ASIL ZENGİNLİK
Yaşamımızda süregelen tedirginliklerimiz, endişelerimizin başlıcasından özgüvenimizin yetersizliğidir. Kendimizi kaybetme korkusuyla sürekli tenkid ettiğimizde olası negatifliklere de kapı açmış oluruz. Her şeyin elbet mükemmel olmayacağı lakin gücümüzün yettiği kadar da çaba sarf etmemiz gerektiğinin de farkındalığıyla hareket etmemiz ihtiyaçtır. “İhtiyaç duyduğumda bana yeni zengin fikirler gelecektir” iradesiyle kendimizi şartlandırarak umutsuzluğa düşmemeliyiz.
Kendimizde varolan asla tükenmeyecekmişcesine ilhamlara ışık tutan çevremizdeki pozitifliklere yönelmemizdir. Yeni sosyalleşme alanları oluşturarak yeni fikir ve düşüncelerle uygun olanlarını kazanmaktır. “İlahi zekaca yönlendiriliyorum” bilinciyle “sevenlerimden güç alıyorum” motivasyonuyla benliğimize reset atmalıyızdır. Gerçek asli zenginlik, hayat şartlarında en iyiye kavuşmaktır.
Kendiniz için bilin mamafih çevrenize de faydalı olabilmeye şartlanın... Değersiz olmadığınızın bilinciyle “nasıl başkalarına faydalı olabilirim” diyerek sizin için önemsiz olup diğerleri için çok önem arz küçük şeylerle başlayalım. Bir tebessüm bir latife bir küçük iltifat dahi güne pozitif başlamanın işaretidir. Ömür dediğimiz şey gelip geçiyor değmez hiç birşey üzmeye…
Çevremizde yaşanan olumsuzlukları sadece kişiye göre değil de görülmeyen dış etkenleri de göz önünde tutmak gerekir. Herkesin davranışsal, karakteristik özellikleri farklıdır. Gün içindeki yoğunlukların bireylere geri dönüşümü değişkendir bazıları için performans seviyesi zayıf bazılarımız içinse yüksektir ki bunların farkındalığıyla karşımızdakilere empatiksel tepkimeler vermeliyizdir. İnsan yaşadıkça öğrenendir.
Bilmeliyiz ki; “Verin ki hayat size geri versin”. Hayatı, sevgiyle, neşeyle karşılayanlar daima kazananlardır. Neden derseniz?.. Ruh halimizin pozitifliği her şeyimize yansıyacaktır. Kararlarımızı alırken, önerilerimizde bulunurken, tepkilerimizi verirken fikir ve duygularımızın bize ve çevremize katkıları sürekli pozitif olacaktır. Tutarsızlıklara imkan vermeden kendimizi sürekli pozitif tutmalıyız.
“Nerede kimlerle olursam olayım kişisel gelişimime, ruhsal gelişimime daima öncelik vereceğim” iradesiyle kendimizi motive etmeliyizdir. Negatiflikten kaçınarak değersizmiş gibi hissettirenlerden uzaklaşmak en doğrusudur. Davranışlarına hakim olabilen insanlar, düşüncelerine de hakimdirler. Hayatın saff hazzını yaşayarak kendimize değer vermeliyizdir.
Koşullarının gerektirdiği şekilde muvaffak olabilmeyi bilmeliyizdir ki bu ancak deneyim, çabalama, hırs, özgüvenle sağlanacaktır. Zenginliklerimizi başkalarının beğenileriyle değiştirmeyerek hayata gülümseyebilmektir. Herkesi memnun edebilme gibi lüksümüz olmadığından en iyisini imkanlarca yapabilmektedir.
.
Volkan Yaşar Berber, dikGAZETE.com
