Analiz/Röportaj/Dizi/Rapor

Süveyda'da ateşkes çağrılarına rağmen kent merkezinde ve kırsalında şiddetli çatışmalar yaşanıyor

Suriye'nin güneyindeki Süveyda ilinde, Bedevi Araplar ile bazı Dürzi silahlı gruplar arasında çatışmalar devam ederken, kent merkezi ve kırsalında yoğun çatışmalar yaşanıyor

Süveyda'da ateşkes çağrılarına rağmen kent merkezinde ve kırsalında şiddetli çatışmalar yaşanıyor
19-07-2025 13:08
Şam

Suriye Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Suriye halkının kanının dökülmesini önlemek ve devletin ulusal ve insani sorumluluğunun gereği olarak kapsamlı bir ateşkes kararı alınmıştır." ifadesi kullanıldı.

Yerel Bedevi Arap aşiretleri ile onlara destek için ülkenin farklı bölgelerinden gelen aşiret savaşçılarının Süveydalı bazı Dürzi silahlı gruplarla çatışmaları, kent merkezinin batı ve kuzeybatısına denk düşen Ankud Kavşağı, Beledi Parkı, Ümran Tişrin Kavşağı, Sanayi bölgesi ve Muhallak Garbi mıntıkalarında yaşanıyor.

Ağır ve hafif silahların kullanıldığı şiddetli çatışmalarda, Dürzi lider Hikmet el-Hecri'ye bağlı güçlerin yoğun keskin nişancı desteğine sahip olduğu görülüyor.

Kent içinden yapılan çekimlerde ve dron görüntülerinde birçok noktadan dumanların yükseldiği görülürken silah sesleri de duyuluyor.

Kent merkezindeki AA muhabiri, silahların susturulması için Suriye Cumhurbaşkanlığından yapılan ateşkes çağrısına karşın bulundukları bölgede ve çevresinde şiddetli çatışmalara tanıklık etti.

Süveyda kırsalındaki şiddetli çatışmalar ise Mecdel ve Um Zeytun köylerinde yaşanıyor.

Bu arada, yaklaşık 100 araçtan oluşan güvenlik güçlerinin konvoyu başkent Şam'dan Süveyda'ya doğru hareket etti.

Suriye Cumhurbaşkanlığı, yerel taraflar arasındaki çatışmayı durdurmak üzere bölgede güvenlik güçlerinin konuşlanma yapacağını duyurmuştu.

Süveyda'da yüzlerce aile çatışmaların yaşandığı yerlerden çıkarılarak güvenli bölgelere yerleştirildi.

Dera Valiliği, Dürzi silahlı guruplar tarafından 2 bin 500'den fazla Bedevi aşiretlerine mensup yerinden edilen aile tespit edildiğini bildirdi.

Suriye Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Suriye halkının kanının dökülmesini önlemek ve devletin ulusal ve insani sorumluluğunun gereği olarak kapsamlı bir ateşkes kararı alınmıştır." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, tüm taraflara devlet kurumları ile güvenlik güçlerinin ateşkesi sorumlulukla uygulayabilmesi için gerekli alanın açılması, istikrarın sağlanması ve akan kanın durdurulması çağrısında bulunuldu.

Cumhurbaşkanlığının açıklamasında, tüm silahlı çatışma ve savaş eylemlerinin derhal ve ülkenin her yerinde durdurulması, sivillerin korunmasının garanti altına alınması ve insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılmasının sağlanması istendi.

Güvenlik güçleri konuşlanmaya başladı...

Ateşkesin uygulanmasını sağlamak, kamu düzenini tesis etmek ile sivillerin can ve mal güvenliğini korumak amacıyla güvenlik güçlerinin bazı bölgelerde konuşlanmaya başladığı belirtilen açıklamada, bu adımların "sükunet ve istikrarın pekiştirilmesi" amacını taşıdığı vurgulandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Şara: Bu saldırılar sırasında insan hakları ihlalleri yaşandı...

Şara, Süveyda'daki son durumla ilgili ulusa sesleniş konuşması yaptı.

Süveyda'da son dönemde yaşanan olayların, "tehlikeli bir dönüm noktası" oluşturduğuna işaret eden Şara, "Bu gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar, Suriye devletinin müdahalesiyle kontrol altına alınmasaydı tamamen kontrolden çıkma noktasına gelmişti." ifadesini kullandı.

Şara, Suriye devletinin tüm zorluklara rağmen durumu yatıştırmayı başardığını belirterek, "Ancak İsrail’in güney bölgeleri ve Şam'daki devlet kurumlarını açıkça hedef alan saldırıları, ülkede istikrarı tehdit eden tehlikeli bir aşamaya sürükledi. Bu gelişmelerin ardından durumu yatıştırmak amacıyla Amerikan ve Arap arabuluculuk girişimleri devreye girdi." dedi.

Devletin bazı bölgelerden çekilmesinin ardından Süveyda'daki silahlı grupların, Bedeviler ve ailelerine karşı intikam saldırılarına başladığını anımsatan Şara, "Bu saldırılar sırasında insan hakları ihlalleri yaşandı. Bunun üzerine diğer aşiretler, Süveyda'daki Bedevi kuşatmasını kırmak için harekete geçti." diye konuştu.

Arap aşiretlere ateşkese uyma çağrısı...

Şara, Suriye'nin kurtarılmasından sonra devletin Süveyda'nın yanında durduğunu ancak bazı tarafların bu şehri ve ülkenin istikrarındaki rolünü zedeleyecek şekilde davrandığını söyleyerek, "Sırtı dış güçlere yaslamak ve Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda bir araç olarak kullanmak, Suriye halkının yararına değildir, aksine krizi daha da derinleştirir ve ülkenin birliğini tehdit eder." diye konuştu.

Tarih boyunca Arap aşiretlerinin ülkenin birliğini ve istikrarını korumada etkili rol oynadığına işaret eden Şara, şunları kaydetti:

"Ancak bazı gruplar, yalnızca kendi çıkarlarını savunmak için bu tehditlerle tek başlarına mücadele etmeye çalışmışlardır. Bu tür davranışlar, devletin yerini tutamaz ve Suriye'nin güvenliğini sağlayabilecek tek otorite devlettir. Devletin egemenliğini ve saygınlığını her alanda koruyabilecek tek güç de odur.

Aşiretlere minnettarlığımızı ifade ederken onlardan ateşkese tam olarak uymalarını ve devletin emirlerine itaat etmelerini istiyoruz. Bu zor dönemde birliği sağlamak ve tüm Suriye halkının geleceğini korumak adına ortak bir şekilde hareket etmemiz gerektiğini hatırlatıyoruz."

Bu süreçte üstlendiği rolü takdir ettiklerini ve ABD'ye teşekkür ettiklerini kaydeden Şara, Türkiye'nin, Arap ülkelerinin, Avrupa Birliği'nin, Rusya'nın ve Çin'in de güçlü bir tutum sergilediklerini vurguladı.

Şara, "Köklü bir geçmişe sahip Dürzi toplumu, küçük bir grubun bu toplumu temsil etmeyen tutumlarına kaymış olması nedeniyle toptan mahkum edilemez. Süveyda ili, hala Suriye devletinin asli bir parçasıdır ve Dürziler, Suriye'nin ulusal dokusunun temel taşlarından birini oluşturmaktadır." ifadelerini kullandı.

Suriye yönetimiyle görüşen Süveyda'daki Arap aşiretlerden ateşkese destek...

Suriye'nin güneyindeki Süveyda ilindeki Arap aşiretleri, Şam yönetiminin bölgede ateşkesi sağlama çabalarına destek verdiklerini ancak “onur ve güvenliklerinin korunmasını şart koştuklarını” bildirdi.

Syria TV’nin haberine göre, bazı Arap aşiretlerinin temsilcileri, ülkenin güneyindeki Dera’da hükümet yetkilileriyle bir toplantı düzenledi.

Toplantıda, yetkililer, hükümetin Süveyda’da silahları susturması mesajını iletirken aşiret temsilcileri de "onur ve güvenliklerinin korunması koşuluyla" Şam yönetiminin inisiyatifini desteklediklerini teyit etti.

Aşiret temsilcileri, çatışmalarda hedefin Dürzi halkının şahsı değil kendilerine saldıranlar olduğunu vurgulayarak, olayların büyümesinin nedenini bazı Dürzi grupların dış güçlerle işbirliği yapmasına bağladı.

Suriye Enformasyon Bakanı Mustafa'dan Süveyda ateşkesi hakkında açıklama...

Suriye Enformasyon Bakanı Hamza el Mustafa, "Devlet, tüm vatandaşlarını korumakla yükümlüdür. Süveyda'daki kaos yeni değil. Devlet, en başından beri siyasi çözümler üretme çabası içinde olmuştur." dedi.

Bakan Mustafa, başkent Şam'da Enformasyon Bakanlığında düzenlediği basın toplantısında, devletin Süveyda'daki krize yönelik olarak uluslararası arabulucuların çağrılarına yanıt verdiğini ve askeri çatışma ya da açık bir savaştan kaçınarak Suriye’nin kalkınma sürecinin zarar görmesini engellemeyi hedeflediğini söyledi.

Ancak ildeki silahlı grupların, intikam eylemleri ve sistematik tehcir yolunu tercih ederek, demografik değişim tehlikesi taşıyan bir rota izlediğini belirten Mustafa, "Devlet, tüm vatandaşlarını korumakla yükümlüdür. Süveyda'daki kaos yeni değil. Devlet, en başından beri siyasi çözümler üretme çabası içinde olmuştur." ifadelerini kullandı.

Mustafa, "Sözde Askeri Konsey unsurlarının yarattığı kaos ortamı, bölgede zaten mevcut olan toplumsal gerilimlerin derinleşmesine neden olmuştur." diye konuştu.

İlde sağlanan ateşkes ile çözüm adımlarına değinen Mustafa, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Birinci aşama, iç güvenlik güçlerinin Süveyda'nın batı ve kuzey kırsalında ve şehir dışındaki ana yollar üzerinde konuşlanarak çatışmaların önlenmesini içeriyor. İkinci aşamada, Dera ve Süveyda arasında insani geçişler için koridorlar açılacak. Üçüncü aşamada ise devlet kurumlarının yeniden faaliyete geçmesi ve iç güvenlik güçlerinin kademeli şekilde tüm il genelinde konuşlandırılması sağlanacak."

Bakan Mustafa, birinci aşamanın, silahlı grupların alıkoyduğu Bedevi ailelerin serbest bırakılmasını ve esir takasını da kapsadığını kaydetti.

Mustafa, ateşkesle ilgili son açıklamanın Hikmet el-Hecri'ye ait olduğunu ve "Ruhani Liderlik" adlı Facebook sayfasında yer aldığını belirtti.

Bu açıklamada geçen "Kabilenin geri kalan üyeleri güvenli şekilde ayrılmamıza izin veriyor" gibi sözlerin, Bedevi ailelerinin açıkça rehin tutulduğunu gösterdiğini söyleyen Mustafa, bunun açık bir suç olduğunu vurguladı.

"Devletin yokluğu sorunun, varlığı ise çözümün kendisidir"

Devletin, tüm Suriyelilerin birliği ve güvenliği için çalıştığını vurgulayan Mustafa, "Devletin yokluğu sorunun ta kendisidir, varlığı ise çözümün kendisidir. Süveyda'daki silahlı gruplar ise çözüm yerine provokatif bir tutum benimseyerek, Suriye'nin birliğini gözardı eden kapalı bir model izlemektedir." şeklinde konuştu.

Ateşkesin hassas ve titiz adımlar gerektirdiğini belirten Suriye Enformasyon Bakanı, iç güvenlik güçlerine bu süreci başarıyla yönetme konusunda güvendiklerini söyledi.

Süveyda'da yaşananların önceden planlanmış bir askeri operasyon olmadığını dile getiren Mustafa, "Bu, şiddetin tırmanmasına karşı devletin verdiği zorunlu bir tepkidir." yorumunu yaptı.

Suriye'nin temel siyasi ilkelerine dikkati çeken Mustafa, "Suriye'nin politikası üç temel üzerine kuruludur. Tek vatan, tek hükümet, tek ordu. Bu ilkelerden taviz verilemez." dedi.

Bakan Mustafa, devletin yaklaşık iki ay önce Hikmet el-Hecri de dahil olmak üzere tüm silahlı gruplarla bir anlaşmaya vardığını belirterek, “Ancak Hecri geçmişteki bu anlaşmaları ihlal etti. Dış müdahaleyi destekleyen bir söylem benimsedi ve mezhepsel kantonlar oluşturmaya yönelik bir yaklaşım sergiledi.” değerlendirmesini yaptı.

İç güvenlik güçlerinin ilin kuzey ve kuzeybatı kırsalında konuşlanmaya başladığını belirten Bakan Mustafa, şöyle konuştu:

"Bu birinci aşama 48 saat sürecek. Kademeli şekilde çatışmaları durdurmak amacıyla merkeze doğru konuşlanmalar devam edecek. İkinci aşamanın tamamlanmasının ardından, önceki süreçlerde imzalanan anlaşmaların olgunlaşması beklenecek. Bu zeminin oluşmasıyla birlikte, devlet kurumları ve iç güvenlik güçleri şehir genelinde yayılacak."

Acil durum heyeti oluşturuldu...

Mustafa devletin, Süveyda'daki insani duruma müdahale edebilmek amacıyla bir acil durum heyeti oluşturduğunu belirterek, heyetin Sağlık, Aile ve Sosyal İşler, Afet Yönetimi Bakanlıkları ile diğer ilgili kurumlardan temsilcilerden oluştuğunu bildirdi.

Ateşkeslerin başlangıçta kırılgan olabileceğini ve uygulanma sürecinde bazı ihlallerin yaşanmasının muhtemel olduğunu söyleyen Mustafa, "Özellikle taraflar devlet dışı aktörler olduğunda, süreç bu şekilde ilerleme eğilimindedir." diye konuştu.

İsrail'e "Suriye topraklarından çekil" çağrısı...

Çatışmaların durdurulması için öngörülen sürenin 48 saat olduğunu belirten Bakan Mustafa, bu sürenin ardından ikinci aşamaya geçilebilmesi için durum değerlendirmesi yapılacağını, bu nedenle net bir zaman çizelgesi vermenin şu aşamada mümkün olmadığını ifade etti.

Mustafa, 1974 Ateşkes Anlaşması uygulanmadığı sürece yeni herhangi bir anlaşmanın konuşulmasının mümkün olmadığını vurgulayarak, Enformasyon Bakanlığı olarak defalarca İsrail’in, 8 Aralık 2024’ten sonra işgal ettiği Suriye topraklarından çekilmesi gerektiğini dile getirdiklerini söyledi.

Devletin, silahın yalnızca kendi elinde bulunması gerektiğine inandığını ve tüm oluşumları devlet yapısı içinde birleştirmeye çalıştığını belirten Bakan Mustafa, "Hedefimiz, tüm Suriyelilere ait olan ve tek bir orduya ulaşmaktır. Bu, devletin temel stratejisidir. Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yürütülen diyalog ve müzakerelerde de aynı stratejiyi benimsiyoruz." dedi.

Hikmet el-Hecri'nin, Suriye'de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG ile koridor açılması yönündeki girişimlerine değinen Mustafa, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Hecri çok yanlış hesaplar yaptı. İşgalci güçlerin liderlerinden yardım talep etti. Çok sayıda başarısız formülasyon üretti. Son dönemde sergilediği tutumlar olgun ve geleceğe dönük vizyon taşımıyor. Aksine sert, tepkisel ve aşiretçi bir söylem benimsedi. Elbette Suriye'nin ve mevcut gerçekliğin sınırları var. Ancak devlet, bu durumu bütüncül bir Suriye çerçevesinde ele alacaktır."

"Suriye devleti, ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri koruma taahhüdünü sürdürmektedir"

Son aylarda yaşanan gelişmelerin, Süveyda halkının tüm kesimleriyle birlikte devletin yanında durduğunu ve bölünme projelerini reddettiğini açıkça ortaya koyduğuna dikkati çeken Şara, şunları dile getirdi:

"Suriye devleti, ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri koruma taahhüdünü sürdürmektedir ve hak ihlallerinde bulunan herkesin hesap vermesini sağlamaya kararlıdır. Suçlar ve ihlaller, ister Süveyda'dan, ister başka yerlerden kaynaklansın, hepsinden uzak durduğumuzu açıkça ifade ediyor, adaletin sağlanmasının ve hukukun uygulanmasının önemini vurguluyoruz."

Şara, bu hassas durumda akıl ve hikmet sesinin öne çıkması, akıllı ve bilge kişilere söz hakkı tanınmasının büyük bir ihtiyaç haline geldiğine işaret ederek, "Suriye devletinin gücü, halkının birliğinden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin sağlamlığından ve ulusal çıkarlarının bağlantılı olmasından kaynaklanmaktadır." dedi.

Süveyda'daki çatışmalar ve İsrail'in saldırıları...

Suriye'nin güneyindeki Süveyda ilinde 13 Temmuz'da Bedevi Arap aşiretleri ile bazı Dürzi silahlı gruplar arasında küçük çaplı çatışmalar başladı.

Bölgeye sevk edilen Suriye güvenlik güçlerine bazı Dürzi grupların saldırılarında onlarca asker öldü.

Güvenlik güçleri ile yerel silahlı bazı Dürzi gruplar arasındaki çatışmaların büyümesinin ardından taraflar arasında ateşkes sağlandı.

Ateşkes, kısa sürede bozulurken İsrail ordusu, Suriye güvenlik güçlerini hedef alan saldırılar düzenledi.

İsrail hava kuvvetleri, 16 Temmuz'da Suriye Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığını vurdu.

Süveyda'da aynı gün hükümet ile yerel gruplar arasında ateşkes yeniden sağlanırken İsrail savaş uçakları, Şam ve Dera'ya saldırılar düzenledi.

Anlaşmanın ardından bazı Dürzi silahlı grupların Bedevi Arapları zorla yerlerinden çıkarmaya başlamasıyla iki taraf arasında 17 Temmuz’da çatışmalar yeniden alevlenirken güvenlik güçleri müdahil olmadı.

Güvenlik güçlerinin çekildiği Süveyda'da çatışmalar ve İsrail'in saldırılarında yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.

Çatışmalar nedeniyle gıda, elektrik ve su temin edilemeyen bölgede insani kriz yaşanıyor.

-ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, İsrail ve Suriye'nin ateşkese vardığını duyurdu

-Suriye'nin güneyindeki Süveyda ilinde çatışmalar şiddetlendi

-Bedevi Araplar ile Dürziler arasında yeniden başlayan çatışmalara İsrail müdahil oldu

-Güvenlik kaynakları: Türkiye, Süveyda'da sağlanan ateşkeste kilit rol oynadı

-Türkiye ve 10 Arap ülkesi yayınladığı ortak bildiriyle İsrail'in Suriye'ye saldırılarını kınadı

Kaynak: AA

.

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER