Rusya’nın turizmde kendi dinamikleri oluştu
MOSKOVA
Dünya ekonomisi için turizm sektörü oldukça önemli bir paya sahip. Ülkelerin gelirlerinin önemli bir bölümünü turizmden elde ederken Türkiye, Mısır, İspanya, Yunanistan ve Asya ülkeleri tuzim sektörünün öncüleri arasında bulunuyor. Aynı zamanda tüm gelirlerini petrolden elde eden Orta Doğu ülkeleri de yönünü turizme çevirmiş durumda. Orta Doğu ülkeleri, petrol odaklı gelirlerin güvenilir bir gelir kaynağı olmadığını, üretim sorunları, politik sorunlar ve rezervlerinin azalmasını göz önünde tutarak yatırımlarını daha çok turizme yöneltmiş durumda.
Bir başka örneğe gelecek olursak Türkiye’nin de en büyük gelir kapısı turizm. Ancak Türkiye, 50 yıldan fazla süredir turizm için büyük yatırımlar yaptı. Bu yatırımların karşılığını da almaya devam ediyor.
Bir taraftan da Rusya’yı ele almak gerekir.
Rusya, turizmde dışa bağımlıymış gibi bir hava oluşturulsa da gerçek böyle değil. Sovyetler Birliği döneminden beri Rus halkının yaz turizmi için önemli destinasyonları var. Rusya’nın güney sahilleri uzun yıllardır Rus turistler için önemli bir turizm alanı haline geldi. Karadeniz, Azak Denizi ve Baltık Denizi sahilleri, yaz turizmi için büyük bir potansiyel oluşturuyor.
Dünyada milyonlarca insanın buradaki turizm potansiyelinin farkında olmamasının en büyük nedeni aslında Rus karşıtı propagandalarla ilgili olabilir.
İstatistiklere baktığımız da da yakın zamanda Ruslar, turizm ülkelerine seyahat etmektense kendi turizm alanlarına daha fazla rağbet gösteriyor. Bu hem toplumsal bilinçle hem de Rus turizmcilerinin kendi turizm alanlarına yaptığı büyük yatırımlarının sonucudur.
Rusya daha çok kültür turizmi ve doğa turizmi için dünyada tanınan bir ülkeyken günümüzde artık yaz turizmi için de tercih edilen bir ülke ve bu da ülke toplumunda ulaşılabilirliği oldukça arttırıyor.
Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı özel askeri operasyonların aslında iç turizmi baltalayacağını düşünürken alınan güvenlik önlemleri bu bölgelere talebi daha da arttırdı. Ukrayna sınırına yakın bölgeler olan bu bölgelere yapılan yatırımlar, alınan güvenlik önlemleri ve Rus halkına karşı uygulanan seyahat ve ekonomik ambargolar güçlü bir seçenek olarak Rusya’nın güney sahillerini ön plana çıkardı.
Ruslar Türkiye, Tayland ve Mısır gibi ülkelere turistik seyahatlerini sürdürürken Abhazya, Kırım ve ülkenin güneyindeki sahil kentlerini de ihmal etmiyor ve böylece Rus halkı için oluşan turistik boşluğu dolduruyor.
Dünyada turizm anlamında birçok ülkede sorunlar yaşanırken bu sorunların başında güvenlik ve ekonomik sorunlar başı çekiyor. Orta Doğu’da her ne kadar turizm için büyük yatırımlar yapılsa da son İran-İsrail çatışması, bu bölgedeki turizm hareketliliğini bir anda yerle bir etti.
Orta Doğu’daki füze restleşmesinde, alınan güvenlik önlemlerinin ülkeler için çok yeterli olmadığı anlaşıldı.
Ancak Rusya için böyle bir konu söz konusu olmadı. Kırım ve Krasnodar Bölgesi’ndeki turistik destinasyonlar, çatışma bölgesine yakın olsa bile Rusya’nın kendi güvenliğini güçlü bir şekilde sağlaması nedeniyle insanlar için bir güven alanı oluştu. Bütün yıl boyunca çalışma hayatı başta olmak üzere stres yaşayan Ruslar ve başka ülke vatandaşları, bu bölgelerde Rusya’nın oluşturduğu modern savunma sistemleri sayesinde problemsiz bir şekilde tatillerini tamamlayabiliyor.
Bu nedenle tüm ambargo ve ulaşım kısıtlamalarına karşı Rusya, kendi seçeneklerini oluşturdu ve başarılı bir şekilde turizm sezonlarını sürdürüyor. Kültür turizmi için baktığımızda da dünyanın hemen hemen her ülkesinde Rusya’nın tarihi kentlerine milyonlarca insan güvenlik kaygısı olmadan seyahat edebiliyor.
Rusya’yı turizmde diğer ülkelerle karşılaştığımızda kendi dinamiklerini oluşturan, güçlü ve güvenli bir Rusya’nın olduğunu görüyoruz.
Ukrayna’daki çatışmanın sona ermesi durumunda, batılıların Rusya’ya uyguladığı ekonomik ve ulaşım ambargolarının kaldırılması durumunda dahi Rusya’nın turizm alanında geleceğe büyük bir yatırım yaptığını görüyoruz.
.
Erdinç Cündübeyoğlu, dikGAZETE.com