Kılıçdaroğlu, konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştirdi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Diktatör yine buyurmuş, ‘Efendim mutlaka bıyıklı olması lazım’ diyor.”
Erdoğan'ın bu sözü üzerine herkesin bıyık bıraktığını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Bir bakıyorsunuz herkes bıyık bırakmış. Niye bıyık bıraktın? ‘Zaten ben düşük profilli bir adamım. O da bıyık bırakın dedi, bende bıyık bırakmaya başladım. Belki beni seçer.’ Şimdi vatandaşlarıma sesleniyorum; siz böyle bir Başbakan seçim tarzını Türkiye Cumhuriyeti tarihini bırakın, dünya tarihinde gördünüz mü? Böyle demokrasi mi olur? Ayıp değil mi? Yazık günah değil mi bu ülkeye? Bunların hepsinin hesabının verilmesi lazım. Ayrıca diktatöre soruyorlar, ‘Efendim siz tarafsız kalacağınıza dair namusunuz ve şerefiniz üzerine yemin etmiştiniz, yani bir partinin işine bu kadar niye karışıyorsunuz, yazık günah."
Namus ve şeref kavramının Anadolu’da çok önemli olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Bu topluluğun tarihinde, özgeçmişinde vardır namus ve şeref. Soruyorlar, ‘Peki ne istiyorsun arkadaş.’ Profil düşük dedin tamam, bıyıklı dedin tamam, önüne yatma oda tamam, ne desen o olacak. 14 yıldır yapıyorsun, Cumhurbaşkanı seçildin Başbakanlık yapıyorsun, belediye başkanlığı da yapıyorsun. Hiçbir makamı terk etmiyorsun. Allah aşkına sen ne olmak istiyorsun. Gayet güzel diyor ki, ‘Ben Başkan olmak istiyorum’. Soruyorlar, ‘ABD’deki gibi Obama gibi mi bir Başkan olmak istiyorsun.’, ‘Olur mu, o zavallı bir adam bir büyükelçi bile tayin edemiyor’ diyor. Sen ne istiyorsun, ‘Valiyi ben tayin edeceğim, kaymakamı ben tayin edeceğim, hakimi ben tayin edeceğim, savcıyı ben tayin edeceğim, milletvekili listelerini ben belirleyeceğim, belediye başkan adaylarını ben belirleyeceğim, her şeyi ben yapacağım. Hele şu yasama organı hele hele şu yargı, bunlarda ayak var, bunları da kaldıracağım. Siz beni seçin gerisi Allah kerim’ diyor. Böyle bir şey olamaz. Ne dedik; sen böyle bir demokrasiyi bizim bedenimizi çiğnemeden hayata geçiremezsin.”
UĞUR KAN YÜKSEK-MUSTAFA VERGİVEREN
ANKARA