Gazze Ateşkesi sonrası yeni denge: Türkiye, Mısır ve Katar üçgeni, Batı baskısı ve enerji mücadelesi!

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Gazze Ateşkesi sonrası yeni denge: Türkiye, Mısır ve Katar üçgeni, Batı baskısı ve enerji mücadelesi!
23-10-2025

Gazze Ateşkesi sonrası yeni denge: Türkiye, Mısır ve Katar üçgeni, Batı baskısı ve enerji mücadelesi!

Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Hasan Mahmud Reşad’ın son İsrail ziyareti, yalnızca diplomatik bir temas değil; Gazze sonrası Ortadoğu’nun yeni güç mimarisinin şekillenmeye başladığının açık göstergesi oldu.

Reşad, bu temaslarında yalnızca Kahire adına değil, Türkiye ve Katar’ı da kapsayan ortak diplomatik konsorsiyumun temsilcisi olarak hareket etti. Böylece, üç ülkenin koordineli diplomasi yürütme kapasitesi sahada ilk kez somut biçimde görüldü.

Bu ziyaret, Ankara-Doha-Kahire hattında inşa edilen yeni diplomatik eksenin, bölgesel meseleleri küresel dengelerle uyumlu şekilde çözme iradesini de gözler önüne serdi.

Reşad, Başbakan Binyamin Netanyahu ve diğer İsrailli yetkililerle yaptığı görüşmelerde; ABD Başkanı Donald Trump’ınBölgesel Barış Çerçevesi”, Gazze’ye insani yardımlar, ateşkes sonrası güvenlik düzenlemeleri ve enerji paylaşımı gibi başlıkları masaya yatırdı. 

Bu temas, aynı günlerde ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un ve İsrail iç güvenlik servisi Şin Bet Başkanı David Zini’nin de aktif olduğu yoğun bir diplomatik trafiğe denk geldi.

-Şin Bet Başkanı David Zini

Ancak asıl dikkat çekici gelişme, ateşkes sonrası dönemde ABD’nin Türkiye ve İsrail’i farklı platformlarda aynı masaya oturtma çabası oldu. Washington hem NATO kanalıyla hem de Orta Doğu Barış Planı çerçevesinde Ankara’yı yeniden süreç içine çekmek istiyor. ABD’nin hedefi, Türkiye’yibölgesel arabulucu” rolüyle sınırlı tutarken, aynı zamanda Gazze’nin yeniden imarı ve güvenliği konularında aktif bir rol üstlenmeye zorlamak.

Türkiye’nin rolü: arabuluculuktan barış gücüne…

Ankara, Gazze meselesinde yalnızca diplomatik değil, askerî ve insani boyutları da içeren çok katmanlı bir strateji izliyor. Diplomatik kaynaklara göre Türkiye, Mısır ve Katar ile yürüttüğü koordinasyonun yanı sıra, Gazze’de ateşkesin kalıcı hâle gelmesi durumunda kurulacak olası uluslararası barış gücü içinde yer almayı değerlendiriyor.

Bu çerçevede Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Birleşmiş Milletler veya İslam İşbirliği Teşkilatı şemsiyesi altında kurulacak “Gazze Barış Gücü”ne lojistik ve danışmanlık desteği verebileceği belirtiliyor. Ankara, bu girişimi sadece insani bir misyon olarak değil, aynı zamanda Doğu Akdeniz’de güvenlik ve enerji istikrarının tesisi açısından da stratejik bir araç olarak görüyor.

Türkiye’nin bu tutumu, Batı basınında “Ankara Gazze’ye asker gönderebilir” başlıklarıyla yer aldı. Ancak Türk diplomatik çevreleri, bu adımın “işgal veya askerî varlık” değil, “barışı koruma ve insani güvenlik” amaçlı olacağını vurguluyor.

İsrail’in tepkisi: sessiz rahatsızlık, açık bağımlılık…

Medyada yer alan haberlere rağmen, İsrail yönetiminin Türkiye’nin barış gücünde yer alması fikrine kategorik olarak karşı çıktığına dair açık bir beyanı bulunmuyor. Ancak Tel Aviv’in güvenlik çevrelerinde, Türkiye’nin Gazze’de askerî veya sivil bir varlık göstermesinin “İsrail’in güvenlik kontrolünü zayıflatabileceği” yönünde bir endişe hâkim.

Özellikle İsrail Savunma Bakanlığı içindeki bazı unsurlar, Türkiye’nin Gazze’de etkin bir pozisyon kazanmasının bölgesel nüfuz dengesini Ankara lehine kaydıracağını düşünüyor. Buna rağmen İsrail, ABD’nin diplomatik baskısı nedeniyle bu rahatsızlığını açıkça dillendiremiyor.

Washington ise, Türkiye’nin hem NATO müttefiki hem de bölgesel aktör kimliğini kullanarak İsrail üzerindeki yumuşak baskıyı sürdürmeyi planlıyor. Bu çerçevede ABD, Kahire, Ankara ve Doha arasındaki temasları destekler görünüyor; ancak sürecin kontrolünü kaybetmemek için sürekli gözetim altında tutuyor.

Gazze denizleri: Enerji jeopolitiği ve üçlü eksenin stratejik gücü…

Gazze açıklarındaki Gaza Marine sahası, yaklaşık 30 milyar metreküp doğalgaz rezerviyle bölgenin geleceğini yeniden tanımlayabilecek potansiyele sahip. Bu kaynaklar, uzun yıllardır İsrail’in güvenlik gerekçeleriyle atıl durumda bırakılmıştı.

Ateşkes sonrası dönemde Türkiye, Mısır ve Katar, bu sahaların işletilmesi konusunda yeni bir enerji ortaklığı üzerinde çalışıyor. Mısır’ın EGAS şirketi, KatarEnergy ve Türkiye’den BOTAŞ arasında olası üçlü mutabakatın, Gazze’nin ekonomik bağımsızlığını güçlendireceği değerlendiriliyor.

- EastMed projesi

Bu modelle; Gazze doğalgazının Mısır LNG terminallerinde sıvılaştırılması, ürünlerin Türkiye üzerinden Avrupa pazarlarına taşınması, gelirlerin doğrudan Filistin Yönetimi’ne aktarılması hedefleniyor. Bu plan, 2010’larda ABD ve İsrail’in desteklediği EastMed projesine alternatif, daha bölgesel ve bağımsız bir enerji hattı doğurabilir. 

Batı blokuna karşı sessiz koordinasyon…

Türkiye, Mısır ve Katar’ın bu süreçteki işbirliği, Batı’nın tek taraflı enerji ve güvenlik politikalarına karşı “sessiz bir diplomatik direnç bloğu” oluşturuyor.

Batı’nın yaklaşımı genellikle İsrail’in güvenlik çıkarlarını merkeze alırken; üç ülkenin önerisi, Filistin’in ekonomik egemenliği ve bölgesel enerji adaleti üzerine inşa ediliyor. Bu nedenle Kahire, Ankara ve Doha ekseni, Washington’un planladığı “yeni barış düzeni” içinde hem vazgeçilmez hem de giderek bağımsız bir odak hâline geldi.

ABD, bu tabloyu kendi kontrolü altında tutmak için Türkiye’yi diplomatik masaya zorluyor; Ankara ise bu masaya sadece kalemle değil, ordu, enerji ve insani diplomasiyle oturmayı tercih ediyor.

Yeni Ortadoğu’nun merkezinde üçlü ittifak…

Gazze’deki savaşın sona ermesiyle birlikte, bölgede sadece bir ateşkes değil; yeni bir jeopolitik denge doğdu. Türkiye, Mısır ve Katar; hem enerji kaynaklarının adil işletilmesi, hem bölgesel güvenliğin sağlanması, hem de Filistin halkının geleceğinin güvence altına alınması konusunda ortak bir stratejik irade sergiliyor.

ABD’nin baskısı, İsrail’in rahatsızlığı ve Avrupa’nın sessizliği arasında şekillenen bu tablo, Ortadoğu’dabağımsız diplomasi dönemi”nin başladığını gösteriyor.

Bugün Gazze’nin derin sularında yalnızca doğalgaz değil; Türkiye’nin kararlı diplomatik hamleleriyle şekillenen yeni bir dünya düzeninin kıvılcımı yatıyor. Ankara, artık sadece bölgesel bir güç olarak değil, küresel diplomasinin yönünü tayin eden bir aktör olarak sahneye çıkıyor. Gazze’de ateşkesin sağlanmasından enerji diplomasisinin yeniden kurgulanmasına kadar uzanan süreç, Türk dış politikasının ne denli çok boyutlu ve stratejik bir derinlik kazandığını gösteriyor.

Bir zamanlar “masaya davet edilen ülke” olan Türkiye, bugün “masayı kuran ülke” konumuna gelmiştir. Bu diplomatik başarı, Ankara’nın sadece Ortadoğu’nun değil, küresel dengelerin de vazgeçilmez bir parçası hâline geldiğini kanıtlamaktadır.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

омюр челикдёнмез, Дикгазете 

Seçilmis Kaynakça

https://www.sadanews.ps/en/news/242832.html

https://www.jpost.com/middle-east/article-871154

https://x.com/MiddleEast_24/status/1980635184413212674

https://english.news.cn/20251021/27b0cbacf81c48d183ed058221f63b5d/c.html

https://www.aa.com.tr/en/middle-east/egypt-s-intelligence-chief-visits-israel-for-gaza-ceasefire-talks/3722624

https://www.reuters.com/world/middle-east/israels-netanyahu-meets-head-egyptian-intelligence-pm-office-says-2025-10-21/

https://www.timesofisrael.com/liveblog_entry/netanyahu-met-egypts-intel-chief-in-jerusalem-for-talks-on-trump-plan-and-bilateral-ties-pms-office-says/

https://www.dikgazete.com/haber/mit-baskani-kalin-in-katildigi-gazze-muzakerelerinde-turkiye-nin-de-yer-alacagi-gorev-gucunun-calismalari-ele-alindi-969456.html

https://www.uniindia.com/israeli-pm-benjamin-netanyahu-meets-egyptian-intel-chief-discusses-implementation-of-trump-peace-plan/world/news/3617960.html

 

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?