Dünya

İspanya henüz yüzleşemediği iç savaş ve diktatör Franco dönemlerinin kayıplarını arıyor

İspanya'nın gerek siyasi gerek toplum açısından henüz tam yüzleşemediği iç savaş (1936-1939) ve diktatör Francisco Franco (1936-1975) dönemlerinin kayıpları, devletin hiçbir desteği olmadan sivil çabalarla aranmaya devam ediliyor.

İspanya henüz yüzleşemediği iç savaş ve diktatör Franco dönemlerinin kayıplarını arıyor
06-10-2021 15:28
Madrid

İspanya tarihinin en acı yüklü sayfaları olan iç savaş ve diktatör Franco rejiminde her iki taraftan da (cumhuriyetçiler ve milliyetçiler) 200 bine yakın kişi hayatını kaybederken, bunların arasında cumhuriyetçilerden yaklaşık 130 bin kişi kurşuna dizilmişti.

Tarihsel Belleği Kurtarma Derneği (ARMH) adıyla faaliyet gösteren sivil toplum örgütü, 2000 yılında başlattığı ve bu zamana kadar Leon, Burgos, Avila, Toledo, Sevilya, Valladolid gibi 30'dan fazla kentte toplu mezarları açma girişimini sürdürüyor.

Son olarak Guadalajara kent mezarlığında, 1940'ta kurşuna dizilerek öldürülenlerden 26 kişinin gömülü olduğu bir toplu mezarda kazı başlatan ARMH, gün yüzüne çıkardığı insan kalıntılarının kimliklerini tespit ettikten sonra ailelerine teslim etmeyi hedefliyor.

"Mağdur aileler, asla manevi ve maddi zararlarının karşılığını almadı"

ARMH Başkan Yardımcısı Marco Gonzalez, şunları söyledi:

"Bugüne kadar İspanya'da Franco dönemiyle ilgili hiçbir yargılama olmadı.

Mağdur aileler, asla manevi ve maddi zararlarının karşılığını almadı.

Mağdur ailelerin kendi başlarına geçmişte yaşadıkları dramı onarmaya çalışmaları, bununla ilgilenecek hiçbir resmi ofisin bulunmaması ve sadece sivil toplum örgütlerine başvurmaları çok üzücü."

İlk işlerinin 16 Ekim 1936'da işkence gören ve öldürülüp yol kenarında bir toplu mezara bırakılan cumhuriyetçi 13 sivilin kemiklerini çıkarmak olduğunu anlatan Gonzalez, şöyle devam etti:

"Dernek olarak şimdiye kadar 230 toplu mezarı açtık. 1600 kişinin kimliğini kalıntılarından tespit ederek bunları ailelerine teslim ettik. Ama bizim yaptığımız diktatör Franco döneminin denizinde sadece bir damla.

Binlerce kayıp insan var. Sorun, bu tip işlemleri bir derneğe bırakmak. Bunu yapması gereken devlettir. Bu ailelerin yaralarını sarma sorumluluğu devlete aittir."

Gonzalez, mağdur ailelerin başvuracağı hiçbir resmi kurum olmadığını, psikolojik destek bile alamadıklarını vurgulayarak "Devlet elindeki imkanları kullanmalı.

Arşivler, laboratuvarlar, genetik ve DNA bankaları bu mağdur ailelerin imkanlarına sunulmalı.

Bizim yaptığımız sadece gönüllü uzmanlarla kazılar ve analizler yapıp bir şekilde acının dinmesine yardımcı olmak. Asıl sorun devlette." diye konuştu.

"İspanyol devleti bizlere olan manevi borcunu hiçbir şekilde ödemedi"

Mağdur ailelerden biri olan ve hem dedesini hem de kuzenini kaybeden Maria Angeles Ortega Gonzalo da "Kayıp olan aile üyelerimizin cesetlerinin bulunması bizim açımızdan en azından bir iç rahatlama. Ama tüm kayıplarımızı çıkartamıyoruz.

Dedem başka bir mezarlıkta ve çıkartılamıyor." diye konuştu.

Gonzalo, İspanyol devletinin kendilerine olan manevi borcunu hiçbir şekilde ödemediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Bu derneğin (ARMH) yaptıkları ile devletin yaptıkları kıyaslanamaz. Çünkü devletin yaptığı sıfır, hiçbir şey. Bu konu İspanya'da hala tabu.

Bu konuyla ilgili toplumda konuştuğunuzda da sanki yüzyıllar önce yaşanmış, şu anda hiçbir kalıntısı olmamış bir şey gibi.

Devletin yaptığı da aynısı. Biz uzun yıllardır demokrasi ile yönetiliyoruz ama bu konuya hala dokunan yok. Çok üzücü bir şey ama böyle.

Örneğin, Almanya'da Nazi döneminde olanlar ile burada olanlar aşağı yukarı aynı ama burada hiçbir şey yapılmadı. Bu normal bir şey değil."

Tek isteğinin adaletin yerini bulması olduğunu vurgulayan Gonzalo, "Benim dedem ve kuzenim savaşa katılmadı.

Onları öldürdüler çünkü çocukları savaşa katıldı. Fransa'ya kaçmak istediler ama yapamadılar.

Onları kimin şikayet ettiği, kimlerin kurşuna dizdiği biliniyor ama bunlar gün ışığına çıkartılmıyor.

Biz konuşunca da bize 'provokatör' diyorlar. Burada (Guadalajara) çok fazla kurşuna dizilen oldu. Çok korkunç bir şey." diye konuştu.

Diğer yandan Portekiz'den gönüllü olarak gelen ve insan kalıntılarını analiz ederek mağdur ailelerin yakınlarının kimliklerinin tespit edilmesine yardımcı olan Antropolog Flavia Teixeira da "İlk defa böyle bir yerde görev yapıyorum. Benim için de büyük bir tecrübe ve bu ailelere yardımcı olabilmek bir onur." dedi.

Tarihi Bellek Yasası

İspanya'da 2007'de dönemin sol hükümeti "Tarihi Bellek Yasası" adıyla iç savaş ve diktatör Franco dönemlerinin izlerini silmeyi amaçlayan ve mağdurlara destek vermeyi öngören ilk siyasi adımı atmıştı.

Bu yasayla ülkede, diktatör Franco dönemini övücü tüm figürler kaldırılmış, o döneme ait sokaklara verilen isimler değiştirilmişti.

Bu yasa sayesinde diktatör Franco'nun kalıntıları da 24 Ekim 2019'da Valle de los Caidos adlı anıt mezardan çıkartılıp, Madrid yakınlarındaki aile mezarlığına taşınmıştı.

Ülkedeki mevcut sol koalisyon hükümeti de "Demokratik Bellek" adıyla eski yasayı daha da geliştiren bir yasa tasarısını Bakanlar Kurulunda kabul edip Meclise göndermişti.

Ancak koalisyona dışarıdan destek veren Katalan ve Bask ayrılıkçı siyasi partilerin metni yetersiz bulması ve muhalefetteki sağ partilerin tamamen karşı çıkması nedeniyle tasarının oylanması henüz Genel Kurula getirilemedi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER