Gözler, hastalıkları ele veriyor
Tıp, ne kadar ilerlerse ilerlesin hâlâ bazı hastalıkların tedavisinde yetersiz kalıyor. Bu noktada devreye ‘tamamlayıcı tıp’ giriyor. Ameliyatlar ve kimyasal ilaçların yerini bioenerji, manuel terapi ve bitkisel ilaçlar alıyor.
Bel ve boyun fıtıkları, sırt ağrıları, eklem romatizmaları, şeker ve diyabet hastalıkları gibi pek çok rahatsızlık, herhangi bir müdahaleye ve kimyasal ilaca gerek kalmadan tedavi ediliyor. Manuel terapi ve bitkisel tedavi alanlarında hastalara hizmet verirken kısa sürede pek çok kişi de sağlığına kavuşuyor.
Bize, başta bel ve boyun fıtığı olanlar ile şeker ve diyabet hastaları geliyor.
Türkler, henüz doğal tedavinin önemini bilmiyor. Ameliyat olduğunda veya kimyasal ilaç kullandığında rahatsızlığının geçeceğini düşünüyor. Halbuki bunlar en son çare olmalı.
Teşhisi, bioenerji yöntemiyle hastanın gözlerine bakarak koyarken, Moskova Üniversitesi’nde verilen eğitimde hocalarımızın bizlere, “Bir insanın bütün organları gözlerine yansır” dediğini de hatırlatalım.
Türkiye’de kırık-çıkıkçılar ve bel çekenler çok fazla; bu işin eğitimini almayanlar, hastaları sakat bırakabilir. Bel çektirenler, “beş dakikada düzeldiklerini” söyler fakat bun kalıcı bir çözüm değildir; bel ve boyun fıtıkları için 12 günlük bir tedavi yöntemi uyguluyoruz. Bu süreçte bioenerji, manuel terapi ve bitkisel ilaçlardan yararlanılıyor. Böylece kalıcı bir sağlık elde ediliyor.
En küçük bir rahatsızlıkta hap içenler aslında çok büyük bir yanlış yapıyor. İnsanlar şifa bulayım derken kendilerine zarar veriyor; kimyasal ilaçlar, bir yerin ağrısını dindirirken diğer bir organa zarar veriyor. En sağlıklısı bitkisel tedavi.
.
Dr. Ayşet Şarifova, dikGAZETE.com
