
Ankara
Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Başkanı Güler,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan 4. Tarım Orman Şurası sonuç bildirgesindeki tohum sektörüne yönelik konulara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Açıklanan kararların sektörün ihtiyaçlarına yönelik olduğuna işaret eden Güler, "Bu kararlar sektörün uzun süredir dile getirdiği ihtiyaçlara cevap verdi." diye konuştu.
Tohumculuk işletmelerinin sanayi işletmesi sayılması kararının önemli bir kırılma noktası olduğuna dikkati çeken Güler, bu düzenleme sayesinde tohumculuk şirketlerinin KOSGEB destekleri gibi sanayiye yönelik teşviklerden yararlanabileceğini bildirdi . Güler, "Sektörümüz yıllardır bu konuda düzenleme bekliyordu. Sadece tarımsal değil, aynı zamanda sanayi üretimi yapan bir sektörüz." ifadelerini kullandı.
????"Sertifikalı tohum, yüksek verim potansiyeliyle çiftçimizin gelirini artırır"
Şurada yer verilen sertifikalı tohumluk üretiminin ve kullanımının artırılması ve sertifikasız tohumluk satışının önlenmesi kararlarını da değerlendiren Güler, bu adımların kayıt dışılıkla mücadelede kritik olduğunu söyledi.
Güler, TÜRKTOB verilerine göre, 2010'da 498 bin ton olan tohumluk üretiminin, 2024'te 1 milyon 303 bin tona ulaştığı bilgisini vererek, "Bu artış, son 14 yılda üretimde yüzde 160'tan fazla büyüme anlamına geliyor. Kaliteli, hastalıklardan ari ve güvenli tohumluk ancak sertifikalı sistemle mümkündür. Kayıt dışı üretim, sektöre zarar veriyor, üreticiyi riske atıyor." diye konuştu.
Sertifikalı tohumun sadece bir üretim girdisi değil, tarımsal kalkınmanın stratejik temel taşı olduğunu vurgulayan Güler, şunları kaydetti:
"Sertifikalı tohum, yüksek verim potansiyeliyle çiftçimizin gelirini artırır, kalite güvencesi altındadır, hastalık ve zararlılardan ari olduğu bilimsel olarak test edilmiştir. Bu sayede hem üretimde güven sağlar hem de ürün pazarda daha fazla tercih edilir. Ayrıca çiftçilerimiz, sertifikalı tohum sayesinde birçok devlet desteğinden faydalanabilir. Yani bu sadece bir tohum değil, aynı zamanda güvenli, planlı ve sürdürülebilir tarımın teminatıdır."
Güler, ülke genelinde çiftçilere yönelik bilgilendirme faaliyetleri yürüttüklerine işaret ederek, çalışmaların kalite ve verim artışında önemli rol oynadığını dile getirdi.
"İhtiyacımız olan tohumların yüzde 90'dan fazlasını yurt içinde üretiyoruz"
Tohumda yerlilik ve millilik oranlarının artırılmasına yönelik kararı da desteklediklerini vurgulayan Güler, "Bugün Türkiye, 9 bin 637 tescilli çeşide ve yüzde 134 ihracatın ithalatı karşılama oranına ulaşmış bir sektöre sahip. İhtiyacımız olan tohumların yüzde 90'dan fazlasını yurt içinde üretiyoruz. Ancak hala yapacak çok işimiz var. Özellikle AR-GE'nin daha çok desteklenmesi, kendi çeşitlerimizi ve markalarımızı geliştirmemiz, dış pazarda etkinliğimizi artırmamız açısından büyük önem taşıyor." dedi.
Güler, tohum sağlığı analiz ortam ve yöntemlerinin geliştirilmesi hususunu da TÜRKTOB'un yıllardır gündeme getirdiğini hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Sektörün ihtiyaçlarının karşılanması için araştırma, geliştirme, bitki ıslahı çalışmaları, yetkilendirme bağlamında sertifikasyona yönelik analizler, hastalık testlemelerinin ve diğer moleküler tanımlamaların yapıldığı Ulusal Tohum ve Bitki Sağlığı Laboratuvarı'nın kurulması önem kazanmıştır. Bakanlık ile işbirliği içinde çalışmaya devam edeceğiz."
"Çocukların öldüğü yerde huzur ve mutluluk aramak mümkün değildir"
Güler, dünyanın çeşitli bölgelerinde süregelen savaşlara, sivillere yönelik saldırılara ve artan sivil ölümlere de dikkati çekerek, "Yakın ve uzak coğrafyalarda süren savaşları, soykırıma varan vahşeti biliyoruz. Tüm dünya buna sessiz kalıyor. Bu sessizlikle hiçbir sektörde başarıdan söz edemeyiz. Çocukların öldüğü yerde huzur ve mutluluk aramak mümkün değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com