Gündem

Türk askerinin Libya'daki görev süresi uzatıldı

TBMM Genel Kurulu'nda, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Libya'daki görev süresinin 2 Ocak 2026'dan itibaren 24 ay uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi kabul edildi.

Türk askerinin Libya'daki görev süresi uzatıldı
22-12-2025 19:23
TBMM

Tezkere üzerinde Yeni Yol Partisi grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Hasan Karal, dış politika ve milli güvenlik meselelerini günlük polemiklerin ötesinde devlet ciddiyetiyle ele aldıklarını söyledi.

????

Tezkerenin şeklen Türk askerinin Libya'daki görev süresinin uzatılması gibi görülmesine rağmen esasında Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki egemenlik haklarına, Kuzey Afrika'daki stratejik derinliğine ve kardeş Libya halkının geleceğine dair bütüncül bir vizyonu yansıttığını belirten Karal, "Mesele, memleket meselesi haline geldiğinde parti rozetleri geri planda kalmalı, devlet aklı ve milli menfaatler esas alınmalıdır kanaatindeyiz. Bu tezkereyi, sahadaki jeopolitik gerçekler, uluslararası hukuk ve ülkemizin uzun vadeli çıkarları çerçevesinde sorumluluk bilinciyle değerlendirdik." ifadelerini kullandı.

Tezkereye "kabul" oyu vereceklerini bildiren Karal, Mehmetçik'in can güvenliği için azami hassasiyetin gösterilmesi gerektiğini dile getirdi.

İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, son yıllarda dış politikada belirgin şekilde hedefsiz ve yönsüz bir sürüklenme yaşandığını, geleneksel dış politikayla bağdaşmayan yanlış politikaların izlendiğini iddia etti.

Tezkereye ilişkin değerlendirmede bulunan Ergun, Türkiye'nin Libya politikasında tutarlılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik olmadığını savundu.

Ergun, şöyle konuştu:

"Yürütülen Libya politikası şeffaflıktan ve Meclis denetiminden uzak yürütüldüğü için baştan beri başarısızlık ve belirsizliklerle doludur. Biliyoruz ki TSK orada şerefle görev yapmaktadır. Son tezkere olması dileğiyle bu tezkereye İYİ Parti olarak 'evet' oyu vereceğiz. Ancak bu, iktidarın topyekun Libya politikasına bir destek değil TSK'nın itibarının korunmasını hedefleyen bir kabul olarak değerlendirilmelidir."

"Bu tezkere bir devlet-millet meselesidir"

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Türkiye'nin Libya'ya savaşmak için değil, barış ve huzurun tesisi ve Birleşmiş Milletler (BM) kararlarında öngörüldüğü üzere meşru Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne destek vermek için gittiğini söyledi.

Türkiye'nin, Libya'da BM'nin tanıdığı meşru bir hükümet ile yaptığı anlaşmayla Akdeniz'deki haklarını güvenceye aldığının altını çizen Akçay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin Libya hamlesi Kıbrıs Barış Harekatı'yla başlayan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla devam eden, mavi vatan politikalarıyla şekillenen bir bütünün parçasıdır. Bu tezkereyle emperyalistlerin ve piyonlarının Akdeniz'den Türkiye'yi silme heveslerine son verilmiştir. Bugün sadece biz tezkereyi oylamayacağız. Tezkereye 'evet" diyerek Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de uluslararası hukuk ve milli çıkarlarına, kardeş Libya'nın birlik, beraberlik ve bütünlüğüne, barışına, mavi vatana destek vereceğiz. Bu tezkereye 'evet' diyerek Türkiye'nin etrafını çevirmeye çalışan, Türkiye'yi Akdeniz'den silmek isteyenlere ve bunların taşeronluğunu yapan İsrail'e, Yunanistan'a ve Kıbrıs Rum kesimine 'hayır' diyeceğiz. Bu tezkere bir devlet-millet meselesidir."

"Maceracı politikanızı desteklediğimiz anlamına kesinlikle gelmiyor"

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk Özen, Libya'nın küresel güçlerin çarpıştığı bir alana dönüştüğünü savundu. Libya'da istikrarsızlık bulunduğunu öne süren Özen, tezkereyi desteklemediklerini bildirdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Namık Tan, yurt dışında görevli askerlere ilişkin tezkerelerin her yıl TBMM'ye gelmesi gerektiğini söyledi.

Libya tezkeresine iki yıl önce "hayır" oyu verdiklerini hatırlatan Tan, "Bugünkü tezkereye şartlı olarak 'evet' diyeceğiz. Bu desteği önümüzdeki kısa dönemde Libya'daki barışın ve diyaloğun sağlanması, askerimizin Libya'daki operasyonlarının dünya kamuoyunda hukuk dışı görülmemesi, askerimizin sağ salim Türkiye'ye dönmesi şartıyla veriyoruz. Fakat bu, sizin maceracı politikanızı desteklediğimiz anlamına kesinlikle gelmiyor." diye konuştu.

Tan, Libya'da askeri birliklerin çatışmaya girme riskinin azaldığını, bunun askerlerin tam güvende olduğu anlamına gelmediğini vurguladı.

"TSK, yurt dışına çıkmasın" demediklerini aktaran Tan, bu görevlendirmelerin usulüne uygun gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydetti.

Güvenlik ve barış konularında her zaman ordunun arkasında olduklarını dile getiren Namık Tan, TSK'nın dünya barışına hizmet eden her mecrada Türk bayrağını dalgalandırmasından rahatsızlık duymadıklarına dikkati çekti.

Tan, daha önce Türk askerinin, Lübnan, Kosova, ve Aden Körfezi'nde görev yapmasına ilişkin tezkereler için de olumlu oy kullandıklarını söyledi.

"Biz hiçbir zaman tarihten kaçmadık"

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Fuat Oktay, Libya tezkeresinin bir askeri yetkilendirme konusu olmadığının altını çizdi.

"Türkiye'nin Libya'da ne işi var?" denilerek eleştirilerde bulunulduğunu aktaran Oktay, bunu anlamsız bulduklarını vurguladı.

CHP'yi ve muhalefet partilerini eleştiren Oktay, Türkiye'nin sınırda nerelerle komşu olduğuna bakılması gerektiğini söyledi.

Oktay, Libya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin 16. yüzyılın başlarına, Kanuni Sultan Süleyman dönemine kadar uzandığının altını çizerek, şunları kaydetti:

"Tarih bizim tarihimiz. Biz her zaman 'Maziden atiye' dedik. Maziyi dikkate alamayanın atisi yoktur. Biz kaçmıyoruz, siz kaçıyorsunuz tarihten. Biz hiçbir zaman tarihten kaçmadık. Uluslararası zeminde 'Türkiye'nin Libya'da ne işi var' diyenlere şunu ifade etmek isterim, bunu anlamaya sizin ne anlayışınız ne de tarih bilinciniz yeter. Libya, yaklaşık 115 yıl önce işgal edilene kadar bizimle aynı siyasi çatı altında, aynı bayrak altında varlığını sürdürüyordu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün silah arkadaşlarıyla birlikte Trablusgarp'ta emperyalizme karşı direnişi ve mücadelesi bile TSK'nın bugün Libya'da hangi tarihsel sorumlulukla bulunduğunu anlatmaya yeter."

Mavi Vatan'ın öncelikleri arasında yer aldığına işaret eden Oktay, her zaman Libyalıların yanında durduklarını belirtti.

Şahsı adına söz alan CHP İstanbul Milletvekili Yunus Emre, iktidarın dış politikasına ilişkin eleştirilerde bulundu.

Şahsı adına söz alan Dilekçe Komisyonu Başkanı ve AK Parti Adana Milletvekili Sunay Karamık, Türkiye'nin Libya'daki varlığının açık, meşru ve uluslararası hukuka dayandığını belirterek, "Bu varlık bir işgal değil, bir müdahale ya da bir macera hiç değildir. Bu varlık eğitim, askeri danışmanlık, kapasite inşası ve sahada caydırıcılık yoluyla istikrarın korunmasına yöneliktir." ifadelerini kullandı.

Görüşmelerin ardından yapılan oylamada, TSK'nın Libya'daki görev süresinin 2 Ocak 2026 tarihinden itibaren 24 ay uzatılmasına yönelik Cumhurbaşkanlığı tezkeresi kabul edildi.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER