler.
“Yarından Sonra” (The Day After Tomorrow), sektörün en meşhur filmlerinden.
Yarından sonra ne olacak? Sürecin kazaya uğramadan atlatılması; tüm tarafların temennisi.
Anadolu, ocağa düşen ateşin acısını yıllar boyu bağrında hissetti.
Diğer tarafta ise örgütü tarafından ister gönüllü ister zorla dağa ölüme sürüklenen Kürt çocukları.
Meydanlarda konuşurken; “Sırtımızı PKK’ya dayadık” diyen sözüm ona ‘Şahinler’ olarak adlandırılan DEM Partili Siyasetçiler de artık merkezde, Türkiye’nin hayrına siyaset yapacak. Sırtlarını PKK’ya değil de Anadolu İrfanına yaslayacak.
“Süreci hassasiyetle takip edeceğiz. Menzile varıncaya kadar sürdüreceğiz”
Ayrıştıran, bölen ve çatışmayı körükleyen Emperyalist Akıl, Küresel İblisler mezbelelerinde hançeri yedi.
Zalimlere bağırıp; “artık YETER!” diyenlerden, emeği geçenlerden, Allah razı olsun.
Yıkılan her duvar örülecek.
Bu topraklara sevinç gelecek.
Zincirin kopan halkası takıldı, dağılan tespih taneleri toplanıyor.
Allah bize yeter, O en güzel vekildir.
.
Mehmet Yıldırım, dikGAZETE.com