Siyaset

'Çözüm sürecinde ne kadar samimi olduklarını gösterdiler'

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı karşılamaya gelmeyen Gülten Kışanak'ı eleştirerek 'Bu ülkenin Cumhurbaşkanını karşılamaya gelmemek bir yapının, bir insanın çözüm sürecinde ne kadar samimi olduğuna dair önemli bir göst

'Çözüm sürecinde ne kadar samimi olduklarını gösterdiler'
03-05-2015 14:34
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı karşılamaya gelmeyen Gülten Kışanak'ı eleştirerek 'Bu ülkenin Cumhurbaşkanını karşılamaya gelmemek bir yapının, bir insanın çözüm sürecinde ne kadar samimi olduğuna dair önemli bir göstergedir' dedi.
, Nevşehir'de seçim bürosunun açılışında yaptığı konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı karşılamaya gelmeyen Diyarbakır Belediye Başkanı Gülten Kışanak'ı eleştirerek, 'Sayın Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır ziyaretinde belediye başkanı karşılamaya gelmedi. Hadi Başbakan'a siyasi kimlik diye gelmiyorsun. Doğru değilde hadi gelmiyorsun. Ama bu ülkenin Cumhurbaşkanını karşılamaya gelmemek bir yapının, bir insanın çözüm sürecinde ne kadar samimi olduğuna dair önemli bir göstergedir' dedi. Bakan Taner Yıldız, seçim bürosu açılışına katılmak üzere sabah erken saatlerde Nevşehir’in Avanos ilçesine geldi. Burada AK Parti Milletvekili Adayları Mustafa Açıkgöz, Murat Göktürk, Ebubekir Gizligider, İl Başkanı Mehmet Ali Tanrıver, partili belediye başkanları ve partililer tarafından karşılanan Bakan Yıldız, seçim bürosunun açılışını gerçekleştirdikten sonra bir konuşma yaptı. Bakan Yıldız, 'Sayın Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır ziyaretinde belediye başkanı karşılamaya gelmedi. Hadi Başbakan'a siyasi kimlik diye gelmiyorsun. Doğru değilde hadi gelmiyorsun. Ama bu ülkenin Cumhurbaşkanını karşılamaya gelmemek bir yapının, bir insanın çözüm sürecinde ne kadar samimi olduğuna dair önemli bir göstergedir. Bakın bunları çok iyi takip etmemiz lazım' dedi. Bakan Yıldız, 'Biraz dikkatlerden kaçtı. ‘Eğer barajı aşamazsak sivil itaatsizlik yaparız’ dedi HDP' diyerek konuşmasını şu şekilde sürdürdü: 'Biri bana anlatsın sivil itaatsizlik ne demek? Diplomasi cümlesini ortadan kaldıralım bu ne demek? İsyan mı çıkartacaksınız? Ülkeyi mi bölmeye kalkacaksınız? Devlete karşı mı baş kaldırışta bulunacaksınız? Amacınız nedir? Bunu açıkça söyleyeceksiniz. Öyle şirinlik yaparak, şirin görünmeye çalışarak halkımızı, vatandaşımızı kandıramazsınız. Bakın biz çözüm sürecinde samimiyiz. Niçin? Hiçbir ana ağlamasın istiyoruz. Bu ülke 30 senede çok fazla şeyler çekti. Bırakın maddi olarak 300 Milyar Dolar’dan fazla hasarı ve sıkıntıyı canlar gitti, şehitler verdik. O yüzden her bir ailenin, her birimizin kendi içinde hissettiği yapıyı mutlaka korumamız lazım. Bunun çözüm süreci ile beraber sonlanması gerekiyordu. Buradan yalnızca sözleri ile değil hareketleri ile de çekilenler mutlaka büyük zarar göreceklerdir. AK Parti hükümetimiz bu çözüm sürecinin arkasındadır ve sonuna kadar da bunun takipçisi olacaktır. Ama eğer tırnak içerisinde söylüyorum siz bir Kürt vatandaşı diye bizim vatandaşımıza Türk’ü Kürt’ü ayırt etmeksizin bizim vatandaşımıza giden elektrik direğini bombalıyorsanız buraya giden iş makinelerini bombalıyorsanız, eğer siz oradaki havaalanı yapımında kullanılan iş makinelerini çalışmaz hale getiriyorsanız kusura bakmayın burada oturup iyice düşünmemiz lazım. Siz kime hizmet ediyorsunuz? ‘Biz eğer barajı aşamazsak sivil itaatsizlik’ yaparız diye kimi tehdit ediyorsunuz? Biz öyle tehditlere filan kansaydık bugünlere gelemezdik. Şükürler olsun kurucu genel başkanımız sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve şu anki genel başkanımız, Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu her zaman söylemişlerdir ‘Biz kefenlerimizi giydik yola çıktık’ diye bu şaka filan değil. Laf ola beri gele şeklinde söylenmiş bir cümlede değil. O yüzden kimse bizi tehditlerle yıldırmaya çalışmasın. Hiçbir tehditte kanmayacağız ve bütün varımızla bu ülke için çalışacağız ve gayret edeceğiz. Biz bu işe yalnızca bir AK Parti olarak bakmıyoruz. Yalnızca bir partinin meselesi olarak da bakmıyoruz. Biz ülkemizin kendimizden daha çok sevdiğimiz çocuklarımıza, gençlerimize daha güzel bir ülke bırakma açısından bu çaba içerisindeyiz. Sivil itaatsizlik demek bu ülkede ‘Ankara’daki meclise giremezsem Diyarbakır’da ben meclis kurarım’ demektir. Ülkeyi bölmeye çalışmaktır. Ülkenin siyasi bütünlüğünü bölmeye çalışmak demektir. Sınırlarını bölmeye çalışmaktır. Tek vatan, tek bayrak vurgusunu bir kenara bırakmaya çalışmaktır. O yüzden hiçbir vatandaşımız seçim günü yaklaştıkça hiçbir şirinliğe bu manada pirim vermeyeceğini hep beraber göreceğiz. PKK’nın yaptıklarını biz unutmadık. PKK’nın resmi dili olarak söylediklerini biz unutmadık. O yüzden bütün vatandaşlarımızın hassasiyetinin ben bu manada olacağına kesinlikle inanıyorum.' dikGAZETE.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER