Gündem

Çanakkale Boğazı'nda koruma altındaki sert mercanlar müsilaj tehdidi altında

Çanakkale Boğazı'nda 2 bin metrekarelik alanda koruma altında olan Akdeniz mercanı "Cladocora caespitosa", müsilaj tehdidiyle karşı karşıya kaldı.

Çanakkale Boğazı'nda koruma altındaki sert mercanlar müsilaj tehdidi altında
20-05-2025 12:07
Çanakkale

Dardanos açıklarındaki 2 bin metrekarelik alan, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinden (ÇOMÜ) uzman ekibin uzun süreli çalışmaları neticesinde 2021 yılında nesli tükenmekte olan Akdeniz mercanı "Cladocora caespitosa" için Türkiye'deki ilk sert mercan koruma alanı ilan edildi.

Bugün bazıları 100 yaşın üzerinde olduğu tahmin edilen 800 koloniye ev sahipliği yapan ve Türk boğazlar sistemindeki tek büyük resif habitatı olarak bilinen alanın çevresinde balıkçılık faaliyetleri ve dalış yasaklandı.

????

Yasakların etkisiyle Dardanos açıklarındaki bölgede balıkçılık baskısı son 4 yılda azalsa da balıkçılar bölgeye çıpa atmaya, tekneyle ahtapot avcılığına devam ediyor.

Öte yandan, küresel ısınma ve kirlilik nedeniyle denizlerde yeniden yayılım gösteren müsilajın özellikle asırlık mercanlar üzerindeki olumsuz etkisi de görülüyor.

Anadolu Ajansı (AA) ekibi, ÇOMÜ Denizcilik Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi ve deniz bilimci Doç. Dr. Barış Özalp ile gerçekleştirilen dalışta, müsilajın "Cladocora caespitosa" mercan resifinde yarattığı zararı görüntüledi.

Avustralya'daki sert mercan, resif türlerinin tek akrabası

Doç. Dr. Özalp,
Dardanos açıklarında nesli tehlike altında olan Akdeniz'in tek kolonisel mercan türünün yaşam sürdüğünü belirterek, bu türün, Avustralya'daki sert mercan resif türlerinin tek akrabası olarak bilindiğini söyledi.

Mercanların, kalsiyum karbonat iskelet yapısından dolayı denizde bir barınma alanı oluşturduğunu, birçok canlının beslenme, üreme ve yaşamsal faaliyetlerine destek verdiğini aktaran Özalp, "Bunlar omurgasız canlılar, hareket edemiyorlar. Dibe bağımlı yaşam sürdükleri için üzerlerine atılan ağlar kırılmasına, müsilaj ise ölmesine neden oluyor." dedi.

Özalp, son yapılan çalışmalarda alanda 800 mercan kolonisi tespit ettiklerini anlattı.

Bölgedeki ilk çalışmaların 2009 yılında başladığını ifade eden Özalp, şöyle konuştu:

"Dalış sırasında önce doğal kolonilerin yaşam ortamını göstermeye çalıştım. Devamında ise ekim yaptığımız, boyları 8-15 santimetreye değişiklik gösteren mercan kolonilerini görüyoruz. Transplantasyona niye ihtiyaç oldu? Çünkü 2016'dan sonraki dönemde bölgeye baskı yapan, burada nesli tehlike altında olan bir türün yaşadığını bilmeyen balıkçılar vardı. 2009 yılından bugüne çalışmaların yapılması, farkındalığın artışına sebebiyet verdi. Transplantasyon projesi ve devamında gelen çalışmalar neticesinde balıkçımız da orada kaya değil, arasında 100 yaşında kolonilerin bulunduğu mercan resifinin olduğunu öğrendi."

Ekimi yapılan mercanlar, sağlıklı yaşam sürüyor

Özalp, Çanakkale'nin Akdeniz Bölgesi'nde olmamasına rağmen Akdeniz orijinli ve yaşlı bir mercan kolonisine sahip olduğunu vurguladı.

Bölgede hobi amaçlı dalış yapmanın mercanların kırılmaması için yasak olduğunu belirten Özalp, "Mercanı kırdığınızda diğer canlıların da barınma ortamını yok etmiş oluyorsunuz." dedi.

Özalp, transplantasyon çalışmasının temel amacının, avcılık nedeniyle kırıldıktan sonra ölmeyen mercanları yeniden ekmek olduğunu anlatarak, "2016-2017'de ekim yaptığımız mercanlar, sağlıklı yaşam sürüyorlar ve büyüyorlar. Mercanların balıkçılık sebepli kırılıp kırılmadığını, ağ atan balıkçılar var mı, bunun takibini çok sıkı yapıyoruz." ifadesini kullandı.

100 yaşın üzerindeki 16 koloni inceleme altında

Genç yetişkin bireylerin yaş tayin çalışmasının devam ettiğini ve yurt dışı ortaklı yaptıkları çalışmalarda 100 yaşın üzerindeki 16 koloninin inceleme altında olduğunu ifade eden Özalp, "Mercan çok yaşlı olduğu için iskeleti çürümüş. Bu nedenle tayin yapmakta zorluk çekiliyor. Farklı yöntemler gerekiyor. Ayrıca, mercan çevresindeki omurgasızlarla ilgili gözlem çalışmaları da devam ediyor." diye konuştu.

Doç. Dr. Özalp, resif alanında paleontolojik çalışmalar da yürütüleceğini bildirdi.

1920'li yılların kolonilerinin tespit edilmesiyle paleobiyolojiyle de desteklenen çalışmaların olacağını anlatan Özalp, "Paleobiyoloji, 400 ve daha gerilere giden bir bilim alanını oluşturuyor ama 100 yaş az bir yaş süresi değil. O nedenle 16 koloniyi çok hassas inceliyoruz. Bu alana ağ atımı yapılsa, o koloninin üzerine ağ düşerse, ağı tekneye geri çekme anında birçok koloniye hasar verme muhtemeldir. Alanımız 2 bin metrekare. 700-800 metrekarelik bir alanda mercanlar belli bölgelerde üst üste. Belli bölgelerde dağınık bir yapı gösteriyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Müsilajın üzerine çöktüğü omurgasız canlıyı öldürdüğüne dikkati çeken Özalp, sözlerini şöyle tamamladı:

"2021 yılında sorunlu bir müsilaj olayı yaşamıştık. Şimdi yine müsilaj oluşumu görüyoruz. Son dalışta da müsilaj vardı. Hem posidonia çayırları hem mercanlar üzerinde müsilaj oluşumu var. Çok fazla kalırsa tahrip edecek diye düşünüyorum. Müsilaj, mercanları ölüme götürebilir. Akıntıların da yardımıyla müsilaj ne kadar kolonilerin üzerinden uzaklaşırsa o kadar şanslıyız diyebiliriz. Mercan küresel ısınmadan etkilenen bir canlı mı? Evet. Özellikle kalsiyum karbonat iskelet yapısına sahip olan bu tür canlılar, herhangi bir sıcaklık yükselmesinde hassasiyet gösteriyor, beyazlayıp ölebiliyor. 1,5 derecenin üzerinde sıcaklık artışı var Çanakkale Boğazı'nda. Eğer sıcaklık artışları böyle devam ederse özellikle sert mercanlar ne yazık ki birinci derece etkilenecektir."


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER