Dünya

Hollanda'da İsrail'e yaptırımların engellenmesi hükümeti sarstı

Hollanda'da İsrail'e yaptırımları artırma talebi koalisyon ortaklarınca engellenen Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp'ın ardından diğer NSC bakanların da istifa etmesi, ülke siyasetinde Gazze konusundaki derin görüş ayrılıklarını gözler önüne serdi.

Hollanda'da İsrail'e yaptırımların engellenmesi hükümeti sarstı
25-08-2025 12:27
Lahey

Geçici hükümetteki koalisyon ortağı diğer iki partiden Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD) ve Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisinin (BBB) İsrail'e karşı sert tedbirleri engellemesi üzerine patlak veren hükümet krizi, Hollanda siyasetinin Filistin konusundaki kırılma sürecini hızlandırıyor.

????

Yeni Sosyal Sözleşme Partili (NSC), bakanların istifasından sonra geçici hükümet, Mecliste sadece yüzde 21'lik çoğunluğa karşılık gelen temsil oranına sahip bulunuyor. Uzmanlar, Hollanda'nın hem Filistin konusundaki tutumunda hem de genel siyasi dengelerinde kırılma sürecine girdiğini belirtiyor.

Avrupa seçimleri üzerine araştırma yapan siyaset bilimci ve Europe Elects yazarı Nassreddin Taibi,
bu istifaların halkın baskısının siyasi sınıf üzerinde yavaş yavaş arttığını gösterdiğini söyledi.

Taibi, "Anketler hatta 7 Ekim (2023) öncesindekiler bile, Hollanda halkının çoğunluğunun İsrail'e karşı daha sert tedbirler ve yaptırımlar istediğini gösteriyor ancak Parlamentodaki siyasi çoğunluk, şiddetle İsrail yanlısı kalmaya devam etti." dedi.

CDA ve NSC tutum değiştirdi, VVD-BBB direniyor

Taibi, son aylarda Hristiyan Demokrat Partinin (CDA) İsrail'e koşulsuz destekten vazgeçerek İsrail'e karşı yaptırımları desteklemeye ve Filistin'i tanıma durumuna geçtiğini belirterek, "Bu hafta da NSC'nin CDA ile aynı yönde hareket ettiğini gördük ancak VVD ve BBB, kararlı şekilde İsrail yanlısı kalıyor ve İsrail'e karşı daha sert tutum alınmasını ve yaptırımları engelliyor." ifadelerini kullandı.

Taibi, bu iki partinin İsrail'e desteklerini sürdürme gerekçelerinin değiştiğine dikkati çekerek, "Artık İsrail'in kendini savunma hakkı şeklindeki alışılagelen ve bir ifadeyle insanları uyutmak için söylenen masallarla değil 'Hollanda çok az şey yapabilir, etkimiz olmaz.' diyerek İsrail'e karşı eylemsizliklerini mazur göstermeye çalışıyorlar." diye konuştu.

İsrail lobisi, CIDI'nın etkisi

Hollanda'da İsrail'in siyasi karar alma sürecindeki etkisine ilişkin Taibi, VVD, BBB ve eskiden NSC, CDA ve hatta İşçi Partisinin (PvdA) ülkede en önde gelen İsrail yanlısı lobi örgütü İsrail Bilgi ve Dokümantasyon Merkezi (CIDI) ile iyi ilişkilere sahip olduğuna dikkati çekti.

Taibi, "Bazen partiler, Meclisteki konuşmalarında CIDI'nın belgelerinden kelimesi kelimesine alıntılar yaptıkları için yakalanıyor ki bu da CIDI'nın Hollanda siyaseti ve partiler üzerindeki etkisini gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Amsterdam'daki taraftar olaylarından sonra BBB'nin, Hamas'ın olaylara karıştığını yanlış şekilde öne süren İsrail Diaspora Bakanlığından bir rapor kullandığının ortaya çıktığına işaret eden Taibi, birçok partinin İsrail yanlısı ön yargısının kökünün "Hollanda dış politikalarının ABD'ye bağımlılığında" yattığını vurguladı.

Hükümet, işlevsiz hale geldi

VVD ve BBB'nin İsrail'e karşı daha sert yaptırımları desteklemeyi reddetmesinin NSC'nin hükümeti terk etmesiyle sonuçlandığını belirten Taibi, "Aşırı sağcı Özgürlük Partisinin (PVV) haziranda hükümeti bırakmasından sonra şimdi geçici hükümet, Parlamentoda sadece yüzde 21 sandalyeye sahip." dedi.

Ekim 2025 seçimlerinden sonra durumun daha da kötüleşeceğini dile getiren Taibi, "VVD, anketlerde hızla destek kaybederken kalan iki koalisyon partisi VVD ve BBB, yüzde 15'in altında oy alıyor gözüküyor. Açık söylemek gerekirse bu partiler tarafından ülkeyi anlamlı şekilde yönetmek imkansız." görüşünü paylaştı.

Sağcı hükümetlerin istikrarsızlık sorunu

İsrail'e yaptırımların artırılmasının engellenmesiyle ortaya çıkan krizi Hollanda'nın siyasi istikrarsızlık döngüsüne girdiğinin göstergesi olarak değerlendiren Taibi, "Bu kriz, sağcı partilerin güvenilirliğini daha da bozuyor. Başbakan Dick Schoof liderliğindeki mevcut hükümet dahil olmak üzere Hollanda'nın bu yüzyılda sahip olduğu üç tam sağcı hükümet, şimdiye kadar ki en kaotik hükümetler olarak dikkati çekiyor." dedi.

Taibi, özellikle VVD için bunun sorun olduğunu belirterek, "VVD'nin seçim kampanyası, kendisini ülkeyi istikrarlı yönetebilen tek parti olarak sunmaya odaklanıyor. Gazze üzerindeki son kriz, bunun oldukça güvenilmez bir vaat olduğunu kanıtladı." ifadelerini kullandı.

Filistin yanlısı hükümet ihtimali

Taibi, bu kaosun 29 Ekim 2025'te yapılacak erken genel seçimler öncesi CDA ve geçen seçime ittifakla giren Yeşil Sol (GL) ve İşçi Partisi (PvdA) gibi partilere fayda sağlayabileceğini söyledi.

VVD'siz hükümet ihtimaline ilişkin Taibi, "GL/PvdA, CDA, D66 ve küçük sol eğilimli bir partiden oluşan koalisyon, anketlerde yavaş yavaş çoğunluğa yaklaşıyor. Böyle bir koalisyon, çoğunluğu elde ederse Filistin yanlısı dış politika dahil birçok politika alanında temel değişim yaşanabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa'daki en büyük müttefiklerinden Hollanda'nın İsrail'e karşı en büyük eleştirmenlerinden birine dönüşebileceğine dikkati çeken Taibi, özellikle GL/PvdA'nın bir sonraki hükümete liderlik etmesi durumunda Filistin yanlısı değişimin belirginleşeceğini dile getirdi.

Hollanda'da koalisyon hükümetinden partilerin çekilmesi

Hollanda'da 22 Kasım 2023'teki genel seçimlerden 223 gün sonra, 2 Temmuz 2024'te göreve başlayan aşırı sağcı ve İslam karşıtı Geert Wilders'ın partisi Özgürlük Partisinin (PVV) başını çektiği 4 partili koalisyon, göçmen politikalarındaki anlaşmazlıklar sebebiyle PVV'nin hükümetten çekilmesiyle 3 Haziran 2025'te düşmüştü.

PVV'li bakanlardan boşalan görevler, diğer 3 koalisyon ortağı CDA, VVD ve BBB arasında paylaştırılırken "geçici hükümet" sıfatıyla görevini sürdüren koalisyon, 29 Ekim'de erken genel seçim kararı almıştı.

Hollanda Parlamentosunda 21 ve 22 Ağustos'ta İsrail'e yönelik daha sert tedbirler ve yaptırımlar uygulanmasının ele alındığı görüşmelerde ek tedbir ve yaptırımların gerekli olduğunu dile getiren ve koalisyon ortaklarının engellemesi sebebiyle istifa eden Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp'ın ardından, hükümetteki diğer NSC'li bakanlar da istifalarını duyurmuştu.

İsrail'e yönelik yaptırımların artırılamaması sebebiyle çıkan anlaşmazlıkların ardından 22 Ağustos'ta NSC'nin de hükümetten çekilmesiyle koalisyonu VVD ve BBB sürdürüyor.


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER