Gündem

Trakya ve Marmara'yı korkutan çayır tırtılında iki haftalık mücadele tavsiyesi

ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma ve Entomoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Efil, "Çayır tırtılının mücadelesi var, son derece kolay. Panik yapmaya gerek yok. Burada önemli olan ani ve hızlı hareket edebilmek." dedi.

Trakya ve Marmara'yı korkutan çayır tırtılında iki haftalık mücadele tavsiyesi
26-07-2022 12:07
Çanakkale

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma ve Entomoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Efil, Trakya bölgesi ve Marmara'nın bir bölümünde görülen çayır tırtılıyla ilgili, bu konuda mücadelenin son derece kolay olduğunu, panik yapmaya gerek bulunmadığını söyledi.

Efil, AA muhabirine, çayır tırtılı zararlısı hakkında bilgi verdi.

Bu böceğin her sene görülen ve zarar veren bir böcek olmadığını anlatan Prof. Dr. Efil, "Çayır tırtılı sürekli var olmadığı için davranışıyla alakalı çok yoğun bir bilgimiz yoktu. Şunu gördük bu böcek kesinlikle tarlanın kenarındaki 'sirken' dediğimiz yabancı otlardan bulaşıyor. Daha sonra tarlanın içerisine doğru yayılmaya devam ediyor. Tarlanın kenarında, ilk bulaşıklık görüldüğü yerde, bir yer aletiyle tarlanın etrafını dolaşarak mücadele ettiğimiz yerlerde yüzde 100 başarı yakaladık." diye konuştu.

Levent Efil, bazı üreticilerin mücadele için ilaçlama purvuzötörüne hortumlar takarak belli yere kadar ilaçlama yaptığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bazı çiftçilerimiz tarlalarında 2 sıra ayçiçeğini gözden çıkararak ilaçlamayı yapabildi. Biz Çanakkale'de erken müdahaleyle ve yoğun bir organizasyonla çok fazla alan gezerek, çok büyük bir başarı yakaladığımızı söyleyebilirim. Şu anda Trakya'da olayın ateşi biraz sönmüş gibi. Zaten ayçiçeklerimiz olgunlaşmaya doğru gidiyor. İlk zararını yaptı ama orada da yoğun çalışmalar sonucunda çok rahat başarılı olunduğunu düşünüyorum."

"Üreticilerimizin panik yapmasına gerek yok"

Prof. Dr. Efil, mücadele için büyük bir panik yapılmasına gerek olmadığına işaret etti.

Çanakkale örneğinde İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile yaptıkları erken müdahale ile birlikte yüzlerce tarlanın ziyaret edildiğini, sıkıntı olan noktalarda ise üreticiye tavsiyelerde bulunarak bu sıkıntıyı ortadan kaldırdıklarını dile getiren Efil, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Çayır tırtılının mücadelesi var, son derece kolay. Panik yapmaya gerek yok. Burada önemli olan ani ve hızlı hareket edebilmek. Tarlanın kenarında bu böceği ilk bulaşma anında yakaladığında her türlü mücadele söz konusu. Biraz geç kaldığında, tarlanın içine yayıldığında da mücadele etmek söz konusu. Çok panik yapmayı gerektirecek bir durum kalmadığını düşünmüyorum.

Özellikle erken ekilen ayçiçeklerimiz olgunlaşma aşamasına girdi. Zaten bu böcek tablalarda, ayçiçeği meyvelerine çok yoğun bir şekilde zarar meydana getirmiyor. Yapraklarda zarar meydana getiriyor. Bu yapraklarda da bundan sonra olgunlaşan yerlerde verime, yağ oranına ve yağ asit kompozisyonuna olan etkisiyle ilgili veriler ortaya koyacağız ki bundan sonraki çalışmalarda zarar yapması halinde ne gibi sonuçlara yol açıyor onları ortaya koyacağız."

"Tarım ve orman müdürlüğü ile ortak çalışıyoruz"

Çayır tırtılı ile mücadele konusunda teyakkuz halinde olduklarını vurgulayan Levent Efil, şu görüşleri paylaştı:

"Bu bir kelebek olduğu için konukçu bitkilere yumurtalarını bırakıyor. Yumurtadan çıkan larvaları zarar bırakmaya devam ediyor. Şu anda bizim saha tespitlerimizde biz olayın ateşi söndü gibi değerlendiriyoruz. Çanakkale'de çok büyük bir başarı yakalandı. Bu böcek normal şartlarda literatür bilgisi olarak 2 ile 5 arası nesil verdiği söyleniyor. Bizim tahminimiz 2 ile 3 ya da 3 ile 4. neslin bu zararı yaptığı yönünde."

Yaptıkları saha tespitleri üzerinden değerlendirmesini sürdüren Prof. Dr. Efil özellikle yonca alanlarındaki kelebek uçuşlarını takip ettiklerini bildirdi.
Efil, sözlerini şöyle tamamladı:

"Çiftçilere önerilerimiz bu aşamadan sonra şudur, biz yoğun bir şekilde organize çalıştığımız için herkese şunu salık verdik. Biz 2 hafta boyunca teyakkuz halindeyiz. 2 hafta riskli bir hafta. Devamlı yonca alanlarına gideceğiz. Yonca alanlarında o yumurta paketleri varsa onlardan larva görülmesi halinde, gerek fakülteye, gerekse tarım il müdürlüğüne haber versinler. Bu hem yonca alanları, yonca alanlarına yakın sebze alanları için, biberler ya da domates gibi sebze alanları için hem de olgunlaşmasını tamamlamamış ayçiçeği alanları için şu aşamadan itibaren risk halen devam ediyor.

Çiftçilerimize benim önerim, geç kalmış ayçiçeği tarlaları varsa tabla kısmına, henüz açmamış olan, çiçeklenme aşamasına gelmiş olan tablalarını mutlaka kontrol etsinler. Bir tek larva görmeleri halinde mutlaka bizleri, tarım il müdürlüğünü bilgilendirsinler. Yonca alanı olan çiftçilerimiz de yonca alanlarını kontrol etsinler. Mutlaka bir larva görmeleri halinde bizleri bilgilendirsinler."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER