
İstanbul
Güneş ve rüzgar enerjisi kurulu gücünü 2035'e kadar 120 bin megavata yükseltmeyi planlayan Türkiye, bu doğrultuda yenilenebilir enerji yatırımlarında teknoloji, ekipman ve finansman konularında işbirliğini derinleştiriyor.
Son yıllarda stratejik boyut kazanan Türkiye-Çin ortaklığı, özellikle güneş paneli ve batarya sistemleri alanlarında Çinli şirketlerin teknoloji ve tedarik gücünü Türkiye'ye taşıyor. Çin, bu alanlarda dünyanın en büyük üreticisi konumunda bulunurken, Türk şirketler de yatırım ve üretim süreçlerinde Çinli ortaklarla daha yakın çalışmaya yöneliyor.
????Türkiye, farklı bölgelerde edindiği uygulama deneyimi, güçlü ekonomik ilişkileri ve yüksek proje tamamlama kapasitesiyle öne çıkarken, bu üçüncü ülkelerde ortak yatırımlar ve enerji projeleri geliştirme potansiyelini gündeme getiriyor.
Bu doğrultuda atılan somut adımlardan biri de Türkiye Genç İş İnsanları Derneği'nin (TÜGİAD), G20 Genç Girişimciler İttifakı (YEA) Çin Konseyi işbirliğiyle hayata geçirdiği "Küresel Tedarik Zinciri Yönetim Platformu" oldu.
Platform, iki ülkenin firmaları arasında doğrudan iş bağlantıları kurulmasını sağlarken, enerji başta olmak üzere altyapı ve teknoloji alanlarında ortaklıkların da önünü açıyor.
Türkiye'nin bölgesel erişim ağı ile Çin'in küresel üretim ve yatırım imkanlarının birleşimi, üçüncü ülkelerde uygulanabilecek enerji çözümleri için tamamlayıcı bir yapı sunuyor.
"Türkiye sadece Türkiye ile sınırlı değil"
G20 YEA Çin Konseyi Başkanı Tianqi Han,
girişimin TÜGİAD ile uzun vadeli işbirliğinin ilk adımı olduğunu söyledi.
Han, nisanda TÜGİAD Çin Merkezi'nin Pekin'de açılışını yaptıklarını anımsatarak, iki büyük kuruluşun kaynaklarını birleştirerek genç iş liderlerinin taleplerini karşılamak ve ortak projeler geliştirmek için bu platformu kurduklarını dile getirdi.
Bu platformu, şirketlerden gelen yenilenebilir enerji odaklı yoğun istek üzerine China Energy Engineering Corporation (CEEC) şirketini dahil ederek oluşturduklarına işaret eden Han, üyeler ve paydaşlardan 50'den fazla talep mektubu aldıklarını, bunların yüzde 95'inin doğru Çinli tedarikçilere ulaşma ihtiyacından kaynaklandığını anlattı.
Han, platformun, tüm bu taleplere en iyi fiyat, uygun şartlar ve kalite garantisiyle tek noktadan çözüm sunduğunun altını çizerek, bunun yalnızca ilk adım olduğunu ifade etti.
Platformun ayrıca makine, robotik ve diğer ekipman isteklerine de odaklandığını kaydeden Han, "Aynı zamanda, ikinci adıma geçiyoruz ve platformu geliştirerek Türk işletmelerin fon taleplerine kesin destek sağlamaya çalışıyoruz." dedi.
Han, söz konusu platformu Türk firmaların ihtiyacı doğrultusunda tasarladıklarını belirterek, kısa sürede 10 milyon dolar değerinde 50 megavatlık ilk anlaşmanın imzalandığını söyledi.
Platformun yalnızca ticari değil aynı zamanda stratejik işbirliği fırsatları sunduğuna dikkati çeken Han, şunları kaydetti:
"Peki neden özellikle Türkiye'yi hedefliyoruz? Bence en önemli sebep, iki toplum arasında büyük bir potansiyel görmemiz. Türkiye'ye baktığınızda, Türkiye sadece Türkiye ile sınırlı değil. Türkiye, Avrupa, Asya, Orta Doğu ve Afrika'ya erişim imkanı sunuyor. Bu işbirliği yalnızca iki ülke için değil, Türkiye ve Çin'in el ele vererek komşu bölgelerdeki devasa pazara açılması açısından da büyük potansiyel taşıyor."
Han, çalışmalar kapsamında CEEC'nin İstanbul'da Türk şirketleriyle gerçekleştirdikleri ikili görüşmelere de değinerek, "Her iki ülkenin şirketlerine de önemli faydalar sağladık. Bu ziyaretin ardından çok daha fazla talebin karşılanacağını düşünüyorum. Kısa sürede 1 gigavatlık hacme ulaşmayı umuyoruz. Bu yalnızca birinci aşama hedefimiz olacak." diye konuştu.
ABD'de şube açılışı için çalışmalar yürütülüyor
TÜGİAD Bursa Şubesi ve Çin Çalışma Grubu Başkanı Selim Baykal da G20 partnerliği kapsamında tüm üye ülkelerle işbirlikleri kurmayı hedeflediklerini vurgulayarak, bu teklife ilk yanıtın Çin'den geldiğini söyledi.
Baykal, Çin tarafı ile gerçekleştirilen işbirliğinin temelinde karşılıklı faydanın yattığını belirterek, şunları kaydetti:
"Çin'den Türkiye'ye mal girişi mevcut, Türkiye de Çinli firmalarla ticaret yapıyor. Sistem elbette daha da geliştirilebilir ancak ciddi bir sorun olduğunu söylemek zor. Birinci olarak, Çin tarafı finansman sağlarsa iş hacmi karşılıklı olarak önemli ölçüde artabilir. İkinci olarak ise Türk iş insanlarıyla birlikte üçüncü ülkelerde daha aktif rol alınabileceğini gördüklerinde, Çin tarafı projeye hızla ısındı ve süreci hızlandırdı. Çünkü bizim mühendislik yetkinliğimiz, iş bitirme kapasitemiz ve Afrika, Orta Doğu, Balkanlar, Avrupa ile Türk Cumhuriyetleri gibi bölgelerde güçlü iş ilişkilerimiz var. Bu bölgelerde 1+1'in 3'e eşit olabileceğini birlikte fark ettik. Bu nedenle Çin tarafı da projeye yoğunlaştı ve sürece ivme kazandırdı."
TÜGİAD'ın ABD'de de bir şube açılışı için çalışmalarına devam ettiğini dile getiren Baykal, aktif çalışma grubu olduğunu ve projenin hayata geçirilmesi için ekim ayını hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com