
ANKARA (AA) - Suriye İnsan Hakları Ağı'nın (SNHR) raporuna göre, Mart 2011- 20 Aralık 2019 döneminde Esed rejimi 882, Rusya ise 97 insani yardım çalışanının hayatını kaybetmesine sebep oldu.
Toplam 979 yardım gönüllüsü hayatını kaybederken, onlara ait tesis ve araçlar bin 44 kez Esed rejimi, 403 kez Rus güçleri tarafından hedef alındı.
Rejim, toplam 3 bin 847 insani yardım çalışanını alıkoydu, bunlardan bir kısmını ise zorla kaybettirdi.
Rejim güçleri ayrıca, yerel ve uluslararası kuruluÅŸların sivillere yardım götürmesini ve saÄŸlık hizmeti vermesini engellemek için kontrolündeki bölgelerde bulunan yardım merkezlerini bombaladı.
İnsani yardım çalışanları hayati tehdit altında"Suriye rejiminin barbarlık düzeyi birçok zorba ve diktatör rejimin fersah fersah ötesine geçmiÅŸtir." denilen raporda, engelleme ve kısıtlamaların dışında, yardım çalışanlarının tutuklanması, yargılanması ve bilinçli olarak hedef alınmasının yaygın olduÄŸu ifade edildi.
Raporda, ülkede yerli ve uluslararası yardım çalışanlarının sürekli hayati tehdit altında görev yaptıkları vurgulandı.
Rusya'nın 30 Eylül 2015'te Suriye'ye müdahalesinin ardından saÄŸlık ve Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) merkezlerini bilinçli olarak hedef aldığı, konvoyları bombalayarak veya seyahatlerine mani olarak yardımların hedefine ulaÅŸmasına engel olduÄŸunun altı çizildi.
Halep'te insani yardım konvoyuna yapılan saldırıSNHR raporunda, 19 Eylül 2016'da Halep'in Urum el Kübra banliyösünde Suriye Kızılayı'na ait yardım konvoyuna yapılan ve 18 kiÅŸinin ölümüyle sonuçlanan hava saldırısına da deÄŸinildi.
Saldırıyı rejimin düzenlediÄŸinin belirtildiÄŸi raporda, BirleÅŸmiÅŸ Milletlerin (BM) olaya dair yaptığı soruÅŸturmanın yetersiz kalması, sorumluların uluslararası yargı önüne çıkarılması için gerekli adımların atılmaması ve saldırının sorumlularına doÄŸrudan iÅŸaret edilmemesi eleÅŸtirildi.
SavaÅŸ suçu kapsamındaİnsani yardım konvoyuna bilinçli ve planlı bir saldırı düzenlenmesinin "savaÅŸ suçu" olduÄŸuna iÅŸaret edilen raporda, suçun cezasız kalmasının Esed güçlerini ve Rusya'yı bu tarz eylemleri sürdürmekle ilgili teÅŸvik edeceÄŸine dikkat çekildi.
SavaÅŸ hukukunu düzenleyen Cenevre SözleÅŸmesine göre, savaÅŸ zamanında saÄŸlık birimleri, saÄŸlık personeli, insani yardım ve barışı koruma görevi yapan kiÅŸi ve kuruluÅŸlara yönelik bilinçli saldırıların açıkça "savaÅŸ suçu" sayıldığının anımsatıldığı raporda, sorumluları cezalandırmanın Uluslararası Ceza Mahkemesinin görevi olduÄŸu vurgulandı.