Genel

Erdoğan: "Romanlarla birlikte büyüdüm"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hayatı boyunca ayrımcılıkla mücadele ettiğini ve edeceğini ifade ederek, “Biz Türk’ü de Kürt’ü de Arap’ı da Çerkez’i de Roman’ı da hepsini aynı şekilde severiz, bizde ayrım yok” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Erdoğan: "Romanlarla birlikte büyüdüm"
14-03-2015 23:53

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hayatı boyunca ayrımcılıkla mücadele ettiğini ve edeceğini ifade ederek, “Biz Türk’ü de Kürt’ü de Arap’ı da Çerkez’i de Roman’ı da hepsini aynı şekilde severiz, bizde ayrım yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte Çanakkale’de 14 Mart Romanlar Günü kutlamalarına katıldı. Salonu dolduran coşkulu bir kalabalık tarafından karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini alkışlarla karşılayan kalabalığın 14 Mart Romanlar Günü’nü kutlayarak konuşmasına başladı. Dünyada Romanlar Günü’nün 8 Nisan’da kutlandığı ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama bizdeki Roman kardeşlerimiz artık 14 Mart’ta kutlayacaklar. Bu tarihin seçilmesinin sebebi ise geçmişte yine bir 14 Mart tarihinde Roman kardeşlerimle yaptığımız buluşmada, verdiğimiz mesajlar olarak ifade ediliyor. Böyle bir mutabakat aramızda oluştu. Bizim Roman kardeşlerimiz ile temasımız Başbakanlığımız döneminde başladı. Cumhurbaşkanlığı döneminde başlamadı. Ben çocukluğumdan itibaren Roman kardeşlerimle birlikte büyüdüm. Geldiğim hiçbir görevde onları unutmadım. Onlar için kanunlardaki, yönetmenliklerdeki incitici ifadelerin ayıklamasından, toplu konut inşasına kadar her alanda çalışmalar yapılmasını sağladım. Ben Roman kardeşlerimi, etnik kimliğinden, parasından dolayı sevmiyorum. Sadece Allah rızası için seviyorum. Allah nazarında aynı haklara sahip olduğumuz bilinci ile sizleri seviyorum. Her kim ki diğer sıfatlarından birini insan sıfatının önüne çıkartır o zarardadır. Biz aynı sıkıntıları kadınlar konusunda yaşıyoruz. Aynı sıkıntı Kürt konusunda yaşıyoruz. Suriye’den Irak’tan gelen Arap kardeşlerimiz konusunda yaşıyoruz” diye konuştu.

“BİZİM DAVAMIZ BİRLİĞİN DAVASIDIR”
Çözüm sürecine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her televizyona çıkan varsa yoksa Kürt sorunundan bahsediyor. Bununla adeta ülkemizi parçalamanın bölmenin gayreti içine giriyorlar. Bu ülkedeki mevcut etnik unsurların hepsinin kendine has sorunları vardır. Varsa yoksa Kürt sorunu yok. 2005’te Diyarbakır’da bunu ifade ettim ve bu süreç kapandı. Halen bunu devam ettirmek isteyenler var. Bunu niye devam ettirmek istiyorlar. Molotof kokteyli eline almak için mi? Niye? Havai fişeklerle insanları öldürmek için, Niye? Beşinci kattan o kurbanlık eti dağıtmak isteyen Yasin’leri öldürmek için. Bunların etkin kimliklerinden kaynaklanan bir sorun bu ülkede yok. Biz Türk’ü de Kürt’ü de Arap’ı da Çerkez’i de Roman’ı da hepsini aynı şekilde severiz ve ayrım yok. Tüm hayatımız boyunca bu ayrımcılara karşı mücadele ettik etmeye devam edeceğiz. Bizim davamız birliğin davasıdır. En batıdan en doğuya kadar. Bizim için herkes bu birin bir parçasıdır. Maalesef geçmişte insanlarımız inançlarından ötürü dilinden, kılığından dolayı horlandı. Roman kardeşlerimiz bunu çok yakında biliyor. Aynı şekilde İmam Hatipli kardeşim biliyor, başörtülü kardeşim biliyor. Bu ülkede o kadar çok insanı ötekileştirdiler ki devlet ile milletin arasında uçurum ördüler. Bir devlet milletine kendi insanına böyle bir reva görür mü? Gördüler işte. Sonunda iflas etti” dedi.
Batı’nın, Romanları sınır dışı ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Halbuki AB müstebatına göre böyle bir şeyi yapamazlar. Ama buna rağmen isim vermeyeceğim. Bazı ülkeler var. Romanları ülkelerinden çıkarıyorlar. Dünya bunları yaşıyor. Dünyanın sesi var mı? Yok. Hiç sesleri çıkmıyor. Ülkeler beğenmedikleri, istemedikleri kim varsa hemen bir terörist yaftası yapıştırıyor. O kesime top yekun tavır alıyor. Kendilerine olumsuz yazı yazanları hemen dışlıyorlar. Ama bizim Peygamberimize hakaret edenlere demokrasi diyerek, fikir özgürlüğü diyerek sahip çıkıyorlar. Topraklarından ayırmak istedikleri kim varsa onlara yapılan saldırılara ses çıkarmayacaksın, sonra gelip dünyaya demokrasi, insan hakları dersi vereceksin. Dünya ırkçılıktan çok çekti. Dünya ve İslam alemi mezhepçilikten, sen ben kavgasından çok çekti. Biz öncelikle kendi içimizde, sonra bölgemizde dünyada İslamofobi ile ırkçılık ile mezhepçilik ile mücadeleyi sonuna kadar yürütmeye kararlıyız. Farklı kültürler bu ülkenin en büyük gücüdür. Roman kardeşlerimiz bu ülkenin birinci sınıf vatandaşları olduğunu herkes bilmelidir”.

“ROMAN’DAN BÖLÜCÜ ÇIKMAZ”
Çanakkale Zaferi’nde Romanların da elbette payının olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin dedeleri Çanakkale’de savaştı. Şehit düştü. Herkesin bu ülkede ne kadar hakkı varsa Roman kardeşlerimin de o kadar hakkı var. Bu ülkede artık hiç kimse Romanları buçuk millet olarak tarif edemez. Onları suçlu kabul etme dönemi bitti. Bu ülke bugüne kadar Romanlardan zarar görmemiştir. Roman’dan terörist çıkmaz. Roman’dan bölücü çıkmaz. Romandan hain çıkmaz. Roman’lara yöneltilen suçlara bakın, her yerde rastlanabilecek suçlar. Buna karşılık, Romanların ülkemize kattığı çok şey var. Sizler bu ülkenin gülen yüzü, neşesisiniz. Zaman zaman yollarda görüyorum. Küçük Roman çocukları kendilerinden büyük derme çatma el arabaları ile kağıt topluyorlar. Helalinden kazanılan kuruş paraya sonsuz saygım var. Ama benim gönlümden geçen Roman manzarası asla bu değil. Ben istiyorum ki Roman kardeşlerim çocuklarının eğitimine önem versinler. Romanları sadece çalgı çalan, sadece çiçek satan değil, doktor, mühendis olarak görelim istiyorum. Çocuklarınızı okutmak için imkanınız mı yok? Valiliğe gideceksiniz. Bütün valiler sizin haminizdir. Kaymakamlığa gidin, belediyeye gidin. Mutlaka size el uzatan devletin eli çıkacaktır. Yine de bulamadınız bu salonlara bu kardeşiniz geliyor. Bu salonlardan beni yakalayacaksınız. Diyeceksiniz benimle vali ilgilenmedi. Bana hemen adını vereceksiniz, gereğini ben yapacağım. Roman kardeşlerimizin büyük düşünmesinin zamanı geldi. Önümüzde seçimler var. Sizler seçen olduğu kadar seçilme hakkına da sahipsiniz. Temsilcileriniz belediye meclisine gönderdiniz ama yeterli değil. TBMM’ye göndermelisiniz” dedi.
Bu arada solanda bulunan bir kadın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek çocuk gelinler için bir çözüm bulmasını istedi.
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER