Ä°stanbul
Giresun Ãœniversitesi Ä°ktisadi ve Ä°dari Bilimler Fakültesi Öğretim Ãœyesi Prof. Dr. Yalçın Sarıkaya, BaÅŸkent Ãœniversitesi, Ä°ktisadi ve Ä°dari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası Ä°liÅŸkiler Bölüm BaÅŸkanı Prof. Dr. Yelda Ongun ile TOBB Ãœniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Ä°smail Safi, AA muhabirine, iÅŸgal ettiÄŸi DaÄŸlık KarabaÄŸ’da Azerbaycan ordusu karşısında kayıpları artan Ermenistan BaÅŸbakanı Nikol PaÅŸinyan'ın, vatandaÅŸları "cephede savaÅŸmaya" çağırmasına iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde bulundu.
Giresun Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Sarıkaya, Paşinyan'ın halkı Azerbaycan'a karşı savaşmaya çağırmasının, "sivillerin canlı kalkan olarak kullanılması" anlamına geldiğini belirterek bunun Cenevre Sözleşmelerine göre "savaş suçu" olduğunu vurguladı.
Paşinyan yönetimi ile Azerbaycan topraklarındaki ayrılıkçıların bazı fiillerinin, uluslararası hukuk bakımından "savaş suçu" oluşturduğuna kuşku olmadığını belirten Sarıkaya, "15 yaşından küçük çocukların ulusal silahlı kuvvetlere çağrılması, askere alınması veya çatışmalarda aktif kullanılması suçlar arasında yer alıyor. Ancak Paşinyan, Azerbaycan topraklarında süren bir çatışma için Ermenistan bütününde seferberlik ve asker alımı uygulamakta, bunu bir övünç kaynağı gibi paylaşmaktadır." ifadesini kullandı.
Sarıkaya, savaş suçlarının, "1949 Cenevre Sözleşmeleri" olarak bilindiğini ve 4 uluslararası sözleşmede sayıldığını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Azerbaycan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Genel Kurul kararları dahil pek çok uluslararası belgeyle teyit edilmiş bir işgale karşı, kendi ülkesinde tamamen 'meşru müdafaa' kapsamında savaşmaktadır.
Ermenistan ise 1992'den itibaren Azerbaycan topraklarında, Cenevre Sözleşmesi'nde 'çok ciddi ihlal' başlığı altında sıralanan 'hukuka aykırı sürgün, nakletme, hukuka aykırı alıkoyma', 'askeri gereklilik olmadan, yasa dışı ve keyfi olarak mülkiyetin yaygın yok edilmesi veya sahiplenilmesi', 'vücuda veya sağlığına kasten büyük ıstırap verme veya ciddi yaralamaya sebep olma' suçları işlemektedir."
"Suriye ve Lübnan’dan sivil nüfus taşınmaya gayret edilmiÅŸtir"
Yine Cenevre Sözleşmesi'ndeki "çarpışmalarda doğrudan yer almayan sivil bireylere ya da sivil nüfusa karşı kasten saldırı yöneltilmesi", "savunmasız veya askeri hedef oluşturmayan kent, köy, yerleşim yeri veya binaların bombalanması veya bu yerlere herhangi bir araçla saldırılması" maddelerini anımsatan Sarıkaya, Paşinyan ve ekibinin Azerbaycan ordusunun başarıları karşısında bunları da açıkça ihlal ettiğini vurguladı.
Ermenistan tarafının sicilini kalıcı biçimde bozan bir başka hususun da sivillerin "canlı kalkan olarak kullanılması" anlamına gelecek uygulamaları olduğuna dikkat çeken Sarıkaya, şunları söyledi:
"Cenevre SözleÅŸmesi'nde 'belli noktaları, alanları veya askeri güçleri askeri operasyonlardan muaf tutmak için bir sivilin veya diÄŸer korunmuÅŸ bir kimsenin varlığının kullanılması' da suç olarak sayılır. PaÅŸinyan yönetiminin, savaÅŸ içerisinde dahi sivilleri, KarabaÄŸ’a yerleÅŸmeye yönlendirme gibi fiilleri vardır. Azerbaycan’a ait bu topraklara özellikle son 10 yıldır Suriye ve Lübnan’dan da sivil nüfus taşınmaya gayret edilmiÅŸtir."
- "Sivilleri hedef alarak savaş suçu işliyor"
BaÅŸkent Ãœniversitesi, Ä°ktisadi ve Ä°dari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası Ä°liÅŸkiler Bölüm BaÅŸkanı, Avrupa BirliÄŸi ve Uluslararası Ä°liÅŸkiler Enstitüsü Ana Bilim Dalı BaÅŸkanı Ongun, Azerbaycan ordusunun DaÄŸlık-KarabaÄŸ’da topraklarını iÅŸgalden kurtarmak için baÅŸlattığı haklı mücadelesini sürdürdüğünü belirtti.
Azerbaycan'ın diplomatik dengeleri ve uluslararası hukuku gözeterek askeri ve siyasi gücünü pekiştirdiğini vurgulayan Ongun, "Buna karşılık Ermenistan ordusunun, Azerbaycan sivil yerleşim birimlerine saldırarak hem cephedeki başarısızlıklarının hem de işgal politikalarının üzerini örtmeye çalıştığını, sivilleri hedef alarak savaş suçu işlediğini görüyoruz." dedi.
"Türkiye’yi bölgeye çekmeye yönelik giriÅŸimler"
Ongun, Rusya, ABD ve Fransa'nın desteÄŸine muhtaç olan Ermenistan'ın, Türkiye’nin Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu'nu yeniden canlandırmak gibi politikalar güttüğü ÅŸeklinde gerçekle baÄŸdaÅŸmayan açıklamalarla Batı ülkelerini kışkırtmaya çalıştığına dikkat çekerek ÅŸunları kaydetti:
"Ermenistan, Kolektif Güvenlik AnlaÅŸması Örgütü üzerinden (KGAÖ) Rus askerlerini bölgeye sokma gayretini sürdürmektedir. DaÄŸlık KarabaÄŸ’a, PKK unsurlarını yerleÅŸtirdiÄŸi, Güney Kıbrıs Rum yönetiminden komutan düzeyinde destek aldığı, Korgeneral Apostolos Pervolorakis’in Ermeni milisleri ve PKK/YPG mensuplarını eÄŸittiÄŸi yönündeki haberlerin basında yer alması, doÄŸrudan Türkiye’yi provoke etmeye, kışkırtmaya ve bölgeye çekmeye yönelik giriÅŸimlerdir."
Ongun, Azerbaycan ordusu karşısında kayıpları artan Paşinyan'ın, vatandaşlarını "cephede savaşmaya" çağırmasıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
"PaÅŸinyan'ın, Ermeni halkını cepheye davet etmesi, kendisini maÄŸdur, Azerbaycan’ı saldırgan gösterip, dünya kamuoyunu arkasına almaya çalışmaktan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Bu yolla PaÅŸinyan'ın, Azerbaycan’ı sivil kayıplardan sorumlu tutma çabası içinde olduÄŸunu söylemek mümkün.
Ermenistan’ın haksızlığı ve iÅŸgalci oluÅŸu, BM Güvenlik Konseyinin ve AGÄ°T’in aldığı kararlarla kabul edilmiÅŸtir. Buna raÄŸmen yıllardır Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan’a yönelik tutumuyla bölgesel projelerden dışlanan, enerji güzergahı olma ÅŸansını yitiren Ermenistan, bir kez daha bölgede barış ve istikrarın önündeki en büyük engel olduÄŸunu göstermiÅŸtir."
"Uluslararası mahkemelere taşınmalı"
TOBB Üniversitesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Safi, Azerbaycan'ın başta BM olmak üzere uluslararası hukukun da tanıdığı gibi işgal edilen topraklarını kurtarmaya çalıştığını belirterek son çatışmaları başlatan tarafın yine Ermenistan olduğunu söyledi.
Paşinyan'ın haydutlukla işgal edilen Karabağ ve etrafındaki bölgelerle yetinmeyerek ötesindeki Azerbaycan topraklarına saldırdığını vurgulayan Safi, "Ermenistan, füzelerle Azerbaycan topraklarına ve sivil yerleşim yerlerine saldırarak onlarca masum sivili katlediyor, tartışmasız bir savaş suçu işliyor." dedi.
Safi, Ermenistan yönetiminin balistik füzelerle sivil hedeflere saldırarak savaşı geniÅŸletmek suretiyle Batı’nın müdahalesine zemin hazırlamayı amaçladığını belirterek "Böylelikle savaÅŸ meydanında Azerbaycan ordusu karşısında yaÅŸadığı maÄŸlubiyetini gizlemeye çalışmanın ötesinde, savaşı yaymanın tehlikeli hesabını yapmaktadır. Türkiye ve Azerbaycan tarafı, sivil hedeflere yapılan saldırıları uluslararası yargıya taşımalıdır." diye konuÅŸtu.
BaÅŸta Rus medyası olmak üzere dünyadaki medya kuruluÅŸlarında büyük baskı gücü olan Ermenistan'ın, "Türkiye’nin yabancı cihatçıları, Suriye’den KarabaÄŸ’a taşıdığı" propagandasını yaptığını belirten Safi, şöyle devam etti:
"Fakat Ermenistan'a destek için Suriye’den DaÄŸlık KarabaÄŸ'a gelen PKK-Ermeni paralı askerlerin görüntülerinin de bir Ermeni milletvekilince paylaşıldığına ÅŸahit oluyoruz. PaÅŸinyan da bir röportajında, adeta aklımızla alay edercesine, 'Ermenistan’da savaÅŸmak için Avrupa’dan gelen Ermeni gönüllüleri bu kapsamda görmemek lazım.' diyor. Bu ve benzeri kanıtlar, uluslararası mahkemelere ve kurumlara taşınmalı ve dünya kamuoyuna da servis edilmelidir."
"Rusya müdahale etmeyecektir"
Safi, Rusya'nın, KGAÖ yükümlülüklerine baÄŸlı olarak Ermenistan’a kendi topraklarına bir dış saldırı olması halinde yardım edeceÄŸini teyit ettiÄŸini fakat bu savaşın Azerbaycan topraklarında gerçekleÅŸtiÄŸi sürece Rusya'nın müdahale etmeyeceÄŸini vurguladı.
Uluslararası alanda Moskova’nın başını aÄŸrıtacak en büyük unsurun, Rus balistik füzelerin Azerbaycan topraklarında kullanılması meselesi olduÄŸuna dikkat çeken Safi, ÅŸunları kaydetti:
"Türkiye, Rus yapımı bu füzelerin terör örgütlerinin eline geçmesinden de büyük endişe duymaktadır. Türkiye, hassasiyetle bu konunun hem Rusya ile ikili görüşmelerde hem de uluslararası arenada takipçisi olacaktır. Ve bu savaşın, şimdiden iki kesin mağlubu vardır; Paşinyan ve Ermenistan.
Sonuç olarak, Güney Kafkasya’da Ermenistan’ın Rusya ile bugüne kadar baÅŸarıyla taşıdığı geleneksel müttefiklik ve iÅŸ birliÄŸi modelinin, PaÅŸinya’nın Batı yönelimli bir eksen deÄŸiÅŸikliÄŸine gitme arzusu ile kökten bozulacağı görülmektedir. Zaten 30 yıldır iÅŸgal ettiÄŸi Azerbaycan topraklarına ve sivil yerleÅŸim yerlerine saldırarak uluslararası hukuku ağır ÅŸekilde ihlal eden PaÅŸinyan, oynadığı oyunu daha da tehlikeli ve kanlı hale getirmiÅŸtir."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com