USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Batı kampı ve ‘egemen güçler’ kendi çıkarları için mülteci çocukları kullanmayı mı planlıyor?

Batı kampı ve ‘egemen güçler’ kendi çıkarları için mülteci çocukları kullanmayı mı planlıyor?
17-09-2022

Kurulu sistem her ne kadar değişmeden devam edecek olsa da tepelerdeki idari değişimin alt işleyişe yansımaları hangi boyutlarda olacaktır.

İsimlere takılmadan genel resim üzerinden okumalar yapmak daha verimli olacaktır.

İngiltere kraliçesi öldü, yerine oğlu kral oldu.

Yeni gelen iktidar, eski iktidara ait olan sistem bileşenleri ile çalışmaz ve kendi çalışma ekiplerini oluşturur diyerek makalemize başlayalım.

İngiltere’nin ve adını dahi bilmediğimiz nice devletçiklerin yeni kralı, daha annesi defnedilmeden işleyen sistemin durmaması adına işbaşına geçti.

Yeni Kral’ın kendi konumunu pekiştirmek için seçeceği yeni çalışma ekibini özel bir isim listesinden oluşturacağı da malumunuzdur.

Peki, bu yeni ve özel olan listedeki isimlerin kameralar önünde yemin ederek göreve başlamaları bir yana, kendi aralarında ve basına kapalı özel merasimler düzenlememeleri mümkün müdür dersiniz?

Bu soruyu neden mi soruyoruz! Buyurun o zaman, makalemize devam edelim.

Kraliçe’nin ölümünden dolayı yapılan ön merasimlerde dahi bir takım sembolik figürlerin, örneğin “beyaz bir keçi’nin” kullanılıyor olması, yapılacak asıl merasimler hakkında merak uyandırmıyor değil hani!

Gözlerden uzak şekilde yapılacak olması muhtemel bu merasimler, özel ve çok gizli şekilde yapılacağından, o törenlerde nelerin yaşandığını bilmemiz mümkün görünmüyor diyebiliriz.

Açık kaynak bilgilerden elde edebildiğimiz birtakım iddialardan yola çıktığımızda, gizli teşkilatların varlığının emarelerini, “dini” veya “ezoterik” yapıların birbirleri ile olan etkileşimlerini ve dahi oluşturulan dünya idari sisteminde kimlerin ve hangi yapıların işbaşında olduklarının önbilgilerine ulaşabiliyoruz sadece.

Araştırmalarımız için yaptığımız okumaların arasında rastladığımız küçük bir detay, düşünceleri darmadağın eder mahiyette soruları da beraberinde getirmektedir.

Bildiğiniz üzere Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan çatışmalar, resmiyette hala adı “SAVAŞ” olarak konulamamış bir şekilde devam etmektedir.

Rusya, elindeki kozları kullanıyor ve aynı zamanda ilerleyen zaman diliminde uluslararası arenada suçlanmamak adına göğüslemesi gereken sorumlulukları için kendi dosyasını hazırlamaktadır.

Ukrayna’ya lojistik destek veren AB ve ABD de aynı şekilde kendi dosyalarını hazırlamaktalar.

Yaz döneminin sonuna gelinmesi ve önümüzün kış olması hasebi ile görünen o ki; AB Bölgesi, bu kış ciddi sorunlara gebe. Çünkü Rusya, “doğalgaz iletim hatlarının bakımı yapılacak” gerekçesi ile vanaları, aşamalı olarak kapatmaktadır.

Dediğimiz gibi herkes uluslararası alanda oluşacak sorumluluklarının savunmasını önceden hazırlamakta ve dosyalarını çeşitli gerekçe ve bilgiler ile doldurmaktadırlar.

Dikkatimizi çeken bir konu gözümüze çarptı.

ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA, SOĞUK KIŞ SÜRECİNE GİRMESİ BEKLENİLEN AB (Avrupa) BÖLGESİ, SOĞUKLARDAN KAYNAKLI İNSAN HAYATLARININ KAYBINI, ÖZELLİKLE DE ÇOCUKLARIN HAYATLARINI KAYBETTİĞİNİ SÖZ KONUSU EDEN KRİTİK RAPORLARIN ÖN HAZIRLIKLARINI, RUSYA’YA KARŞI STRATEJİK BİR KOZ OLARAK KULLANMAK ÜZERE ŞİMDİDEN HAZIRLAMAKTADIR KANAATİ, HâKİM KANAATTİR DİYEBİLİRİZ.

Dediğimiz gibi herkes, karşı tarafı haksız çıkartacak kozları ellerinde tutmaya gayret etmektedir.

Konumuza giriş ile bu son yazdıklarımız arasında ne tür bir bağlantı olabilir diye soranlarınız olacaktır!

Dedik ya, yapılacak gizli merasimlerde nelerin yaşanacağı meçhul diye…

Açık kaynaklardan edindiğimiz ham bilgiler ışığında, öngörü geliştirmeye gayret ettiğimiz çalışmalar, Batı’nın yaptığı her türlü hamleye karşı temkinli yaklaşılması gerektiğini zihinlerimize kazımaktadır.

Rivayetlere göre, taze kan ile beslenmek zorunda olduklarını mı dersiniz, özel törenlerinde bilmediğimiz “kurban” etmeler mi dersiniz, kendileri dışında hayatlarını ikame etmeye çalışan insanların hiçbir değerinin olmadığını kanıtlarcasına yaptıkları kıyımlar mı dersiniz, tüm bu verileri masaya koyarsak, nelere cür’et edebileceklerini varın siz düşünün artık!..

Srebrenitsa Katliamında yaşanılan acı tecrübe hala sıcaklığını korumakta ve yansımalarını konu eden birçok belgeselde acı gerçekleri ortaya çıkartmaktadır.

Bosna'daki savaşın 'görünmeyen' çocukları… Bosna'da savaşın devam ettiği yıllarda tecavüz sonucu doğan ve ‘görünmeyen’ ya da ‘unutulan’ çocuklar olarak da nitelendirilen bugünün gençleri, savaşın yükünü hala omuzlarında hissediyor”

Bunların görünen yüzleri kadar, Rahmani olmadığını öğrendiğimiz görünmeyen faaliyetlerinin de olduğu artık aşikardır. 

Tehditler, savaşlar, çatışmalar ve ticari rekabetlerin tozu dumana kattığı süreçler, kıran kırana günümüz dünyasında yaşanırken, insanlığın geleceği olarak görmemiz gereken savunmasız çocukların durumu ne olacak diye düşünmemiz gerekmiyor mu!?.

AB’nin (Avrupa bölgesinin) muhtemelen Rusya’ya karşı koz olarak kullanmayı planladığı ve dünya kamuoyuna açıklaması muhtemel çocuk ölümlerinin, gerçek olup olmadığını veya açıklayacakları ölüm sebeplerinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığını nereden bilebiliriz diye de biz sormuş olalım.

Bundan dolayıdır ki; Rusya’nın özel bir araştırma çalışması yapması konusunda üzerine ciddi bir sorumluluk düşmektedir.

Sırası gelmişken belirtelim; 

Çoğunluğu Anadolu toprakları üzerinden Avrupa’ya gitmeyi göze almış göçmenlerin nüfus bilgilerinin neredeyse tamamı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin arşivinde mevcuttur diyebiliriz.

İnsanlığı, özellikle geleceğimiz olan çocukları yaşatmak adına topyekûn bir hamle başlatan Türkiye’nin bu bilgileri elinde bulunduruyor olması, AB’nin çocuk ölümlerinde mülteci çocukları kullanması halinde, Türkiye’nin gerekli soruşturmayı yaparak sonuçlarını dünya kamuoyuna açıklayabileceğini şimdiden duyuralım istedik.

Uluslararası rekabette coğrafyamızın çocuklarının kullanılmasına asla müsaade edilmemesi gerektiği ve bu konuda hassas davranılması gerektiği…

Tüm İlgililere duyurulur.

Saygılarımla.

.

Ali Karani, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?