
İstanbul
Beykoz'da bir otelde gerçekleştirilen çalıştaya, KADEM Mütevelli Heyeti Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, KADEM Akademi Kurulu Üyesi Dr. Esra Albayrak, KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Canan Sarı, Türkiye'nin Kuveyt Büyükelçisi Tuba Nur Sönmez, alanında öncü akademisyenler, diplomat ve uzmanlar katıldı.
Çalıştaya ilişkin
açıklamalarda bulunan Büyükelçi Sönmez, günümüz küresel dünyasında büyük bir problem olan kadınların toplumsal hayata katılımı, karar alma mekanizmaları ve diplomatik hayatın içinde olmalarıyla ilgili önemli bir çalıştay düzenlendiğini söyledi.
Sönmez, Türkiye Cumhuriyeti'nin kadın bir diplomatı olarak tecrübelerini çalıştayda aktardığını belirterek, "Bu tür çalıştaylar birbirimizi daha iyi tanıyabilmek, farklı coğrafyalardan, farklı kültürlerden haberdar olabilmek, daha iyi uygulamaları aramak ve bulabilmek için önemli bir fırsat. Ben bir büyükelçi olarak günlük hayatımda pek çok farklı ülkeden, farklı kültürden ve inançtan insanlarla temas halindeyim. Onlarla birlikte hareket ederek birlikte var olma tecrübesini yaşıyorum." ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki kadın diplomatların sayısının yadsınamayacak kadar çok olduğunu aktaran Sönmez, "Türkiye olarak şanslıyız. Pek çok ülkede haksızlıklar olurken, kapsayıcı bir şekilde haklarımızı diğerlerine göre daha iyi icra edebildiğimizi düşünüyorum. Devletimizin, bize sunduğu fırsatlar doğrultusunda özellikle kadın temsili noktasında Türkiye dünyadaki en iyi ülkelerden bir tanesi. Biz dışişlerinde yüzde 40'tan fazla kadın diplomat barındırıyoruz. Kadın büyükelçilerimizin sayısı yadsınamayacak kadar çok. 70'in üzerinde kadın büyükelçimiz var. Bu dünya çapında çok önemli bir temsil." değerlendirmesinde bulundu.
Kadınların karşılaştığı ön yargılar ele alındı
Sönmez, ön yargı denildiğinde özellikle Müslüman toplumlarına karşı uygulanan bir İslamofobi olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"İslamofobi'nin uluslararası ve diplomatik mekanizmalar yoluyla izlenmesi, raporlanması ve mücadele edilmesi konusunda neler yapılabileceği konuşuldu. Her türlü ayrımcılığın, her türlü dışlayıcı uygulamanın, ülkelerin gelişmesinin önünde nasıl engel teşkil ettiği, özellikle kadınların ve dezavantajlı grupların temsilinin tam anlamıyla hakkını bulduğu bir yönetişim şeklinin nasıl oluşabileceği konusunda dünyadan ve Türkiye'den örneklerle anlama fırsatı bulmuş olduk."
Etkinlikte, Müslüman kadınların sosyal, siyasal, akademik ve kültürel alanlarda karşılaştıkları ön yargılar, disiplinler arası bir yaklaşımla ele alındı. Oturumlarda, alanında öncü akademisyen, diplomat ve uzmanlar dışlayıcı normlara karşı farkındalık oluşturulması ve Müslüman kadınların entelektüel katkılarının görünür kılınmasını ele aldı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com