Dünya

Gazze'de gazeteciler, Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde İsrail soykırımı altında görev yapıyo

Gazze Şeridi'ndeki gazeteciler, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde İsrail'in saldırılarına rağmen gerçekleri dünyaya duyurmaya çalışıyor.

Gazze'de gazeteciler, Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde İsrail soykırımı altında görev yapıyo
03-05-2025 12:17
Gazze

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 1993 yılında aldığı karar ile 3 Mayıs, tüm dünyada Dünya Basın Özgürlüğü Günü olarak kutlanıyor. Ancak Gazze'deki gazeteciler, bugün de ölüm tehdidi altında, hiçbir koruma olmadan ve her türlü temel insani haktan mahrum bir şekilde görevlerini sürdürüyor.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden 25 Nisan'da yapılan açıklamada, 7 Ekim 2023'ten beri 13'ü kadın, 212 Filistinli gazeteci öldürüldü. Filistin İnsan Hakları Merkezi'nin 26 Nisan tarihli açıklamasına göre bu rakam, gazeteci ölümlerinin kayıt altına alınmaya başlandığı tarih olan 1992'den sonra dünyada kaydedilen en yüksek sayıya ulaştı.

Gazetecilere yönelik ihlaller

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail Sevabite, AA muhabirine yaptığı açıklamada, soykırımın başladığı tarihten bu yana, yerli ve yabancı haber ajansları ile televizyon kanallarında çalışan 212 gazetecinin öldüğünü, 409'unun yaralandığını, 48'inin alıkonduğunu söyledi.

Gazetecilere yönelik saldırıların, savaş suçu ve insanlık karşıtı suç niteliğinde olduğunu dile getiren Sevabite bu kapsamda, İsrail'in 21 sosyal medya aktivisti ile 28 gazetecinin aile fertlerini de öldürdüğünü, gazetecilere ait 44 evi kısmen ya da tamamen yıktığını aktardı.

Sevabite, "İsrail, işlediği bu suçlarla, kasıtlı olarak gerçeğin sesini susturmaya ve Filistinlilere karşı işlenen soykırım ve etnik temizliğin belgelenmesini engelleyeme çalışıyor. İsrail'in onlarca gazeteciyi öldürmesi, medya merkezlerini bombalaması ve haber yayınlarını kısıtlaması, çatışma bölgelerinde gazetecilerin korunmasını öngören Cenevre Sözleşmeleri ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlalidir. İsrail'in bu saldırgan tavrı, kamera ve kalem taşıyanların bile dahil olduğu çok yönlü bir savaşın parçasıdır." diye konuştu.

Basının uğradığı maddi zarar

Yaklaşık 19 aydır devam eden soykırım nedeniyle medya sektörünün 400 milyon dolar civarında zarara uğradığını belirten Sevabite, maddi zarar gören yerler arasında medya kuruluşlarının merkezleri ile şubeleri, uydu kanalları, radyo istasyonları, haber ajansları ve medya eğitim merkezlerinin de olduğunu bildirdi.

Sevabite, 12 basın ve 23 dijital yayın organı, 11 radyo istasyonu, 4'ü yerel, 12'si yurt dışında olmak üzere 16 uydu kanalı, 5 büyük ve 22 küçük matbaa, basın özgürlüğü alanında faaliyet gösteren 5 meslek kuruluşu ve sendikanın tamamen veya kısmen yıkıldığını açıkladı.

Filistinli yetkili, soykırım ve katliamlara rağmen Gazze Şeridi'nde 143 farklı medya kuruluşunun faaliyet göstermeye devam ettiğini aktardı.

"Basın özgürlüğü, gazetecileri koruma becerisiyle ölçülür"

İsrail ordusunun, soykırımın başlangıcından bu yana medya kuruluşlarına ait logolu yayın araçları, ekipmanları ile onlarca kamerayı da hedef aldığını söyleyen Sevabite, "Uluslararası toplum, gazetecilerin sistematik olarak öldürülmesi karşısında sessiz kalırsa, medya özgürlüğünden bahsetmenin bir anlamı kalmaz. Basın özgürlüğü, konuşmalarla veya demeçlerle değil, gazetecileri koruyabilme ve onlara haber yapma özgürlüğü tanıyabilme becerisiyle ölçülür." dedi.

Filistinli yetkili, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi ve Sınır Tanımayan Gazeteciler başta olmak üzere basın özgürlüğü ve insan haklarıyla ilgili uluslararası örgütleri, Filistinli gazetecilerin hedef alınmasını durdurmak, bu suçlarla ilgili bağımsız uluslararası soruşturmalar açmak ve faillerinin uluslararası mahkemelerde yargılanması için acil ve etkili adımlar atmaya çağırdı.

Sevabite, uluslararası toplumun, İsrail'in işlediği bu suçlar karşısındaki sessizliğinin, bu saldırıların devamı için kılıf oluşturduğunu ve evrensel insani değerleri tehdit ettiğini kaydetti.

Gazeteci ölümlerindeki artış, saldırıların "kasıtlı" olduğunu gösteriyor

Filistin İnsan Hakları Merkezi, 26 Nisan'da yaptığı açıklamada, İsrail'in, Gazze'de gazetecileri, korkutup soykırımı aktarmalarını engellemek amacıyla "kasıtlı" olarak hedef aldığını, ölen gazeteci sayısında yaşanan artışın da bu gerçeği şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtladığını belirtti.

Gazetecilerin büyük çoğunluğunun savaş ve keşif uçaklarının düzenlediği hava saldırılarında ya da keskin nişancı ateşiyle öldürüldüğüne değinilen açıklamada, gazetecilerin kasten öldürülmesinin, Uluslararası Ceza Mahkemesini (UCM) kuran Roma Statüsü'nün 8'inci maddesine göre, Mahkeme'nin yargı yetkisine giren bir "savaş suçu" olduğuna işaret edildi.

Basın ve ifade özgürlüğünün, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 19. maddesi başta olmak üzere uluslararası insan hakları hukuku uyarınca garanti altına alındığı kaydedilen açıklamada, İsrail'in gazetecilere ve onların ailelerine karşı işlediği suçların cezasız kalmasının onu daha fazla suç işlemeye teşvik ettiği vurgulandı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER