Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı karşılamaya gelmeyen Gülten Kışanak'ı eleştirerek 'Bu ülkenin Cumhurbaşkanını karşılamaya gelmemek bir yapının, bir insanın çözüm sürecinde ne kadar samimi olduğuna dair önemli bir göstergedir' dedi.
, Nevşehir'de seçim bürosunun açılışında yaptığı konuşmasında, Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ı karşılamaya gelmeyen
Diyarbakır Belediye Başkanı Gülten Kışanak'ı eleştirerek, 'Sayın Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır ziyaretinde
belediye başkanı karşılamaya gelmedi. Hadi Başbakan'a siyasi
kimlik diye gelmiyorsun. Doğru değilde hadi gelmiyorsun. Ama bu ülkenin Cumhurbaşkanını karşılamaya gelmemek bir yapının, bir insanın çözüm sürecinde ne kadar samimi olduğuna dair önemli bir göstergedir' dedi.
Bakan Taner Yıldız, seçim bürosu açılışına katılmak
üzere sabah
erken saatlerde Nevşehir’in
Avanos ilçesine geldi. Burada
AK Parti Milletvekili Adayları
Mustafa Açıkgöz,
Murat Göktürk,
Ebubekir Gizligider, İl
Başkanı Mehmet Ali Tanrıver, partili belediye başkanları ve
partililer tarafından karşılanan Bakan Yıldız, seçim bürosunun açılışını gerçekleştirdikten
sonra bir
konuşma yaptı.
Bakan Yıldız, 'Sayın Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır ziyaretinde belediye başkanı karşılamaya gelmedi. Hadi Başbakan'a siyasi kimlik diye gelmiyorsun. Doğru değilde hadi gelmiyorsun. Ama bu ülkenin Cumhurbaşkanını karşılamaya gelmemek bir yapının, bir insanın çözüm sürecinde ne kadar samimi olduğuna dair önemli bir göstergedir. Bakın
bunları çok iyi
takip etmemiz lazım' dedi.
Bakan Yıldız, 'Biraz dikkatlerden kaçtı. ‘Eğer
barajı aşamazsak
sivil itaatsizlik yaparız’ dedi HDP' diyerek konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
'Biri bana anlatsın sivil itaatsizlik ne demek?
Diplomasi cümlesini ortadan kaldıralım bu ne demek? İsyan mı çıkartacaksınız? Ülkeyi mi bölmeye kalkacaksınız? Devlete
karşı mı baş kaldırışta bulunacaksınız? Amacınız nedir? Bunu açıkça söyleyeceksiniz. Öyle şirinlik yaparak, şirin görünmeye çalışarak halkımızı,
vatandaşımızı kandıramazsınız. Bakın biz çözüm sürecinde samimiyiz. Niçin? Hiçbir ana ağlamasın istiyoruz. Bu
ülke 30 senede çok
fazla şeyler çekti. Bırakın
maddi olarak 300 Milyar Dolar’dan fazla hasarı ve sıkıntıyı canlar gitti, şehitler verdik. O yüzden her bir ailenin, her birimizin
kendi içinde hissettiği yapıyı mutlaka korumamız lazım. Bunun çözüm
süreci ile beraber sonlanması gerekiyordu. Buradan yalnızca sözleri ile
değil hareketleri ile de çekilenler mutlaka büyük
zarar göreceklerdir.
AK
Parti hükümetimiz bu çözüm sürecinin arkasındadır ve sonuna kadar da bunun takipçisi olacaktır. Ama eğer tırnak içerisinde söylüyorum siz bir Kürt
vatandaşı diye bizim vatandaşımıza Türk’ü Kürt’ü ayırt etmeksizin bizim vatandaşımıza
giden elektrik direğini bombalıyorsanız buraya giden iş makinelerini bombalıyorsanız, eğer siz oradaki havaalanı yapımında
kullanılan iş makinelerini çalışmaz
hale getiriyorsanız kusura bakmayın
burada oturup
iyice düşünmemiz lazım. Siz
kime hizmet ediyorsunuz? ‘Biz eğer barajı aşamazsak sivil itaatsizlik’ yaparız diye kimi
tehdit ediyorsunuz? Biz öyle tehditlere filan kansaydık bugünlere gelemezdik. Şükürler
olsun kurucu genel başkanımız sayın
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve şu anki genel başkanımız, Başbakanımız
Sayın Ahmet Davutoğlu her
zaman söylemişlerdir ‘Biz kefenlerimizi giydik
yola çıktık’ diye bu şaka filan değil. Laf ola
beri gele şeklinde söylenmiş bir cümlede değil. O yüzden kimse bizi tehditlerle yıldırmaya çalışmasın. Hiçbir tehditte kanmayacağız ve
bütün varımızla bu ülke
için çalışacağız ve gayret edeceğiz. Biz bu işe yalnızca bir AK Parti olarak bakmıyoruz. Yalnızca bir partinin
meselesi olarak da bakmıyoruz. Biz ülkemizin kendimizden daha çok sevdiğimiz çocuklarımıza,
gençlerimize daha güzel bir ülke bırakma açısından bu çaba içerisindeyiz. Sivil itaatsizlik demek bu ülkede ‘Ankara’daki meclise giremezsem Diyarbakır’da ben meclis kurarım’ demektir. Ülkeyi bölmeye çalışmaktır. Ülkenin siyasi
bütünlüğünü bölmeye çalışmak demektir. Sınırlarını bölmeye çalışmaktır. Tek vatan, tek bayrak vurgusunu bir kenara bırakmaya çalışmaktır. O yüzden hiçbir vatandaşımız seçim günü yaklaştıkça hiçbir şirinliğe bu manada pirim vermeyeceğini hep beraber göreceğiz. PKK’nın yaptıklarını biz unutmadık. PKK’nın resmi
dili olarak söylediklerini biz unutmadık. O yüzden bütün
vatandaşlarımızın hassasiyetinin ben bu manada olacağına kesinlikle inanıyorum.'
dikGAZETE.