Gündem

Türkiye'nin COP31'e ev sahipliği yapma iddiası devam ediyor

Bakan Yardımcısı Fatma Varank, gelecek yıl düzenlenecek BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 31. Taraflar Konferansı'na (COP31) ev sahipliği için aday olan Türkiye'nin iddiasını devam ettirdiğini, sonucun yakın bir tarihte açıklanacağını bildirdi

Türkiye'nin COP31'e ev sahipliği yapma iddiası devam ediyor
16-11-2025 18:03
Belem

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı ve İklim Değişikliği Baş Müzakerecisi Varank, Brezilya'nın kuzeyindeki Para eyaletinin başkenti Belem'de devam eden BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) kapsamında değerlendirmelerde bulundu.

Varank, iklim değişikliğinin çağın en büyük küresel sorunlarından biri olduğunu ve bu sorunun çözümünde ülkelere büyük iş düştüğünü dile getirdi.

Türkiye'nin, COP31 adaylığı için gerçekleştirilen önemli uluslararası toplantılara aktif katılım sağlayarak iklim müzakerelerinde kararlı bir duruş sergilediğini vurgulayan Varank, şöyle devam etti:

"COP31 için Avusturalya da aday ülke olarak bulunuyor. İki yıldır ev sahipliği adaylık süreci devam ediyor. Birçok görüşme gerçekleştirdik. İki ülke olarak COP31'i ülkelerimizde gerçekleştirmek istediğimizi vurguladık. Ancak Avustralya, iklim kırılganlığı yaşayan pasifik ülkelerini sebep olarak göstererek COP31'i onlar için düzenlemek istediklerini bildirdiler.

Biz de Türkiye'de Akdeniz iklim kuşağında olduğumuzu ve bölgemizdeki sıcaklık artışlarının dünyanın diğer bölgelerinden daha önde gittiğini ifade ettik. Buradaki sıcaklık artış derecelerinin 1,5 dereceyi aştığını anlattık. İklim değişikliğinden kaynaklı olumsuz etkilerin en erken hayata geçtiği bölgenin bu bölge olduğunu belirttik. Kuraklık, sel, afet, yangın, don olayları gibi olayların aşırı şekilde görülmeye başlandığını ve Türkiye'nin ve bölgesinin iklim kırılganlığını COP zirvesine taşımak istediğimizi vurguladık."

"Türkiye her zaman kırılgan halkların yanında durmuştur"

Süreç sonrasında Avustralya ile ortak COP31 düzenlenebileceği önerilerinin de geldiğini belirten Varank, Türkiye'nin küresel sorunların çözümünde uzlaşı kimliğinin ön plana çıktığını ve bunun da olumlu karşılandığını anlattı.

Varank, Türkiye'nin süreci olumlu şekilde yürütmek için yapıcı bir diplomasi ortaya koyduğunun altını çizerek, şunları söyledi:

"COP başlamadan önce düzenlenen ve COP'a hazırlık niteliği taşıyan bakanlar düzeyindeki ön toplantı Pre-COP'un Pasifikler'de yapılmasını kabul ettik. Çünkü Pasifik Avustralya'nın baştan beri gündemde tutmak istediği kırılgan bir bölgeydi. Dünyanın ilgisini oraya çekmek istiyorlardı. Biz de bunu canı gönülden destekledik. Türkiye, her zaman kırılgan halkların yanında durmuştur. Tüm süreç boyunca Türkiye, iklimle ilgili her toplantıda yüksek seviyede temsil edildi. COP31 ev sahipliği için aday olma iddiası da hız kesmeden devam ediyor. Sonuç yakın zamanda açıklanacaktır. Türkiye lehine açıklanmasını temenni ediyoruz."

"Türkiye, yapıcı yaklaşıma devam edecek"

Varank, COP30'da Azerbaycan ve Brezilya'nın uzlaştırıcı olduğu toplantıya katıldıklarına değinerek, "Buradaki süreçte uzlaşan tarafın her zaman Türkiye olduğunu belirtmek isterim. COP31 ev sahipliği için düzenlenen toplantılarda Avustralya, uzlaşmadan hep kaçtı, daha sonra uzlaştığında da geri adım attı ve süreci çıkmaza soktu." dedi.

Türkiye olarak COP31 ev sahipliği sürecini başından bugüne kadar kararlılık, iyi niyet ve işbirliği içinde yürüttüklerine işaret eden Varank, sözlerini şunları kaydetti:

"Biz tüm müzakerelere çok iyi niyetle devam ettik, iyi niyetimizden hiç taviz vermedik. Hiç geri adım atmadık. Bugün söylediğimizi yarın yalanlamadık, değiştirmedik, bozmadık. Ama Avustralya uzlaştığımız metin üzerinden geri dönerek vazgeçti ve birçok medya kuruluşuna sanki sürecin Türkiye tarafından bozulduğunu anlattı. Biz bundan duyduğumuz rahatsızlığı ifade ettik. Aynı zamanda Avustralya'ya olan güvenimizin de kırıldığını ilettik. Bizim güvenimizi kazanacak bir adım atılmadıkça, bu görüşmeleri kaldığı yerden devam ettirmemizin de artık imkansız olduğunu aktardık."

Varank, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelede tüm ülkelerin karşı karşıya olduğu sorunlara aynı empati ve sorumluluk duygusuyla yaklaştığının altını çizdi.

İklim krizinin yalnızca belirli bölgeleri değil, tüm dünyayı etkileyen ortak sorun olduğunu, çözümün ancak dayanışma, işbirliği ve karşılıklı anlayışla mümkün olabileceğini aktaran Varank, Türkiye'nin, küresel iklim gündeminde yapıcı katkılar sunmayı ve tüm ülkelerin kaygılarını dikkate alan kapsayıcı bir yaklaşımı sürdüreceğini söyledi.

Kaynak: AA

.

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER